Lozan Antlaşması'nın 3. Maddesinde belirtildiği üzere Türkiye ile Irak arasındaki sınır anlaşmazlığı ile alakalı olarak yapılan ve 19 Mayıs 1924'te başlayan görüşmelerden netice alınamadı. İngiltere Türkiye’yi sıkıştırmak maksadıyla Türk-Irak sınırında karışıklık çıkardı, Şeyh Sait isyanını başlattı. Türkiye bu gailelerin sona ermesi için meselenin sonradan adı Birleşmiş Milletler Teşkilâtı olarak değiştirilen ve üyesi olmadığı Milletler Cemiyeti’nde görüşülmesine ve oradan çıkacak kararı kabul edeceğini beyan etmeye mecbur kaldı. Oluşturulan komisyon, Türk toprağı Musul için kararını açıkladı:
1- Musul, Irak'ın bir parçası sayılacak ve Irak 25 yıl süreyle İngiliz mandası altına konulacaktır.
2- Türkiye ile Irak arasındaki sınır hattı Brüksel'de tespit edilen hat olacaktır.
Komisyonun bu tavsiyeleri, gerek Türk halkı ve gerekse Cenevre’deki Türk temsilcilerinin şiddetli tepki ve itirazlarına sebep oldu. Türkiye, Konseyin bu biçimde kesin bir karar alma yetkisinin bulunmadığını belirterek, bağlayıcı bir karar için ilgili tarafların olumlu oylarının alınması gerektiğini bildirmişse de Cemiyet Meclisi, 16 Aralık 1925 günü Komisyonun tasarısını aynen kabul eden bir karar aldı. Türkiye’nin referandum teklifi, bölge halkının câhil olduğu bahânesiyle reddedildi.