4. SON BÖLÜM
Şehre değer katan faktörleri içerisinde raylı sistemlerin önemi tartışılmazdır. Erzurum gündeminde olan bu konunun bir an evvel hayata geçirilmesiyle şehir, modern bir görünüm yanında ulaşım konusunda büyük bir kazanım sağlayabilir.
Yapılan istatistiki çalışmalar Dünyada yaşlı nüfusun her geçen gün arttığını göstermekte dolayısıyla yaşlılarla ilgili sorumluluk projelerinin yerel yönetimler tarafından şimdiden düşünülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Yaşlı vatandaşlarımızın yaşlılık sürecini rahat geçirmeleri için yerel yönetimlerin her türlü hizmeti sunmaları ve bu konuda modern dünyanın uygulanmalarını takip etmeleri yerel yönetimlerden beklentiler arasındadır.
Bilindiği üzere ülkemizde ortalama ömür süresi eskiye oranla bir hayli yükselmiş bilimsel veriler Türkiye’de ortalama yaşam süresinin 78 civarında olduğunu göstermektedir.
Yaşam süresinin artması beraberinde yaşlı bakım evi ve huzur evi gibi tesisleri elzem kılmaktadır.
Ülkemizde yaşlı bakım evi ve huzur evi olmayan birkaç ilden birisi de Erzurum’dur.
Daha önce Kızılay tarafından modern bir şekilde yaptırılan huzurevinin tekrar eski fonksiyonuna kavuşturulması bunun yanında modern şartlarda hizmet verecek olan yaşlı bakım evinin hizmete açılması gerekmektedir.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak için verilen hizmetlerin daha da yaygınlaştırılması, ilçe belediyelerinin de bu konuda hassas davranmaları öncelikler arasında olmalıdır.
Kapalı semt pazarlarının olmayışı şehirde büyük bir eksikliktir. Kar ve yağmurdan korunaklı semt pazarlarının yapılması şehrin beklentileri arasındadır.
Alternatif yol çalışmaları içerisinde yakın zamanda açılan “Barış Pınarı Viyadüğü” şehrin trafiğine soluk aldırmış ve güzel bir görünüm kazandırmıştır.
Taş ambarların, Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Milli Savunma Bakanlığından alınıp Mısır Çarşısına benzer bir çarşıya dönüştürülmesi projesi Erzurum yöresi organik ürünlerin pazarlanması açısından isabetli bir girişim olmuştur.
Çevreye saygılı bir belediyecilik anlayışı dünyada rağbet gören bir durumdur. Bu düşünce doğrultusunda Erzurum Büyük Şehir Belediyesi’nin “Atık Su Arıtma Tesissileri” ile evsel atıklardan(çöp) enerji elde etmesi ve güneş enerjisi santralleri projesiyle temiz enerji temin etme düşüncesi modern belediyeciliğin güzel örnekleridir.
Şehirde modern bir miting alanının olmaması büyük bir eksiklikti. Bu ihtiyacın 230 000 kişilik yeni bir proje ile hayata geçirilecek olması güzel bir gelişmedir.
Gelecek bilimcileri 2050 yılında dünya nüfusunun en az %70’lik bir bölümünün kentlerde yaşayacağını ifade etmektedirler.
Yine uzmanlar, yakında insan odaklı akıllı şehirlerin kurulacağını işaret ederek, yerel yönetimlere hedefler göstermektedir.
Belediyecilik bir sanat işidir. Bu yüzdendir ki yerel yönetimler, sınırları içerisinde yaşayan insanların yaşam standartlarını yükseltmek ve onların konforu için projeler üretmek zorundadırlar.
Modern belediyecilik hizmetleriyle birlikte marka bir şehir haline gelmek uzak bir hayal değildir.
Tarihi İpek Yolu’nun gözde şehri Erzurum’un marka şehir olması yönünde en büyük sorumluluk yerel yönetimlere düşmektedir.
Bu hayale ulaşmak için yerel yöneticilerin siyasi yatırım düşüncesinden önce şehrin sorunlarını çözme ve insana hizmet etme düşüncesini hedef almaları gerekmektedir.
Bu münasebetle, dünden bu güne Erzurum için çalışan, katma değer üreten tabir yerindeyse taş üstüne taş koyan belediye başkanlarımızdan ahirete intikal edenlere Allahtan rahmet diler, hayatta olanlarla, hizmetlerini sürdürenlere şehir adına yaptıkları hizmetlerden dolayı şükranlarımızı sunarız.
Bu gün, dünden daha güzel bir Erzurum’da yaşamak istiyorsak, çocuklarımız ve torunlarımız içinde gelecekte de daha güzel bir Erzurum için seferber olmalıyız.
Özlemimiz, havası, suyu temiz, yeşil alan çokluğu ile gıpta edilen, trafik sorunu olmayan, imarı düzgün, tarihi eserlerini dünyaya tanıtmış, turizmde hedeflerini yakalamış, potansiyellerini değerlendirmiş, işsizlik sorununun yaşanmadığı, kültürel değerlerin muhafaza edilip yaşatıldığı bir Erzurum’dur. SON…