On bir ayın sultanı ramazan başladı. Diğer on bir ayda olduğu gibi ramazanda da spor yapabiliriz. Spor kültürüne sahip olan insanlar, spora yeni başlayanlar, ramazanda gönül rahatlığıyla spora devam edebilirler.
Uzmanlar spora yeni başlayanlara, ramazanda yüksek tansiyon, şeker, kolesterol, kalp rahatsızlıkları olanlara haftada üç kez, düşük şiddet ve yoğunlukta, kalp hızını arttırmayan ve terletmeyen 30-35 dakika süreli düşük tempolu yürüyüş, Pilates, Yoga, Aerobik gibi egzersizleri öneriyor.
Uzmanlara göre düzenli bir egzersiz programına devam edenler ise egzersiz programının şiddetini ve süresini kısaltıp dinlenme sürelerini arttırmalı. Dirençli egzersizlerde ağırlık miktarını ve set sayılarını azaltmalıdır. Düşük şiddetli aerobik egzersizleri sabah saatlerinde, iftardan 2 saat önce ya da 2 saat sonra yapılabilir.
Ramazanda kilo artışını önlemenin yöntemleri…
Ramazanda 15-16 saat aç kalıyoruz, iftar saatinde biranda mideye yüklendiğimiz için kilo alıyoruz. İftarda yapılan en büyük hatalardan bir tanesi bir anda yemeğe yüklenmektir. Açlığın etkisi ile iftarda hızlı bir şekilde fazla miktarda yemek, uzun saatlerdir boş olan midenin bir anda ani kasılmalar içerisine girmesine neden oluyor. Bu durum mide sağlığını olumsuz etkilemekle birlikte kramplara ve hazımsızlık sorununa yol açıyor.
Uzmanlar ramazanda bu olumsuzluklardan etkilenmemek ve kilo almamak için bazı tavsiyelerde bulunuyor. Bu bağlamda iftarda ilk olarak çorba tüketilmelidir. Bu çorba az yağlı, az tuzlu ve baharatı fazla olmayan sebze içerikli hafif bir çorba olmalıdır. Ayrıca iftarda tüketilecek besinlerin çok sıcak veya çok soğuk olmaması gerekiyor.
İçilecek bir kâse ılık çorbanın ardından 20-30 dakika ara verilerek aranın bitiminde dengeli bir içeriğe sahip sağlıklı yemeklerden oluşan bir ana öğün yapılmalı. Öğün az yağlı, günlük protein ihtiyacını karşılayacak kadar protein kaynağı içeren, hafif yiyecekler içermelidir. Tüketilen karbonhidrat kaynakları tam tahıllardan oluşmalıdır.
Ana öğünün ardından 2,5 saat aralıklarla yapılacak birkaç ara öğün ile kalsiyum ihtiyacını karşılamaya yardımcı süt ve süt ürünleri ile taze meyveler tüketilmelidir. Uzmanlar bu şekilde düzenlenecek bir beslenme planının, egzersiz ile birlikte desteklendiğinde ramazanda oruç tutarken sağlığımızı ve formumuzu korumamıza yardımcı olacağını söylüyorlar.
İftardan önce idman yapılması doğru mudur?
Uzmanlar; İftar öğününün önce çorba, ardından dinlenme ve daha sonrasında hafif besinlerin tüketilmesi şeklinde birkaç parçaya bölünmesi hem iftarı takiben yapılan egzersizlere bağlı oluşabilecek olumsuzlukları engellediğini hem de metabolizma ve sindirim sistemini aktifleştirdiğini söylüyor.
Ramazanda yapılacak egzersizlerde çok önemli olan bir diğer nokta ise egzersizin ne zaman yapılacağıdır. Sabah saatlerinde idman yapılabileceğini söyleyen uzmanlar, iftardan 1-2 saat öncesinde ve iftardan 1-2 saat sonrasında idman yapılabileceğini söylüyorlar.
Özellikle uzun süreli açlığın ardından iftarda yapılacak olan ana öğün, vücudun yoğun bir sindirim sürecine girmesine neden oluyor. Bu süreçte egzersiz yapmak kalp sağlığı açısından risk taşıyor. Bu nedenle uzmanlar, iftarın üzerinden 1-2 saat geçmesini ve spor için midedeki doluluk hissinin azalmasını beklemenin en doğrusu olacağını belirtiyor.
Egzersiz sonrası tekrar hafif besinlerin tüketilebileceği söyleniyor. Bu besinler kasların korunmasını desteklemeye yardımcı protein kaynakları olan süt ve süt ürünleri veya vitamin ve mineral ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı taze meyvelerin olabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar ramazan boyunca kilo artışını önlemek ve metabolizma hızının aşırı şekilde yavaşlamasını engellemek adına düzenli olarak egzersiz yapmaya özen göstermelisiniz. Bu süreçte yapacağınız egzersizler aynı zamanda kas kaybını da önlemenize yardımcı olacaktır diyor.
Ramazanda sağlıklı beslenelim, haftada üç kez düşük tempoda spor yapalım, maneviyatımızı yaşayalım. Spor kültürü olanlar ve spora yeni başlayanlar ramazan boyunca egzersizden uzak kalmayın, doğru beslenin, bayrama formda girin.
Hayırlı ramazanlar.