Anılar hatıralar tarihin canlı şahitleridir… Gazetecilik ve belgeselcilik anılarımı sizlerle paylaşmayı sürdürüyorum. 28 Şubat darbesi olarak siyasi tarihimize geçen süreci, Gebze’de gazeteci ve belgeselci olarak yakından takip edip, yaşadım.
28 Şubat darbesi devamında Gebze Belediyesi’ne yapılan operasyonlar, Belediye Başkanı ve gözaltına alınanlara yapılan işkenceler, daha sonra davaların beraatle sonuçlanması…
2021 yılının şubat ayının son haftasını yaşadığımız bu günlerde, 28 Şubat darbesi ile ilgili gazetecilik ve belgeselcilik anılarımı yazarak, tarihe not düşmek istiyorum.
28 Şubat darbesi ile istifa ettirilen dönemin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ile vefatından kısa bir süre önce çektiğim, 2 saate yakın belgesel söyleşinin bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
Merhum Erbakan, siyasi tarihimizin çok önemli bir ismi. Kıbrıs Barış Harekatı’nın Başbakan Yardımcısı Erbakan Hoca ile Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili de geniş bir belgesel çekmiştik.
Erbakan Hoca ile Anılarım
Hatıralar tarihe ışık tutan en değerli bilgiler ve tarihin canlı şahitleridir. Bugün Türk siyasi tarihine damga vuran liderlerden birisi olan Erbakan Hoca ile ilgili hatıralarıma yer vermek istiyorum.
Bugün burada sizlerle paylaştığım tüm bilgiler 21 Şubat 2010 tarihinde merhum Erbakan Hocanın Ankara Balgat’taki konutunda, İKTAV Belgesel Yayıncılık ve Devri Alem Belgesel TV programı olarak çektiğim belgesel görüntülerden alınarak, 22 Şubat 2010'da yazılmıştır.
ERBAKAN’DAN TARİHİ AÇIKLAMA…
Millî Görüş Lideri ve 54. Hükümetin Başbakan’ı Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 28 Şubat süreci ve Kıbrıs Barış Harekatı'nın perde arkasını Belgesel Haber Ajansına anlattı…
***
Erbakan Hoca ile tarihe not düşmek
Ankara’da benim için en anlamlı çalışma pazar günü oldu. 1950’den 2010 yılına sürekli gündemde olan milli görüş lideri Erbakan Hoca ile 2 saat süren belgesel çekme imkânım oldu.
85 yaşındaki Erbakan Hoca, genç bir insanın zekâsı ile tarihi olayları dün gibi hatırlayarak kameramızın karşısına oturup sorularımıza tek tek cevap verdi. Sayın Erbakan’dan çok önemli bilgiler alarak tarihe not düştüm.
Ankara-Balgat’taki evinde bizleri kabul eden Türkiye’nin 54.Hükümeti’nin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dan Millî Görüş hareketinin kuruluş hikayesini dinledim.
1974 yılında Ecevit ile hükümet kurması, Kıbrıs Barış Harekatı’nın perde arkası, 28 Şubat sürecinde neler yaşandığı konusunda Sayın Erbakan çok önemli bilgiler verdi.
***
ERBAKAN HOCA’DAN 28 ŞUBAT AÇIKLAMASI
Tarih; tarihi yazan ve yaşayanlardan öğrenmek gerek. Türkiye gibi dünya ülkelerinde her gün yeni tarihler yazılır ve yeni tarihler yapılır. Türkiye’de bu günlerde yaşananlar gelecekte daha iyi değerlendirilecektir.
Millî görüş lideri ve 54. hükümetin başbakanı Erbakan Hoca’nın, Türkiye’nin son 60 yıllık siyasi ve sosyal tarihinde önemli yeri var. Sayın Erbakan 28 Şubat post modern darbe ile başbakanlığı bırakan bir lider. Kendisi ile önce 28 Şubat sürecinin perde arkasını konuşacağız.
28 ŞUBAT ABD OPERASYONU
Tarihin canlı tanığı olarak, Sayın Erbakan’dan 28 Şubat süreci ve yaşananlar ve olayların perde arkasını anlatmasını istiyoruz? Soruma tek tek cevap verirken, “Şu gizli belgeyi getirin” diye yardımcılarına talimat verdi. Şeffaf poşet içerisinde “ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, ABD’nin Ankara büyükelçiliğine gönderdiği yazıyı okumamız için bana vererek şunları söylüyordu.
”28 Şubat tam anlamı ile bir ABD operasyonu, biz iktidara gelip Türkiye’yi ABD güdümünden kurtarıp dünya ülkesi yapma çalışmalarımızdan, ABD çok rahatsız oldu. Ekim 1996 tarihinde ABD devlet başkanı adına ABD Dışişleri Bakanlığı ABD Ankara Büyükelçiliğine “GİZLİ’’ başlığı altında gönderdiği yazıda Erbakan’ın Başbakanlıktan indirilmesi için her türlü eylem ve çalışmanın yapılması isteniyor. Ünlü 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulunda görüşülen bildiri maddeleri ABD tarafından dikte edildiğini daha sonra ele geçirdiğimiz bu gizli ABD belgesinden anladık.” dedi.
Bu belgeyi yeni ele geçirdiklerini söyleyen Erbakan “Hiçbir şey gizli kalmıyor. 28 Şubat 1997’deki ünlü milli güvenlik kurulundaki maddelerin tümü ABD gizli belgesinde de var. Türkiye’ye yazık oldu. Türkiye çok zaman kaybetti” diye konuştu.
ABD’NİN GEZLİ BELGESİNDE NELER VAR?
Millî görüş lideri ve 54 Hükümetin Başbakan’ı Prof. Dr. Necmettin Erbakan tarafından bir örneği de Devr-i Alem TV programı ve Belgesel Haber Ajansına verilen gizli ABD belgesinde özetle şu bilgiler yer alıyordu.
“1. Departmanımız, Türk hükümetinin milli eğilimlerinden ve Başbakan Erbakan’ın ideolojisinden ilham alarak dış politikayı Batı’dan ayırıp Arap ve Müslüman dünyasına doğru yeniden yönlendirmesinden dolayı derin endişe içerisindedir. Kanaatimizce Türkiye’nin İran, Irak, Libya, Nijerya ve sudan ile bağlarının kuvvetlendirmek konusundaki tutumu, bizim milli menfaatlerimize aykırıdır(düşmancadır).
2. Doğru Yol Partisi, Erbakan’ın radikal İslami söylemlerini (taahhütlerini) ılımlaştırmada başarılı olamadığına göre, kendisinin Refah partisi ile koalisyonu verimsiz görünmektedir. Biz inanıyoruz ki, Tansu Çiller’in koalisyondan çekilmesi Erbakan’ı düşürür ve ülkeyi erken genel seçimlere götürür. Sonuç kesin olmamakla birlikte, Refah Partisi büyük bir ihtimalle seçimlerden eskisinden daha güçlü çıkacaktır.
3. Türkiye, Birleşik devletlerin anahtar stratejik ortağı kalmak mecburiyetindedir ve onun bu pozisyonunun gerçekleştirip, sürdürmedeki başarınız bizim milli menfaatlerimiz doğrudan etkileyecektir. Türk askeriyesi, bu sonucu elde etmeye doğru daha büyük bir çaba sarf etmesi için harekete geçmeye zorlanmalıdır. Bu konudaki aksiyon planlarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.
(Kaynak: ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Ekim 1996’da ABD’nin Ankara Büyükelçiliğine gönderdiği gizli belge)
MİLLİ GÜVENLİK KURULUN’DA NELER YAŞANDI?
Prof. Dr. Erbakan’a, 9 saatlik milli güvenlik kurulunda neler yaşandığını sorduğumda kısa bir sure duraklayıp adeta o günleri yeniden yaşıyor gibiydi. “Kurulda ilk sözü askerler aldı. Askeri kanadı daha önce ayrı ayrı konuşuyor ve kuvvet komutanları görüşlerini ayrı ayrı açıklıyordu. Bu kez farklı davrandılar.
Askerler biz karar aldık, bu toplantıda Genel Kurmay adına tek bir kişi konuşacak ve bu konuşma genelkurmayın görüşü olacak denildi. O zaman Genelkurmay istihbarat başkanı olan Çetin Doğan Paşa söz alıp tam 5 saat konuşma yaparak sözde irtica tehlikesi ile ilgili görüşlerini açıkladı. Kurul bildirisinin acilen imzalanarak Hükümet tarafından uygulanmasını istediler. 5 saatlik konuşmayı sakin bir havada dikkatle dinledim. 5 saat sonra kapıda duran askeri yaveri yanıma çağırıp ‘Demirel’in önünde duran Anayasa kitapçığını istedim ve kitapçığı elime aldığımda şunları söyledim. Söz sırası bana gelmişti. Tansu Çiller ve ekibi beni yalnız bırakmıştı. Kurulda adeta tek başıma kalmıştım. ‘Neden Anayasanın ikinci maddesini okumuyorsunuz. Anayasanın birinci maddesinde Türkiye’nin Sosyal bir Hukuk devlet olduğunu neden söylemiyorsunuz” diye sordum. Askeri kanadın şikayetine tek tek cevap verdim. Tam 4 saat konuşma yaparak askerlere cevap verdim.
Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Milli Savunma Bakanı Turan Tayan ve İçişleri Bakanı Meral Akşener hiç konuşma yapmadılar. Yalnız olmama rağmen 2 parti koalisyon hükümeti değilde, tek başına iktidar gibi hükümeti savundum. Alınan kararların Tavsiye kararı olduğunu bu karanın uygulanıp uygulanmamasına hükümetin karar vereceğini açıkladım.”
DEMİREL ASKERLERİ DESTEKLEDİ
Röportajın bu bölümünde Sayın Erbakan’a; Her fırsata demokrasiden söz eden, 6 kez gidip 7 kez gelmekle öğünen Cumhurbaşkanı Demirel’in tutumunun ne olduğunu sordum.
Erbakan’ın cevabı çok ilginçti:
“Demirel hiç ses çıkarmadan askerlerin yaptığı konuşmayı adeta tasdik ediyordu. Hükümete ve demokrasiye hiç sahip çıkmamıştı.
Ben 28 Şubat Post modern ABD darbesi yüzünden istifa etmedim. Bizim hükümet ortağımız DYP milletvekillerine istifa baskısı yapıldığı için istifa ettim. Tansu Çiller bir gün bana gelerek, Partimden 50 milletvekili istifa edecek hükümet düşecek, ben bu milletvekillerini seçimde tümü ile tasfiye edeceğim.” dedi.
Genel seçime gitmek şartı ile hükümetin istifasını Demirel’e bildirme kararı aldık. 290 imza ile Demirel’e çıkıp, ‘Bakın Sayın Demirel siz bulun 226’yı düşürün hükümeti diyordunuz. Ben de 290 milletvekilinin imzasını size getirdim. Ben istifa ediyorum, seçime gitme şart ile Tansu Çillerin başbakan olmasını destekliyorum’ dedim.
Demokrasi şampiyonu Demirel 290 milletvekili imzasını hiçe sayarak Hükümeti kurma görevini Mesut Yılmaz’a verdi. Ondan sonra da yaşananlar malum.”
KARADAYI PAŞA’DAN TEŞEKKÜR?
Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’a 28 Şubat darbesinin mimarlarından olan askeri kanat ile hiç görüşüp görüşmediğini sordum. Aldığım cevap çok ilginçti.
Bir gün Karadayı Paşa’nın kendisine gelip “Sayın Başbakanım biz ilk kez sizin döneminizde askerler olarak çok iyi maaş aldık. İlk kez sizin döneminizde maddi olarak rahat ettik. Biz sizlerden şikayetçi değiliz. Sizlere güveniyoruz.” Dedikten sora cebinden iki ayrı fotoğraf çıkarıp şu açıklamayı yaptı.
Fotoğraflardan birinde Fatih Çarşamba’da çekilen çarşaflı hanımlar yer alıyordu. Bu fotoğrafı gösteren Karadayı “Sayın Başbakan Türkiye’nin bu duruma düşmesinden endişe ediyoruz’’ dedikten sonra diğer fotoğrafı da gösteren Karadayı Paşa sözlerine şöyle devam etti.
‘Bakın Sayın Başbakan benim ailemden de başı kapalı hanımlar var. Ben asker olarak babamın adına cami bile yaptıran bir Genelkurmay Başkanıyım. Babasının adına cami yaptıran paşa dine karşı olmaz’ dedi.
Karadayı Paşaya cevaben şunları söyledim.
Sayın Paşam siz fotoğraflarla bana geleceğinizi söyleseydiniz ben de size Almanya’nın başkenti Berlin’den çok sayıda çarşaflı hanım fotoğrafı gösterebilirdim. Sayın paşam örtülülerden korkmayın, onlardan devlete ve millete zarar gelmez diye cevap verdim.
(ÖNELİ NOT: Yukarıda yer alan tüm bilgiler 21 Şubat 2010 tarihinde Sayın Erbakan’ın Ankara Balgat’taki konutunda İsmail Kahraman’ın çektiği belgesel görüntülerden alınarak 22 Şubat 2010 yazılmıştır.)