Bilindiği üzere, bundan bir süre önce Diyanet İşleri Başkanlığı yayımlamış olduğu bir genelge ile Cuma Namazının iki rekat farzından sonra Cumanın 4 rekat son sünneti dahil tespih çekilmesini de yasaklamıştı. Diyanetin bu genelgesi benim hiçbir şekilde içime sinmedi. Bu sebeple, meseleyi iyi bilen birçok kimse ile görüştüm. Görüştüklerimin hepsi ittifak halinde Diyanet İşleri Başkanlığının genelgesinin yanlış olduğunu ifade ettiler. Zira, 2 rekat farz namazı kılındıktan sonra cemaati camiden göndermenin hiçbir mantığı bulunmuyordu. Nitekim bu genelgeye memur durumunda olan imamlar hariç, cemaatin tamamına yakını riayet etmemiştir. Cemaat yine eskiden olduğu gibi farzdan sonra, sünnetleri kılmaya devam etmiştir.
Ben, bundan cesaret alarak, “ Son Zamanlarda Kılınan Cuma Namazı ve Namazlardan Sonra Yapılan Tespihat” başlıklı bir yazı yazarak, bu yazıyı başta Meclis Başkanı olmak üzere, bazı Milletvekillerine, CİMERE, Diyanet İşleri Başkanlığına, İzmit Müftlüğüne, Sivil Toplum Kuruluşlarına, bazı Bilim Kurulu Üyelerine gönderdim. Bu arada yazım, Yeni Akit Gazetesinde de yayımlandı. Bu yazım üzerine, gösterdiğim hassasiyet ve dikkat sebebiyle İzmit Müftülüğünden teşekkür yazısı aldım. Bu yazıları gönderdikten kısa bir süre sonra, Diyanet İşleri Başkanlığı önceki genelsini değiştirmek suretiyle, hiç değilse, Cuma Namazının 2 rekat farzından sonra, 4 rekat son sünnetinin de kılınmasına müsaade etmiş bulunmaktadır. Ancak ne hikmetse, tespih çekme yasağını halen devam etmektedir.
Kaldırılmayan bu tespih çekme yasağı bazı camiler de uygulandığı halde, bazı camilerde ise, dikkate alınmayıp eskiden olduğu gibi yine tespih çekilmeye devam etmektedir. Gittiğim muhtelif camilerde bizzat bunun şahidiyim. Hatta öyle ki, bazı camilerde de bir vakitte tespih çekilirken, diğer bir vakitte çekilmemektedir. Tespih çekilmeyen camilerde ise, cemaatin bir kısmı bu yasağa uymayıp, tespih çekmeye devam etmektedir. Böyle bir durumda da cemaat arasında ikilik meydana gelmektedir. Şöyle ki, yasağa uyanlar, imam ile birlikte namazdan sonra hemen duaya başladığı halde, uymayanlar tespih çekmeye devam etmektedirler. Böyle bir durum ise hoş bir manzara teşkil etmemektedir Aynı zamanda birlik ve beraberlik dini olan İslam’ın ruhuna da uymamaktadır. Yeni Müslüman olmuş bir kardeşimiz bu durumu görse halde şaşırıp kalacaktır.
Acizane kanaatime göre, namazlardan sonra, zamandan sadece birkaç dakika tasarruf edeceğim düşüncesiyle, Hanefi Mezhebin de mühim bir husus olarak görülen tespih çekilmesini bir emirle yasaklamak pek uygun bir hareket tarzı olmasa gerektir.
Uygun bir hareket tarzı olmadığı şuradan belli ki, bu yasak kararına memur olan imamlar haricicinde, cemaatin büyük bir kısmı riayet etmemektedir. Bu nasıl birlik ve beraberliktir ki, İmam efendi, cemaatin bir kısmı ile tespih çekmeden, hemen dua etmeye başlarken, cemaatin bir kısmı da tespih çekmeye devam etmektedir. Burada emirlere aynen riayet etme durunda olan imam efendilerin hiçbir kusuru bulunmamaktadır. Zira, Onların yaptıkları iş, kendilerine verilen talimatı aynen uygulamaktan ibarettir. Bu itibarla bu karışıklığın meydana gelmesinde imamların hiçbir kusuru bulunmamaktadır.
Ehemmiyetine binaen, şu hususu ifade edeyim ki, ilgili makamların bizlerin sağlığı ile alakalı olarak almış oldukları tedbirlere zaten azami derecede riayet etmeye gayret ediyoruz. Esasen riayet etmemiz de, şarttır, elzemdir. Bu hususta her hangi bir sıkıntımız bulunmamaktadır. Ancak son zamanlarda muhtelif sahalarda getirilen bir takım serbestlikler ve yapılan uygulamalar da nazarı itibara alındığı takdirde, camilerde birkaç dakikalık tespih çekme süresinin pek fazla bir mahzur teşkil etmeyeceği kanaatinde bulunmaktayım. Bu itibarla, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından camilerde tespih çekilmesine getirilen yasağın kaldırılmasını talep ediyorum.. Aksi takdir de bu süre uzadıkça ileri de tespih çekmenin insanlarımız tarafından ihmal edilir bir hale gelmesinden endişe etmekteyim.
Şu da bilinen bir husustur ki, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ve alimlerimiz de tespihata çok ehemmiyet vermişlerdir. Prof. Dr. Mustafa Karataş Hocamız da Muhtelif Tv. Kanallarında yapmış olduğu konuşmalarda namazlardan sonra tespih çekmenin faziletlerini anlata anlata bitirememektedir. Diğer hocalarımızdan da bu hususta müteaddit defalar konuşmalar dinlemişizdir.
Netice itibariyle, ifade etmek istediğim husus şudur ki, tespih çekilmesinin yasaklanması ile camilerde meydana gelen karışıklığı ortadan kaldıracak olan yegane makam, Diyanet İşleri Başkanlığımızdır. Bu sebeple, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın namazlardan sonra tespih çekilmesine getirdiği yasak kararını yeniden gözden geçirmek suretiyle, camilerde namaz kılan insanlar arasında ikilik meydana getiren ve cemaatin büyük çoğunluğu tarafından riayet edilmeyen bu yasağı kaldırmasının faydalı olacağı mülahaza edilmektedir. Tabii ki takdir yetkili makamlarındır.