Süper Lig’e yükselen son takım olmak için, TFF 1. Lig Play-Off finalinde Altay ve Altınordu kozlarını paylaştı. İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan maçı Altay 1-0’lık skorla kazandı ve Süper Lig biletini alan son takım oldu. 38 yıl sonra Altay’a geri dönen kulübün efsanesi teknik direktör Mustafa Denizli, tüm futbol hayatını borçlu olduğu Altay’ı 18 yıldır hasret olduğu Süper Lig’e geri döndürdü. Süper Lig’de 2021-2022 sezonunda İzmir’i Altay ve Göztepe birlikte temsil edecek.
Milli mücadelenin kahraman kulübü “ Büyük Altay “
“Büyük ALTAY” sözü, yalnız spor sahalarındaki başarıdan dolayı değil, hürriyet kıvılcımını ateşleyen, milliyetçilik ruhunu yaşatan, milliyetçilik bilincini yerleştiren, milli mücadelede canını ortaya koyan, Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yazan, Cumhuriyet döneminde hizmetten hizmete koşan, Atatürk Devrimlerini koruyan, yaşatan İzmirli genç sporcuların eserinden dolayı söylenmiştir.
Altay (1908) ikinci meşrutiyetin ilanından 6 yıl sonra kurulmuştur. Türkiye’nin en köklü kulüplerinden Altay, Türk sporunun aynası ve yaşayan tarihidir. ALTAY Kulübü, Türk spor yaşantısının ve spor tarihimizin en zengin hazinesidir ve bir asra dayanan mazisinde, Türk sporunun her zaman öncülüğünü yapmıştır.
Ege’nin siyah beyazlı temsilcisi İzmir’de sporun öncülüğünü yaparken ikinci meşrutiyetten sonra hürriyet kıvılcımını da atmıştır. Altay’lı gençler, Rum, Ermeni ve diğer azınlıkların politik, ekonomik, sportif baskılarına karşı ilk bayrağı açmıştır. Böylelikle Türk gençliğini, “Gavur İzmir” adını çıkaran Rum ve Ermeni toplumlarıyla, İzmir’deki rum metropoliti Hiristosmos ve avanesine karşı uyandırmışlardır.
Milliyetçiliğin bilinçlenmesine önayak olan Necati Bey ile Vasıf Çınar bey, ittihat ve Terakki Cemiyeti’nde Celal Bayar ile kol kola omuz omuza mücadele ettiler. İzmir’in işgali sırasında ilk kurşunu sıkan şehit gazeteci Osman Nevres’in (Hasan Tahsin) arkadaşları Necati Bey ve Vasıf Çınar Bey, hürriyet kıvılcımını işte böyle ateşlediler.
Altay, yalnız sporumuzun gururu değil, Türk milli mücadelesinin de atar damarı olmuştur. 9 Eylül 1922 tarihinde şanlı ordumuz Yunanistan kuvvetlerini püskürtürken sonra, soyadını Altay’dan alan süvari alayı ile İzmir’e giren Fahrettin Altay Paşa, Konak’taki vilayet binasına Türk Bayrağı’nı astıran kumandan olmuştur.
Siyah-beyaz renkler, Ege’de Milliyetçilik bilincinin yerleşmesinde, milli mücadelede, özgürlük savaşında, Cumhuriyet’in kuruluşunda ve sonrasında her zaman önemli rol üstlenmiştir.
Altay, Türkçülük hareketi ve milliyetçilik bilincinin oluşmasında öncülük etmiş bir kulübümüzdür. 1914 yılında İzmir’de milliyetçilik cereyanı ve Türkçülük hareketinin ateşini yakan, azınlıkların kurduğu takımlara karşı milliyetçilik hisleriyle yanan Altay’lı gençler, Türkçülük hareketini spor sahasında başlatarak Rum, Ermeni ve İtalyanlarla mücadeleye girişmişlerdir.
Altay’ın kuruluşuna Celal Bayar destek sağlamıştır.
1913 yılı sonunda İzmir’e giden Celal Bayar’ın, spor yapan Altaylı gençleri İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katma girişimiyle birlikte 1914 yılının 16 Ocak tarihinde Altay fiilen kuruldu. Celal Bayar, o dönem Şark İdadisi’nde faaliyet gösteren Altay’ın kuruluşu için para yardımında da bulunarak Altay’ın güçlenmesini sağladı.
Celal Bayar, Altaylı gençleri toplayarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin koruması altına aldı. Bayar, gençlere cemiyet binasında da bir yer verdi. İzmir Valisi ise Birinci Dünya Savaşı’nın çıktığı günlerde, milliyetçilik ruhunu aşılayan, yabancılara karşı manevi cepheler kuran Altaylıları askere almayarak, onların mücadelelerini sürdürmesini sağladı.
Kulübün kurucuları Mustafa Necati Bey, Vasıf Çınar Bey, Şükrü Saraçoğlu Bey, Baha Esat Tekand Bey, Talat Erboy Bey, Esat Çınar Bey, Nejat Evliyazade Bey, Hüsnü Uğural Bey, Muharrir Rauf Nezih Bey, Şimendiferci Rıfat İyison Bey, Dr.Kemal Tahsin Soydam Bey, Enver Esat tekand Bey, Tayyareci Mazlum bey, Kemal Çakırel Bey, Nuri Sıtkı Erboy Bey, Dr.Fikret Tahsin Soydam Bey, Mazlum Öksüz Bey, Tüccar Süreyya Bey, Çiftçi Necati Bey, Fethi Özalp Bey, Sıhhıyeci Kemal İstanbullu Bey ve Halil Zeki Osma Bey’dir.
Cumhuriyet tarihine damga vuran, kulüp “ Büyük Altay “
23 Nisan 1920’de ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mebuslarıyla Atatürk’ün yanına koşan, onunla Cumhuriyet’in koruyucusu olan Altay, çok partili hayata geçişte de tarihte yerini alıp Demokrat Parti’nin kuruluşunda önemli rol oynadı. Altay’ın kalesini koruyan Başbakan Adnan Menderes, Altaylılara İttihat ve Terakki Cemiyeti’nde kucak açan Celal Bayar ile kader birliği yaptı.
Menderes’in futbol oynadığı yıllarda kulübün başkanı, sonraki yıllarda AP’nin kurucularından olan Şinasi Osma’nın babası gazeteci Halil Zeki Bey’dir. Yine Altay formasını şerefle giymiş Refik Şevket İnce, Danyal Akbel, Sebati Acun ve Muzaffer Balaban da Demokrat Parti safhalarında yer almıştı. CHP’nin başkanı Şükrü Saraçoğlu, 1924 Paris Olimpiyatları’nda Türk Milli Takım formasını giyen CHP’li Said Odyak, Şerif Remzi Reyent, Ruhi Soyer ve Dündar Soyer, Altay için ayrı bir gurur kaynağı olmuştur.
14 Ekim 1925 tarihinde Altay kulübünü ziyaret eden Türkiye Cumhuriyetinin kurucu Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Kordon’daki Türk Ocağı binasında Altay’ın 9 Eylül kupasını görünce; ‘‘Aferin çocuklar, kupa da kazanmışlar’’ der. “Atatürk, iltifatkâr sözleri ile Altay’ın faaliyetlerini takım kaptanı Hamit Aslan’a sorar. Aldığı cevaplardan çok memnun olan Gazi, kulüp defterine şunları yazar:
‘‘Altay Spor Kulübünde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik müvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir.’’
İlklerin takımı Büyük Altay
Türk Futbol tarihinin en köklü ve önemli kulüplerinden Altay’ı önümüzde sene Süper Ligde izleyecek olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. 18 yıl aradan sonra Süper Lige dönen Altay umarım ligde kalıcı olur.
Altay’ın; 38 yıl sonra yetiştiği kulübüne geri dönerek Süper Lige taşıyan tecrübeli hocası Mustafa Denizli (Büyük Mustafa) ile yoluna devam edeceğini düşünüyorum. Altay için önümüzdeki sezon çok önemli. Mustafa Denizli önderliğinde doğru bir transfer politikasıyla öncelikle süper ligde kalıcılık sağlanmalıdır.
İlklerin takımı Altay süper ligde kalıcı olmayı başarabilirse Türk futbolu açısından önemli bir kazanç olacaktır. Türk futbol tarihinde ilkleri gerçekleştiren Altay, futbol tarihimizde deplasmanda maç oynayan ilk Türk takımıdır. 15 kez İzmir şampiyonluğu yaşayan tek İzmir takımıdır.
Kendi bünyesinden iki kulüp daha çıkaran (Altınordu-Göztepe) ilk Türk takımıdır. İzmir’in ilk milli futbolcusu Altaylı Hamit Aslan’dır. Yine Altaylı Said Odyak, İzmir’in ilk milli atletidir. Eski adı Fuar Şehirleri kupası olan UEFA Kupası’na katılan ilk Türk takımı Altay’dır.
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın ilk üç geleneğini bozan ilk takım Altay’dır. Türkiye Kupası’nı, bu üç takım dışında kazanan ilk ekip Altay’dır. Türk futboluna yeni sistemleri getiren ilk isim Altaylı Vahap Özaltay’dır.
İzmir Türk futbol tarihinde önemli kulüpleri olmasına rağmen bir dönem Süper Ligde temsil edilemedi. Göztepe son birkaç yıldır gösterdiği performans ile süper ligde yoluna devam ediyor. İzmir’in en köklü kulübü Altay 18 yıl aradan sonra süper lige geri döndü. Futbolcu fabrikası Altınordu bu sene süper ligin eşiğinden döndü. Umarım önümüzdeki yıllarda Altınordu ve Karşıyaka’yı da süper ligde görürüz.
Ankara’nın iki köklü kulübü Ankaragücü ve Gençlerbirliği bu sene küme düştüler. Umarım önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin en büyük üç şehrinin takımları süper ligde mücadele eder. Bu mücadele Türk futbolunda kalite ile birlikte başarıları yeniden getirir.