Şanlı Türk tarihi sayısız zaferle doludur. 19 Mayıs 1919’un ise tarihimizde özel bir yeri ve önemi vardır. 19 Mayıs 1919, Türk milletinin, millî önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde önce Milli Mücadele’yi kazanarak Kurtuluş’a, sonra Türkiye Cumhuriyeti devletini kurarak bağımsızlığa ve daha sonra da toplumun her alanında yapılan devrimlerle çağdaş hayata uzanan zaferler ve başarılarla dolu uzun, meşakkatli ve kutlu yolun başlangıcı, ilk adımıdır.
Milli Mücadele’nin, Atatürk tarafından dile getirilen hikâyesinin ilk cümlesi, “1919 senesi Mayısının 19’uncu günü Samsun’a çıktım” diye başlar. Diğer bir deyişle, 19 Mayıs 1919, Milli Mücadele’nin fiilen başladığı tarihtir. Aslında Kurtuluş’un ilk kıvılcımı, 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasıyla yakılmıştır. Çünkü bu zafer, I. ve II. Balkan Savaşlarında, Trablusgarp Harbinde ve I. Dünya Savaşında ard arda mağlubiyetler yaşayan Türk milletinin, kırılan onurunun yeniden ayağa kalkmasını sağlamıştır. Bu zafer, Türk milletini, içinde bulunduğu zilletten aydınlığa çıkarıp parlak bir geleceğe taşıyacak lideriyle, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal'le buluşmasını sağlamıştır.
Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkıp Milli Mücadele bayrağını açıp özgürlük ateşini yakmasaydı, milletçe tarih sahnesinden silinecek, egemenlik ve bağımsızlığımızı kaybedecektik. Her türlü olumsuzluğa rağmen yüksek bir vatan sevgisi ile çıktığımız yolda, bir taraftan düşmanla savaşırken, bir taraftan da 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni açarak Cumhuriyet’e giden yolda önemli bir adım daha attık. Böylece hem mevcut tek kişi yönetimine son verileceğinin ve egemenliğin Türk milletine geçeceğinin mesajlarını verdik, hem de Milli Mücadele'nin arkasında millet iradesinin olduğunu bütün dünyaya gösterdik. Lozan Barış Antlaşması ile de, bütün dünyaya, milli varlığımızı ve milli vatanımızı kabul ettirdik. 19 Mayıs 1919'da başlattığımız Milli Mücadele’yi 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurarak taçlandırdık. Ardından toplum hayatımızın her alanında gerçekleştirilen ve birbirini tamamlayan devrimlerle, modern dünyanın saygın bir üyesi haline geldik.
Tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs 1919’u, başlattığı bu süreci göz önünde bulundurarak değerlendirmemiz gerekir. Bu tarihleri, sadece tarihi bir olayın yaşandığı günler olarak görür, millet hayatımızda ifade ettiği anlam ve önemi kavrayamazsak, sadece heyecanını duymadığımız sıradan ve şekli bir bayram günü olarak kutlarız. Halbuki, milli bayramlar, milletin bireylerini asgari müştereklerde buluşturan, kaderde ve kıvançta bir olduğumuzun bilincini kazandıran, vatan-millet-bayrak gibi kutsal değerlerimize bağlılığımızı pekiştiren anlardır.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy diyor ki:
Sahipsiz olan memleketin batması haktır
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır
Şairin dediği gibi, sahip olmadığın, koruyamadığın, terk ettiğin her şeyi, her değeri kaybetmeye mahkumsun. Kaybedeceğin, bugün milli bayramların, milli kahramanların, yarın milli egemenliğin, bağımsızlığın, özgürlüğün, birliğin, bütünlüğün, kısacası vatanın, devletin, milli hayatın, dilin, dinin, kültüründür. Bunun için bugünden milli geleneklerimizin başında gelen milli bayramlarımıza, tarihimize şan ve şeref kazandıran milli kahramanlarımıza ve başlangıçtan günümüze kadar tarihimizin her dönemine sahip çıkmamız gerekir.
19 Mayıs 1919, bize zor günlerde yol gösterecek en önemli rotadır. Atatürk, her Türk’ün birer Mustafa Kemal olması gerektiğini belirtmiştir. Bunun için zor günlerden çıkışı sağlayacak bir Atatürk beklemeye gerek yoktur. Sadece Atatürk’ün hangi olumsuz şartlar içinde Samsun’a çıkıp Kurtuluş Savaşı’nı başlattığını düşünmek bile bizim yolumuzu aydınlatmaya yetecektir. Çünkü, hiçbir dönemin şartları, 19 Mayıs 1919’un şartlarından daha ağır değildir.
Unutmayalım ki, Atatürk’ün Amasya Tamimi’nde dediği gibi “Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Bu kural her dönemde geçerlidir ve her zaman bizi uyanık olmaya, hürriyet ve istiklâlimize sahip çıkmaya davet etmektedir. Bunun için muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.”
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.