Türkçe hassasiyeti olan bir ‘Hoca Hanım’ın ilköretimde okuyan 40-50 öğrencisiyle başlattığı kampanya ile mahallî idâreler sorumlularına ve mülkî erkâna hatta ticaret bakanlığına verdiği dersi dikkatli ve doğru okumak gerekir.
Yapılacak iş gayet basittir:
Türkiye Büyük Millet Meclisi, birkaç maddelik bir kanunu görüşür ve yürürlüğe koyar. AVM’lerin, ticârethânelerin, bilcümle işyerlerinin ve mesken sitelerinin isimleri Türkçe olacaktır. Yabancı isim kullanmak kesinlikle yasaktır. Yabancı isim kulanlar her sene belli oranlarda artırılmak üzere …. bin liradan başlamak üzere ceza öderler. Bu kanun, mahallî idâreler tarafından yürütülür.
Böyle bir kanun çok sert bulunuyorsa, yumuşatıcı maddeler konulabilir:
1-Yabancı isim kullanacak kuruluşlar, yabancı isim kullanma harcı öderler. Harcın miktarı işyerinin kapalı alan metrekaresine göre belirlenir ve her sene artırılır.
2-AVM ve işyeri isimleri Türkçe olacaktır. Yabancı kelime ve harf kullanmak isteyenler, harç ödemek suretiyle izin alırlar. Ancak yabancı isimlerde kullanılacak harfler Türkçe ibâredeki harfin en fazla yarısı büyüklüğünde olabilir.
Medyada yayınlanacak reklam, duyuru ve sair yayınlarda da aynı şartlar geçerli olur. Şarta uymayan yayın kurumuna cezâî müeyyide uygulanır.
1960’lı yıllarda Ankara Belediyesi benzer bir uygulama başlattı. Fakat mesele geniş kapsamlı olarak düşünülmediği için faydası olmadı. Adı ‘Ambasador Restaurant’ olan firma, tabelâsına küçücük harflerle ‘Yeni’ kelimesi ekledi, güya ismi Türkçeleştirdi. Bir müddet sonra Belediyede iktidar değişikliği oldu, yeni gelenler yasağı kaldırdılar.
Mesele, kapalı alanda sigara yasağı gibi kanunla halledilmeli ve sıkı kontrol altında bulundurulmalı ve asla gevşetilmemeli. Küçük bir gevşeklik, çorap söküğü gibi ilerler.
Bir insan, park yasağı bulunan bir yere arabasını 10 defa bıraktığında, 3 defa cezaya çarptırılırsa, şansını denemek için aynı yere tekrar park edebilir. Fakat yasağı on defa ihlâl etiğinde 10 defa ceza öderse, bir daha aynı hareketi yapmaz.
Konulan yasakların disiplinli bir şekilde tatbik edilmemesi, yasağı koyanların itibarını, güvenilirliğini zedeler. Bunlar, bilinen eyler fakat uygulamada maalesef gevşeklikler oluyor. Olmamalı.