Bir ülkede, ekonomi mekanizmasının sağlıklı olup olmadığının, gelecekte nasıl bir seyir tâkip edeceğinin bilinmesi için, belli başlı beş ana gösterge vardır:
1-Ülke parası, döviz denilen diğer ülke paraları karşısında değerini koruyabiliyor mu?
2-Millî gelir her sene istikrarlı bir şekilde artıyor mu?
3-Ülkede gelir dağılımı dengeli mi?
4-Dış ticareti açık veriyor mu?
5-Borç stokları / gayri sâfi millî hasılâ oranı beynelmilel standartlara uygun mu?
Ülkemizde bu soruların hiçbirine olumlu cevap vermek mümkün değil. Dışarıda bir kedi miyavlasa, borsa-faiz-döviz dengesi alt-üst oluyor. Ekonomimiz, iskambil kâğıtlarından oluşturulmuş bir kule gibi. Püf denilse, yıkılıyor.
Sözün özü:
Ülkemiz, demokrasi ile idâre ediliyor. Siyâsî partiler, demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarıdır. Bu gün, ülkemizde yaşadığımız her olumlu ve olumsuz pozisyonda, geçmiş ve hal-i hazır dönemlerde hükümet olan siyâsî partilerimizin her birinin payı vardır. Cenab-ı Allah, olumlu işler yapanlardan râzı olsun.
Fakat, kabul etmek mecburiyetindeyiz: Karşı karşıya bulunduğumuz olumsuzlukların, sıkıntıların da sorumlusu, yine aynı siyâsî partilerdir.