Bugün, bir “bilim cinayetini” ele alacağız.
Adı: Medical Capacity-Building in War-Torn Nations: Kurdistan, Iraq as a Model.
Türkçesi: Savaşın Yıkık Ülkelerinde Tıbbi Kapasite Geliştirme: Bir Model Olarak Kürdistan, Irak.
Yazarı: Zibari R. başkanlığında 7 kişilik ekip.
Yayın tarihi: 17 Haziran 2020.
DOI: https://doi.org/10.1016/j.jamcollsurg.2020.05.024
Yayım yeri: Journal of the American College of Surgeons (JACS) (Amerikan Cerrahlar Birliği).
Dünya cerrahlarının itibar ettiği bir dergiden bahsediyorum. Peki, yazıda ne anlatılıyor?
“Dünyanın savaştan zarar gören bölgesi Irak Kürdistan'da 28 yıllık (1992’den beri) cerrahi ve tıbbi kapasite geliştirme deneyimimizi sunuyoruz.” diye yazıyor.
Tabii ki koca bir yalan. Bir millet uyduruyorlar, bir devlet kuruyorlar. Tipik Amerikan alçaklığı. Irak kürtleri çok ızdırap çekmiş! 28 yıl kimin eseri acaba?
Burada tam bir siyasi lobi faaliyeti yapılmış, dil, din, ırk, sosyal, siyasi, kısaca devlet kurmak için ne gerekirse hepsini de (vurguluyorum) uydurarak düşmanca bir yazı yazmışlar. Adeta bir uluslararası son antlaşmayı ilan ediyorlar. Yerim sınırlı, birkaç cümlesinden bahsedeceğim:
-“Kürtlerin 45-50 milyon olduğundan bahsediliyor.”
-“Kürtler bir Aryan ırkıdır ve dilleri Hint-Avrupa kökenlidir.” Yani, Kürtler bir Avrupa ırkı imiş, dilleri de Avrupa dillerinin temel grubundan imiş! Bunun hiçbir dayanağı yoktur. Eğer olsa idi, çoktan kürdistanı kurmuşlardı.
-Bir de itiraf ediyorlar: “Haziran ayında 1992’de, tarihinde ilk kez, Irak’ta NATO’nun koruması altındaki uçuşa yasak bir bölgede Kürdistan kendi parlamentosunu kurdu” diyorlar. Irak Kürt parlamentosunun resmini de koymuşlar. Dikkatli olanlar bilir: Irak devlet uçaklarına yasaklanan bu bölgenin ilanını ben istedim diye övünen bir Turgut Özal vardı!!!
-Bir de harita yayınlamışlar. Türkiye’nin dörtte birini sözde kürdistana katmışlar! Bunlar çok harita yayınladı, deyip geçiştirmeyin, lütfen. Top yekun son hazırlık seziliyor.
-“Ancak 2014 yılında Kürdistan’ın ekonomisi ve altyapısı gelişti” ifadesi ise çok manidar geldi. Acaba bunu Irak Kürt bölgesel cumhurbaşkanlığı sarayı da dahil, kimler yaptırdı dersiniz?
-“Kürt orduları (peşmerge) Kürdistan'ı özgürleştirmeyi başardı” ifadesi bile var. Oysa biz Türkiye’de peşmerge ayrı, pkk ayrı sözlerini duyuyorduk! Vay be, ikisi de aynı şey imiş!
Gerçekte ise Türkiye kendi bağımsız sınırlarını Lozan’da bütün dünyaya kabul ettirmişti.
Kolay bir soru: “Siz, Lozan’ı yeniden ele alalım, değiştirelim diyenlerin de amacının ne olabileceğini düşünebiliyor musunuz?”
Bu dergi bu yazıyı niçin yazdırmış olabilir? 1993-1995 pkk’nın en güçlü olduğu, hedefine ulaşabilmek üzere olduğu görüntüsünü verdiği yıllardı. 1994’te yine tanınmış bir ABD dergisi Lancet buna benzer bir yazı yayınlamıştı. Aynı odakların ortak çalışmaları…
Bağımsızlık ilanının yakın olduğu çalışmalarını çağrıştırıyor, efendim!