2020 dünyanın kâbusu oldu geride kaldı ama kâbus henüz bitmedi. Yeni bir yıl başladı. 2021 için temennimiz öncelikle sağlık,covid-19 aşısı tüm insanlığın umudu olsun. 2020 korona virüs, depremler, kuraklık ve ekonomik kriz yılı oldu. Her yeni yıla girerken yeni yıldan beklentilerimizi sıralarız. Bu yılbaşında tüm dünyanın beklentisi aynı oldu. “ Bitsin artık bu virüs hayat normale dönsün”
Dünya aşılanmaya başlandı, beklenen Çin aşısı ülkemize geldi. Covid-19 virüsünün hayatımızdan çıkması için aşı çok önemli. Aşı bizi normal hayata döndürecek ancak döndüğümüzde ciddi sorunlar bizi bekliyor olacak.Pandemi öncesi kırmızı alarm veren ekonomi bu süreçte daha da derinleşti. Ayrıcadeprem ve kuraklık bizi bekleyen en önemli sorunlar arasında yer alıyor.
Maliye ve Hazine Bakanlığı ve Merkez Bankası Başkanlığında değişimler oldu. İlk etapta olumlu sinyalleri görüldü ancak gelecek hala belirsiz, yani tünelin ucu görünmüyor. 2021 yılında açıklanacak adalet reformuna gözler çevrildi. Adalette iyileştirme reçetenin birinci sırasındaki yerini almış durumda.
2020 aynı zamanda deprem yılı olarak kayıtlara geçti. Elazığ, Malatya, İzmir depremlerinde birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaralananlar ve evlerini kaybeden vatandaşlarımız oldu. Deprem konusu en önemli sorunlarımızın başında geliyor. Bu konuda merkezi yönetim ve yerel yönetimler işbirliği içerisinde bir çözüm bulmak zorundadır.
Deprem konusunu elimden geldiğince gündemde tutmaya çalışıyorum. Uzman görüşlerini, çözüm önerilerini sizlere aktarıyorum. Konunun ilgilileri yapılması gerekenleri, alınması gereken önlemleri gayet iyi biliyorlar. Onlara işlerini öğretmek gibi bir görevimiz yok, biz sadece sorunları dile getirip farkındalık oluşması için uğraşıyoruz. Umarım 2021 yılı deprem ile ilgili tüm önlemlerin alındığı bir yıl olur.
Kâbus yılı olarak adlandırdığımız 2020’de kuraklık kırmızı alarma geçti. Uzmanlar ciddi bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu belirtiyor. Kışın ortasında olmamıza rağmen maalesef bahar havası yaşıyoruz!
Maalesef diyorum çünkü iklimler birbirine karıştı. Doğanın dengesi değişti kuraklık geleceğimiz açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Kuraklık, yağışın uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleşmesi ile ortaya çıkan ve herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde meydana gelebilecek olan doğal bir iklim olayı olarak tanımlanıyor.
Günümüz dünyasında karşılaştığımız küresel ölçekte en büyük sorunlardan birisi olan kuraklık, bugün gelinen noktada fiziksel ve doğal çevre, kent yaşamı, kalkınma ve ekonomi, teknoloji, tarım ve gıda, temiz su ve sağlık olmak üzere hayatımızın her aşamasını etkilemektedir.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre 2019 yılında; Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Tekirdağ, Bursa, Yalova, Çanakkale, Kütahya, Uşak, Burdur, Bartın ve Samsun çevrelerinde değişen şiddetlerde kuraklık yaşandığı görülüyor.
Kıyı Ege, Orta ve Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ile Bolu, Çankırı, Çorum, Konya, Karaman, Ordu, Elazığ ve Hakkâri çevrelerinin nemli bir dönem geçirdiği tespit edilmiş. 2019 yılında; Karadeniz Bölgesi’nin orta ve doğu kesimleri, İç Anadolu’nun doğusu, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile lokal olarak Tekirdağ, Edirne, Bursa, Yalova, Kütahya, Uşak, Burdur ve Samsun çevrelerinde değişen şiddetlerde kuraklık yaşandığı bildiriliyor.
İstanbul’un barajlarında genel doluluk oranı %21 seviyesinde ve uzmanlar kuraklık konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. 40 yıl su sorunu olmayacak denilen İstanbul’un böyle giderse 2030 yılına kalmadan ciddi kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu görülüyor.
2021 yılından beklentimiz öncelikte bu korona virüs belasından kurtulup normal hayatımıza geri dönmek. Ancak normal hayata döndükten sonra bizi bekleyen sorunlara karşı hazırlıklı mıyız? Bizim görevimiz bizi bekleyen sorunları gündeme getirmek, çözüm bulmak yetki sahiplerinin işi.
Medya bu sorunları gündeme getirmeli, uzman görüşlerini kamuoyu ile paylaşmalıdır. Ancak bizim medyamız istisnalar kaideyi bozmaz bu konulara pek ilgi duymuyor. Son dönemde Fatih Altaylı Teke Tek programında korona virüs ile mücadele, deprem ve kuraklık konularında çok güzel programlar yapıyor. Konunun uzmanlarını programa çıkararak çok kaliteli yayınlar gerçekleştiriyor. İlgiyle takip ediyorum ve toplumun bilinçlenmesi bakımından çok faydalı buluyorum. Umarım 2021 yılı tüm sorunlarımızı çözmek için gerekli adımların atıldığı bir yıl olur.