Kelimeler, akış yaşantısına girmek için pek çok fırsat sunar. Sohbet sanatını genellikle kaybetmiş olmamız sebebiyle kelimelerin gücünden yeterince faydalanamıyoruz. Son zamanlarda pratik bilgi almak için kısa sohbetler ediyoruz. İnsanlar birbirleriyle derinlemesine konuşup dostane ilişkiler kuramıyor. Eğer sohbetin amacının yaşadıklarımızın kalitesini yükseltmek olduğunu bilseydik hoş sohbetlerden hiç ayrılmazdık.
Bir bakış ve bir sözle karşımızdaki insanın varlığını kabul edebilir ve ona dostluğumuzu gösterebiliriz. “Bugün hava güzel” şeklinde söylediğimiz bir sözle karşımızdaki insan ile aramızda temas oluşturabilir ve güvenimizi ifade edebiliriz. Bu sıradan sözler her şeyin yolunda olduğunu gösterir. Ama çoğu zaman bu basit sözleri bile konuşamadan sohbeti bitiririz.
Kelimeler iyi seçilip konuşulduğunda dinleyenlere mutluluk verir ve ayrıca huzur verici deneyimleri hatırlatır. İyi konuşmak her türlü etkileşimi zenginleştirir. Böyle mutluluk verici konuşma herkesin öğrenebileceği bir beceridir. Bazen tek bir kelime bile yeni bir dünyaya pencere açmaya ve zihni iç yolculuğuna çıkarmaya yeter. Çocuklar, okuma yazma bilmeyenler, bakım evlerinde yaşayan yaşlı insanlar bile temel eğitim verilirse kaliteli konuşma becerisi kazanabilir, sohbette ustalaşır ve hayat kalitesini yükseltebilirler. İsteyen herkes sohbetlerden zevk alabilir ve hayatlarını zenginleştirebilirler.
Bugünlerde konuşmayı ihmal ettiğimiz gibi, yazma alışkanlığını da ihmal eder hale geldik. Telefonlar, kayıt cihazları, sosyal medya, bilgisayar gibi araçlar yüzünden yazmayı bir kenara bıraktık. Oysa yazma sadece bilgiyi iletmek için değil, bilgiyi üretmek için vardır. Yazma ile düşüncelerimizi derinleştiririz.
Yazma olmasaydı, tarihteki pek çok mektubu ve belgeyi bugün keyif alarak okuyamaz ve yüksek duyguları yaşayamazdık. Yazma sırasında yavaşça gelişen düşünce süreci fikirlerin ortaya çıkmasını ve bilincin yükselmesini sağlıyor. Yazmak zaman israfı değildir. Yazmak zihne ifadenin disipline edilmiş bir aracını sağlar. Yazma sayesinde olaylar ve deneyimler kolaylıkla hatırlanabilir ve gelecekte yeniden yaşanabilir ( Mihaly, Csiksentmihaly, Mutluluk Bilimi Akış, s. 193-195).
Mutluluk yolunda olan kişilerin, öncelikle kendilerini akış yaşantısına taşıyacak bir kelimeler havuzu oluşturmaları ve coşku yaratacak sohbet etme alışkanlıklarını geliştirmeleri gerekir.
Böyle bir süreçte beynimizi daha bilgice kullanabilir, farkındalığımızı artırabilir ve bilincimizi yükseltebiliriz.
Eski yaraları iyileştirmek için vakit asla geç değildir. Destek görmek ve destek vermek için sıcak sohbetler yapalım. Gerekçesi ne olursa olsun konuşmalarımızı sınırlamayalım. Bizi biz yapan ve bize can katan bu sohbetlerin kıymetini bilelim.
Bağışlamanın önüne intikamı, özgürlüğün önüne sınırlamayı, şefkatin önüne kınamayı koymayalım. Sohbetlerimizle gönüllerimizi herkese açalım.