Hemen peşinen cevap vereyim:
İkisi de doğru.
Yani hem yaşlanıyoruz, hem de tecrübe kazanıyoruz. Yaşlanmak ömür yolculuğumuzun olmazsa olmazı.
Ama nasıl yaş aldığımız çok çok önemli.
Tecrübe kazanmak ise, tamamen kişisel bir özellik. Kimisi gözlerini, kalbini, antenlerini, öğrenme güç ve yeteneğini tam kapasite kullanırken; kimisi de her fırsatı bir kriz, her tecrübe imkanını bir ilave yük olarak görür.
40 lı yaşlardan sonra, biyolojik, ruhsal ve bedensel olarak geri dönüş başlar.
Bu zorunlu süreci durdurmamız imkansızdır.
Ama, bu süreci uzatabilir, pozitife çevirebilir, yaşlılığa giden yolu lezzetlendirebiliriz.
Tabi, yatmayla, kahvede oyun oynamayla, inatçılıkla, öfkeyle, kavgayla değil elbette. Bunlarla birlikte, kaliteli yaşamın tüm azılı hırsızları, yaşlanma sürecini bombalayan zehirli tohumlardır.
Kaliteli yaş almak için:
- Sağlıklı olmak
- Dengeli ve kaliteli beslenmek
- Dost ve arkadaş canlısı olmak
- Pozitif olmak
- Öğrenmeye ve öğretmeye devam etmek.
- Amaç ve hedeflerin peşinden yılmadan gitmek
- Beyni sürekli çalıştırmak
- Düzenli egzersiz yapmak
- İnançlı olmak
- İyi niyetli ve naif olmak
- Kaliteli iletişim sahibi olmak
- Bedeni ve ruhu kaliteli beslemek gerekir.
Yaş alma sürecini kendi haline bırakmayıp, kilimin desenleri gibi güzel ve etkin dokumak gerekir.
Oyun oynanırken ilk dağıtım sonucu ele gelen kağıtlar veya taşlar; bazılarına iyi, bazılarına da kötü gelir. İyi gelen, nasıl olsa elim çok iyi diye oyunu savsaklarsa, (sağlıklı gencin kaliteli yaşamayı savsaklaması gibi), sonraki bir kaç turda elinin bozulması kaçınılmazdır.
(Elli yaşıma kadar hiç doktor yüzü görmemiştim bu da nerden çıktı" diyenleri çok duymuşuzdur).
Eli kötü gelen ise, "yattı balık yan gider" deyip, hiç çaba göstermezse, kaptan köşkünün dahi batacağı kesindir.
Tecrübe veya deneyim ise, tamamen kişisel çaba, hayata ve çevreye bakış açısı ile ilgilidir. Kimisi her çiçekten bal toplayan arı gibi; olumlu - olumsuz her olay ve durumdan ders alır ve heybesine deneyim olarak koyar.
Kimisi de, her güzelde bir kusur, her hikmette bir cinslik arayarak, tecrübe bir tarafa; öfke, ego, peşin hüküm, şüphecilik, işgüzarlık, ben merkezcilik ve bunlara arkadaş olan kaliteli yaşamın diğer azılı hırsızlarına kendisini kelepçelettirir.
Tecrübe, en basit öğrenme ve hak olan kopya çekme yöntemidir.
Zira mü'min aynı delikten iki defa kendini sokturtmaz...
Selam sevgi ve dualarımla.
Yüceler Yücesine emanet olalım.