Rize’de yaklaşan 2021 yaş çay sezonu öncesinde üreticiler, bakım, budama ve gübreleme işlemlerini tamamlayarak bayram sonrasını beklemeye başladı. Bayramın hemen sonrasında yasakların kalkmasıyla birlikte üreticiler çay bahçelerinde birinci sürüm toplama ve satma işlemine başlayacaklar.
2021 çay sezonunda, çay toplama işinde çalışacak işçilerin günlük yevmiye bedelleri de belli oldu. Rize valiliğince, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının ve Rize Ziraat Odalarının katılımıyla 2021 yılı yaş çay sezonunda çalışacak işçilere verilecek ücretler konusunda tavsiye niteliğinde kararlar alındı.
Buna göre, çay toplama işlerinde çalışacak işçiler için, yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın yemek dâhil ve en az 250 kg çay toplamak şartı ile günlük net ücret 200 TL olarak belirlenirken, işçi ücretlerinin iş bitiminde ödenmesi tavsiye edildi.
Geçen yıl çay toplayan işçilere iki farklı kategoride ücretlendirme yapılmıştı. Günlük 250 kg toplaması şartıyla yemekli 180 TL ödeme yapılırken, yemeksiz 150 TL ücret ödenmişti.
Çay üreticileri taban fiyatın açıklanmasını bekliyor.
2021 yılı yaş çay sezonu öncesinde çay üreticileri, kilogram başına yaş çay taban fiyatının belirlenmesini merakla bekliyor. Rize Ziraat Odası, yaş çay için 4 lira 40 kuruş taban fiyat talep ederken, DİSK/Gıda- İş Sendikası ise taban fiyatın 4 lira 75 kuruş olması gerektiğini söylüyor. Geçen yıl yaş çay kilo taban fiyatı 3,27 TL ve 13 kuruş destekleme bedeli olmak üzere 3,40 TL olarak uygulanmıştı.
Çay üreticileri geçen yıl yapılan artışı beğenmemişti. Ülke genelindeki tüm tarım ürünlerinde yapılan artış oranının yaş çaya yansıtılmadığını söyleyerek mağdur olduklarını dile getirmişlerdi. Çay üreticileri; Hayat şartları başta olmak üzere gübre fiyatı artışlarıyla birlikte birçok unsur göz önünde bulundurulunca yaş çaya yapılacak artışın üreticiyi de memnun etmesi gerektiğini belirtiyorlar. Kilogram başına yaş çay taban fiyatının bayram öncesi açıklanması bekleniyor. Bakalım üretici bu yıl beklediğini alabilecek mi hep birlikte göreceğiz.
Kaçak işçilere dikkat !!!
Çay sezonu yaklaşırken pandemi nedeniyle işçi bulma sorunu yaşanıyor. Sınır kapıları yabancı işçilere kapalı olmasına rağmen kaçak yollarla ülkeye giriş yapanların olduğu söyleniyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın; Ülkeye kaçak giren bazı işçilerin denetimlerden kaçarak bölgeye ulaşıp çay tarımına dâhil olmaya çalıştıklarını söyledi.
Prof. Dr. Aydın; Hukuki sorunların dışında bunların bir sağlık sorunu ile gelebilecekleri ve sağlık açısından risk oluşturabileceklerini unutmamak lazım. Çay tarımı işverenlerinin bu tip işçileri çalıştırması durumunda kendilerinin de risk altında olacaklarını göz önüne alarak en azından bu insanların sağlık kontrollerini resmi yollardan yaptırmaları şarttır. Aksi halde bölge içinde sektör içinde risktir açıklamasını yaptı.
Karadeniz bölgesi korona virüs Türkiye haritasında en riskli bölgelerin başında geliyor. Kaçak işçilerin ülkeye girişi ve kaçak yolla çay bahçelerinde çalıştırılması virüs ile mücadelemize ciddi zarar verir. Bu bağlamda; Denetimlerin sıkılaştırılmasıyla birlikte üreticilerin mümkün olduğunca kendi çayını toplayarak bu riskin ortadan kalkmasına destek olması gerekir.
Çaykur Genel Müdüründen çay üreticilerine mesaj var. Çayınızı ailece toplayın…
Karadeniz bölgesinden İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlere yoğun göç yaşanmadan önce çay tarımı ailece yapılırdı. Ailenin erkeleri, kadınları çaylıklarını temizleyip, gübresini vurur sonrasında toplayıp Çaykur’a ve özel çay fabrikalarına satar geçimlerini bu şekilde sağlardı. Karadeniz insanının en önemli gelir kaynağı olan çay üretiminde çay toplama işi aynı zamanda büyükten küçüğe bırakılan bir kültür mirası haline gelmişti.
Ancak büyükşehirlere göç hızlanınca çaylıklar önce yarılıkçılara sonrasında da yabancı uyruklu işçilere bırakıldı. Geçen yıl pandemi döneminde sınır kapılarının kapanması ve yabancı uyruklu işçilerin ülkeye girişinin yasaklanmasıyla birlikte çay bahçeleri eski günlerine bir nebze olsun geri döndü. Çay üreticileri yıllar öncesinde olduğu gibi çay tarımına ailece sahip çıktılar.
Korona virüs salgınında ikinci çay dönemine giriyoruz. Çaykur Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim; geçen yıl yaşanan işçi sorunu nedeniyle çay üreticilerinin yıllar önce olduğu gibi çay tarımına ailece sahip çıktıklarını hatırlatarak aileleri bu yılda çaylıklarda görmek istediklerini söyledi.
Yabancı çay işçilerinin çayda kaliteye zarar verdiğine dikkat çeken Alim; Yabancı işçiler kilo işi çay topladıkları için odunsu kısma kadar iniyor, filiz çıkamadığı için verim düşüyor, odunsu çaylarla kalitede bozuluyor. Burada yok olan bizim geleceğimiz, onlar çayını toplayıp paralarını alıyor. Çayımızın gelecek nesillere aktarılabilmesi için gençlere, çocuklara nasıl üretildiği ve hasat edildiğini göstermemiz gerekiyor. Bu yıl da ailece herkesin bahçeye girmesini bekliyoruz. Yabancı çay işçileri ile yurt dışına giden 500 milyona yakın bir para da bu sayede üreticinin cebinde kalır dedi.
Karadeniz’in engebeli arazileri, coğrafi şartları yöre insanını zorunlu şehir hayatına sürükledi. Köyler boşaldı, tarım ve hayvancılık faaliyetleri bu nedenle diğer bölgelere göre yok denilecek kadar azaldı. Bölge insanı et, süt, tereyağı, peynir, meyve, sebze gibi temel gıda ürünlerini evlerinde bahçelerinde üretmiyor. Süper marketlerden alış veriş yapıyor. Köy evlerinin altındaki ahırlar odunluğa çevrilmiş. Bölgede süper market işletmeciliği en çok tercih edilen iş olmuş.
Sezonluk çay işi bölge insanının önemli bir geçim kaynağı olmasına rağmen çay bahçeleri maalesef yabancı uyruklu işçilere teslim edilmiş. Çaykur Genel Müdürünün üreticiye çağrısını bu anlamda destekliyorum. Çay üreticileri çaylıklarına sahip çıksın, bölgenin bu önemli tarım faaliyetini gelecek nesillere aktarsın, çayın kalitesi düşmesin, 500 milyona yakın para da üreticinin cebinde kalsın.