Korona vebası nedeniyle neredeyse her gün yakınlarımızın vefat haberini alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ebediyete uğurladığımız Mehmet Tevfik Özmen'in cenazesi vesilesiyle bulunduğum Gebze Osman Yılmaz Mezarlığı'ndan notlar aktarmak istiyorum. Mezarlıklar, kültürümüzün vazgeçilmez bir parçasıdır ve atalarımızın, sevdiklerimizin anma yerleridir. Buralara sahip çıkıp, yakınlarımız ve sevdiklerimizden bize kalan son emaneti korumalıyız.
Geçtiğimiz günlerde bulunduğum Gebze Osman Yılmaz Mezarlığı'nda karşılaştığım 82 yaşındaki Ahmet Açıkgöz burada fahri bekçilik yaparak, mezarların bakımını yapıyor, ağaç ve çiçekleri koruyor. Hiç kimseden bir kuruş talep etmeyen Ahmet Amca, burada mezarları temizleyerek, sulama işlemlerini yapıyor ve kedilere, kuşlara ekmek vererek beslenmelerini sağlıyor. Emekli olduktan sonra yaklaşık 30 yıldır, mezarlığın bakımını kendine bir görev bilen Ahmet Amca, bu işi Allah'a yakın olmak amacıyla hayır işi olarak yapıyor. Ahmet Açıkgöz'ün hayatı ve yaptığı bu hayır işi herkese örnek olmalı.
Ahmet Amca'yı daha yakından tanımanız adına biraz sizlere ondan bahsetmek istiyorum. Ahmet Amca, 1956 yılında Bilecik’ten Gebze’ye yerleşerek ve çalıştığı fabrikadan emekli olduktan sonra evinin yanındaki Gebze Osman Yılmaz Mezarlığına sahip çıkıp korumakta. Bilecikli Uzun Ahmet lakabıyla ile tanınan Ahmet Açıkgöz, bu mezarlığın kuruluşunu bildiğini söylüyor ve mezarlıkta yatmakta olanların yüzde seksenini tanıdığını ifade ediyor. Ahmet amca evde boş oturmaktansa böyle bir hizmeti yapmanın daha hayırlı olduğunu söylüyor.
Ahmet Amca ile ilgili İhlas Haber Ajansı geniş bir haber hazırladı ve Ahmet Amca ile söyleşi yaptı. İhlas Haber Ajansı'nın haberi, ulusal ve bölgesel medya kuruluşlarında geniş bir şekilde yer aldı. Haberi sizlerle paylaşıyoruz.
***
Mezarlığın Canlı şahidi
Gebze ilçesinde yaşayan 82 yaşındaki Ahmet Açıkgöz, mezarlığın bakımını 30 yıldır gönüllü olarak yapıyor.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan 82 yaşındaki Ahmet Açıkgöz, 1956 yılında Bilecik’ten Gebze’ye taşındı. Burada uzun süre farklı işlerde çalışan Açıkgöz, emekli olduktan sonra kendisini mezarlıklara adadı. Yapacak bir iş bulamayan ve boş durmak istemeyen Açıkgöz, Gebze’de bulunan ve içerisinde annesinin mezarının da yer aldığı Osman Yılmaz Mezarlığı’na gelip gitmeye başladı. Mezarlığa geldiği günlerde ortalığı temizleyen Açıkgöz, bu durumu alışkanlık haline getirdi. Açıkgöz, yaklaşık 30 yıldır günde 3 kere olmak üzere mezarlığa gelerek, elinden geldiğince buranın temizliğini yapıyor. Açıkgöz aynı zamanda burada bulunan ağaçların, bitkilerin budama işiyle uğraşıp, onların bakımlarını da üstleniyor. Bu işi tamamen gönüllü olarak yapan yaşlı adam, hiç kimseden hiçbir ücret de istemiyor. Mezarlıkta yatan vatandaşların yüzde 80’ini tanıdığını söyleyen Açıkgöz, mezar yerlerini bulmaları konusunda vatandaşlara da yardımcı olduğunu dile getirdi.
“Bu işi Allah rızası için yapıyorum”
Yaklaşık 41 yıl önce emekli olduğunu ve o günden beri hiçbir iş yapmadığını söyleyen Ahmet Açıkgöz, “Çınar Camii’nin yapılmasında yönetimde görev aldım, fahri görevliydim. Kapı kapı dolaştık, yardım topladık camiyi yaptık. Ondan sonra ben kendimi mezarlıklara adadım. Bu Osman Yılmaz Mezarlığı’na evim yakın olduğu için, mezarlığa geliyorum, gülleri ilaçlıyorum, buduyorum, ağaçları buduyorum, mezarlıklara bakıyorum, suluklara su koyuyorum. Kimseden de bir şey beklediğim yok benim. Ben bu işi Allah rızası için yapıyorum. Bu mezarlıkta yatanların yüzde 80’inin tanıyorum, çoğunu da kendim koydum kabristana. Evim de yakın olduğu için hep cenazelerde bulundum. Eskiden hep eş, dosttuk, yeni çarşıdaydık. Boş duruyorum, ne yapayım ben? Gelip giderken aklıma bir ilham geldi. Devamlı mezarlıklara girip çıkıyorum, yardımcı oluyorum vatandaşa. Günde 3 sefer buraya uğruyorum. Elimden geldiği kadar temizliyorum. Çeşmeyi temizlemek bir şey değil ki. 5 litre suyla bir fırçalayıp geçiyorum. Mezarlığın her yerinde benim takımım var” dedi.
“Çok fazla su israfı var”
Mezarlığa gelen vatandaşların çeşmelerdeki suyu israf etmesinden yakınan Açıkgöz, “Burada 5 tane çeşme var, onların yapımında ben rol aldım. Tanıdığım hayırseverlere rica ettim ‘Buralara çeşme yapın’ diye. Hayırlarına çeşme yaptılar buraya. Kendilerine 100’er metre hortum almalarını söyledim, aldılar. Burada her çeşmenin başında hortum vardı. Fakat vatandaş geliyor, hortumu takıyor, mezarlığa 10 ton su bırakıyor. Buraya yazın 30 bin lira su parası geliyor. Millet geliyor, hortumu takıyor, mezarlığını suluyor da suluyor. Bir şey olmaz, burada sulanacak yer suluklar. Onlar da kuşlar, kediler, köpekler için. Mezarda çiçeğin, gülün varsa sula. Mezara neden 10 ton su bırakıyorsun? Çok fazla su israfı var” diye konuştu.
“Buradan zarar gelmez, fayda gelir”
Vatandaşların mezarlıkta yatan yakınlarını ziyaret etmeleri gerektiğini vurgulayan Açıkgöz, “Vatandaşlar, varisi olanlar mevtalarına sahip çıksın. Şimdi bunun varisi üçüncü kuşakta, dördüncü kuşak bu mezara gelmez. Bu mezarlıkta mevtası olanlar gelsin burada ziyaret etsin. Buradan zarar gelmez, fayda gelir. Okusun, üflesin. Demek istediğim, mezarlarına sahip çıksınlar. Mezarlara bakılmıyor” şeklinde konuştu.