Ülkemiz eğitim kurumunun her kademesinin her sınıfında ortalama 1 milyon 100 bin civarında öğrenci var. Buna göre 12 yıllık zorunlu eğitimde 13 milyon civarında öğrencimiz var. Yapılan tespitlere göre bu öğrencilerden yüzde 30'unun televizyon, bilgisayar, internet bağlantısı bulunmuyor. Bu da en 4 milyon çocuk uzaktan eğitim alma imkanından yoksun demektir. Bu öğrenciler yalnız kırsalda yaşamıyor, şehirlerin varoşlarında gecekondularda yaşayanlar da var. Son günlerde uzaktan eğitim konusunda çok çocuklu ailelerin çocuklarından isyan feryatları yükselmeye başladı. Bunların ya uzaktan eğitime ulaşım imkanları yok, ya da farklı sınıflarda okuyan çocukların aynı anda bu eğitime ulaşmaları mümkün değil. Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığının verdiği uzaktan eğitimden 4 milyon öğrenci yararlanamıyor demektir. Bu da sosyal devletin bütün vatandaşlarına imkan ve fırsat eşitliği sağlamak zorunda olduğu ilkesine aykırıdır.
Bu durumda ne yapılmalı? Yapılacak olan okulları bu çocuklara açmaktır. Bunun için öncelikle okulların bütün sınıflarına uzaktan eğitime ulaşımı sağlayacak teknik donanım kurulmalıdır. Bazı okullarda internet bağlantılı akıllı tahtalar var. Okul yönetimleri bu imkana sahip olamayan öğrencileri belirleyerek, bunların uzaktan eğitim saatlerinde sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uyarak sınıflarda bu eğitimi almaları sağlanmalıdır. Yoksa 5-6 bin mobil ulaşım merkezi ile bu eğitimin bütün ihtiyaç sahiplerine ulaşması mümkün değildir. Ancak bu şekilde imkanı olmayan öğrencilerimizin mağduriyetlerini önleyebiliriz.