İstanbul Türklerin Avrupa’ya, Kazan Rusların Asya’ya açılma kapısı olmuştur. Avrasya ekseninde Türkiye ve Rusya, iki vazgeçilmez ülkedir. Türkiye’nin Avrupa’ya, Rusya’nın Asya’ya genişlemesinde, Karadeniz en büyük rekabet alanını oluşturmuştur. Türkler ve Ruslar Karadeniz çevresinde güç kazanmak için, yüzyıllar boyunca birbirleriyle, hem yarışmışlar hem savaşmışlar. Karadeniz Osmanlı yüzyıllarında, bir “Türk Gölü”ne dönüşmüştür.
*
Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla, Berlin Duvarının yıkılmasıyla, Karadeniz kapalı bir deniz olmaktan çıkmış, bütün dünyaya açık bir deniz haline gelmiştir. Karadeniz Avrasya eksenindeki, ülkelerin şehirlerini, boğazlarla ve nehirlerle, birbirlerine bağlayan, en önemli iç denizdir. İstanbul kıtalar arasında, başının üstünde Karadeniz’i, ayaklarının altında Akdeniz’i alarak, Karadeniz şehirlerinin olduğu kadar, Akdeniz şehirlerinin güvenliğini sağlayan gözetleme kulesidir.
*
Türkiye, Rusya, Ukrayna, Kırım, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerdir. Ancak Karadeniz’in kıyı ülkelerini aşan, stratejik ve kültürel etkinlik coğrafyası vardır. Bu yüzden kara, deniz ve hava güvenlik ve denetim stratejilerinde, Karadeniz Akdeniz kadar önemli bir yer tutar. Türkiye ve Rusya, Avrasya’da anahtarı, Karadeniz olan iki kilit ülkedir. İki ülke arasındaki ortak yatırımlar, barışın en güçlü koruyucuları olacaklardır.
*
Türkiye’nin öncülüğünde Rusya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Azerbaycan, Arnavutluk, Gürcistan, Sırbistan ve Moldova arasında gerçekleştirilen, “Karadeniz Ekonomik İş Birliği” kuruluşu, öncülük yapacağı ortak yatırımlarla, şehirlere büyük bir canlılık kazandıracaktır. Doğal gaz ve petrol boru hatları, bölge ülkeleri arasındaki, siyasal sınırları ortadan kaldırmıştır. Geçen yüzyılın ülkeleri, birbirine bağlayan demiryolları yerine, yeni yüzyılda boru hatları geçmiştir.
*
Kültürel işbirliğinin olduğu ülkelerde ekonomik işbirliği, ekonomik işbirliğinin olduğu ülkelerde kültürel işbirliği olur. Avrasya barışının en büyük güvencesi boru hatlarıdır. Ülkeler arasındaki ilişkilerde, kültür ekonominin yolunu aydınlatır. Ekonomi kültürün peşinden gider. Nasıl ayçiçeği yüzünü hep güneşe çevirirse, ekonomi yüzünü hep kültüre çevirir. Ekonominin gözü sürekli kültürün üzerindedir. Kültür ekonomiyle birlikte, politikanın ortak vicdanını oluşturur.
*
Vicdan ekonomide adaletin terazisidir. Terazi sağlıklı kültürün, dengeli ekonominin, barışçı politikanın simgesidir. Bunun için kirli mülkiyete savaş açan Nuri Pakdil, “Türkiye’deki insan vicdanlı olabilirse, Rusya’daki insan da vicdanlı olabilir, Çin’deki, İsveç’teki de, Cezayir’deki de, Kamboçya’daki de” demektedir. Vicdan insanın özü ve özetidir. İnsanı insan yapan değerleridir. Dünyada bütün insanların saygı duyduğu, sevgiyle bağlandığı değerler, dünya barışını en güçlü koruyucularıdır.
*
Vicdan dünyada insanları birbirine bağlayan ana değerdir.
*
İnsanlığın ortak aklı, bütün vicdanların toplamıdır.
*
Dünyanın ortak vicdanı, yanlışta birleşmez.