Spor, müzik ve eğlence bu üçünün bir arada yapıldığını hayal edin. Trombolin üzerinde zıplayarak oynuyorsunuz kulağa ne kadar hoş ve eğlenceli geliyor dimi. O zaman sizi biraz heyecanlandırayım böyle bir spor dalı var. Futbol, voleybol ve dansın bir arada olduğu oynayanların ve izleyenlerin eğlencenin doruk noktasına çıktığı spor Bossaball.
Bossaball’un ilk çıktığı yer İspanya lakin oyun kısa sürede dünyaya yayılıyor, özellikle plajlarda, deniz kenarlarında çok popüler olmaya başlıyor. Futbolun da hastası olan Brezilya, Arjantin, Meksika, Türkiye gibi ülkelerde moda olarak hemen yayılıyor. Hala dar bir kitleye hitap etse de geleceği parlak görülüyor.
Ülkemizde de oynanıyor, bu sporu duyanlar vardır muhakkak ancak toplumun genelinde bilinmediği için bilmeyenlere anlatacağım. Bossaball sporunun geçmişi 20 yıl öncesine dayanıyor. 2001 yılında konsepti oluşturulan, 2005 yılında da ilk turnuvası Brezilya’da yapılan Bossaball, plaj futbolu ve voleybolunun birleştiği ortak kurallar ile şişme bir trambolin üzerinde zıplayarak oynanıyor.
Bossaball, plaj voleybolu ve futbolunun sıkıcı olduğunu düşünen Belçikalı Filip Eyckmans tarafından geliştirilmiş. 2001–2002’de birtakım deneme maçları oynanmış ancak ilk resmi turnuva 2005 yılında Brezilya’da yapılmış. 18 metreye 14 metrelik bir trambolin üzerinde oynanan Bossaball’da esas amaç eğlence olduğu için oyunu bir samba hakemi yönetiyor. Hakem, mikrofon ve çeşitli müzik aletleriyle hem eğlenceyi hem de ritmi kontrol altında tutarak izleyiciyi coşturuyor.
Bossaball, 3-4-5 kişilik grupların oluşturduğu iki takımın karşılıklı olarak topu rakip takımın koruduğu sahanın zeminine değdirmeye çalışması esasına dayanıyor. Trambolin üzerinde zıplanarak oynanan Bossaball’da her turda bir takım toplamda sekiz kez müdahale etme hakkına sahip oluyor. Bireyselde ise bir kez el, iki kez de diğer müdahale etme yöntemleri ile toplam üç temas hakkı bulunuyor. Bir, üç ya da beş set oynanan Bossaball’un her setinde takımlar toplam 25 puan kazanabiliyor.
Futbolu, voleybol ve dans ile birleştirip eğlenceye dönüştüren spor…
Futbol dünyanın her bölgesinde oynanan ilgiyle izlenen sürekli gündemde olan dünyanın en bilinen spor dalıdır. Bu özelliği ile futbol sadece bir spor değil bir endüstri haline dönüşmüştür. Geniş kitlelere hitap eden futbol ilgiyle izlense de bazen sıkıcı olduğu durumlarda oluyor.
Dünyanın en yetenekli oyuncuları, futbolun estetik yönünü sergilese de bazen sistem gereği oyun sıkıcı hale gelebiliyor. Bir lig maçı baştan sona mücadeleyle ve tatsız futbolla geçerken, bir mahalle maçında futbol oynayan çocuklar futbolun estetik yönünü bize gösterebiliyor.
Bu durumu keşfeden bir Belçikalı futbol ile voleybolu birleştirerek dans ile heyecanlı hale getirmiş. Bossaball her halükarda estetik yönünü ortaya koyan bir spor dalı. Biraz futbol var içinde, biraz voleybol, biraz dans. Bu üçünün bir arada olması futbolun estetiğini en iyi sergileyen sambacı Brezilyalıların ilgisini çekmiş. Bu bağlamda 2005 yılında ilk Bossaball turnuvası Brezilya’da düzenlenmiş.
Belçika, Brezilya, Hollanda, Portekiz, Norveç, Romanya, B.A.E, İrlanda, Singapur, Yunanistan ve İspanya’da gençlerin birinci tercihi haline gelmeye başlayan Bossaball, Türkiye’de şimdilik sadece özel organizasyonlarda boy gösteriyor.
Türkiye’de bu sporun geniş kitleler tarafından bilinmemesinin belki de en önemli sebebi maliyetli bir spor olması diyebiliriz. Bossaball sporunun Türkiye’deki tüm hakları özel bir şirketin bünyesinde. Bossaball oynanan trambolinin satış fiyatı 18 bin euro, günlük kiralama bedeli ise 1.000 euro. Bu fiyata samba hakemi, DJ ve müzik sistemi de dahil.
Yani Türkiye’de Bossaball sporunu sürekli yapmak istiyorsanız öncelikle bir trombolin almanız gerekiyor. Bunun için ödemeniz gereken bedel ise 162.500 TL. Merak edip bir sefer deneyim yaşamak istiyorsanız organizasyon firmasına 9.000 TL ödemeniz gerekiyor. Bu yüzden Bossaball sporu, golf gibi burjuva sınıfına hitap eden bir spor dalı diyebiliriz.