"Bu yaştan sonra, ne yapacak üniversite diplomasını" dediğinizi duyar gibiyim.
Diplomanın hiç bir önemi yok elbette.
Bu yaştan sonra müsteşar da olmayacak. Emekli maaşı da artmayacak.
Ancak hiç yabana atmamamız gereken birtakım gerçekler var.
1. Okul süresince ders çalışarak, hızla gerileme aşamasında olan beynini çalıştırdı ve gerilemeyi durdurdu.
2. Başarma azmiyle çalıştı ve 96 yaşında da diploma alınabileceğini gösterdi.
3. Kendisinden genç insanlara mükemmel bir örnek oldu.
4. Saygın bir diploma töreni yapılmasına vesile oldu ve üst yetkililerce onore edildi.
5. Emsalleri kara toprakla çoktan kucaklaşmışken, onun hala bilinci yerinde ve konuştukları net bir şekilde anlaşılıyordu.
6. Ayakta törene katılıp mezuniyet kepi giymiş, onur konuşması yapmıştı.
7. Asaya dahi dayanmıyordu.
8. Mimar Sinan ustalık eseri Selimiye'yi yaptığında 86 yaşındaydı.
9. Picasso, en kıymetli tablosunu yaptığında 90 yaşındaydı.
10. Ord. Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver hocamız, 86 yaşındayken, çevredekiler "hocam Azrail sizi unuttu galiba" dediklerinde:
"Hayır, unutmadı ben O'nunla görüştüm, bana bişey dedi".
" Ne dedi hocam?
"Boş görürsem götürürüm" dedi.
Hocamız 2.500 adet eser vermiş ve hala da yazmaktaydı.
Yaş ilerleyince:
- Alzehimer olmamak için.
- Demans olmamak için.
- Elden ayaktan düşmemek için.
- Beynimizi, bilincimizi ve zihnimizi çalıştırmak için.
- Kas ve kemiklerimizi güçlü tutmak için.
- Toplum içinde gülünç duruma düşmemek için.
- Genç nesillere örnek olmak için.
- Yaşantımıza ve çevremize değer katmak için.
- Vatana- Millete - topluma görev ve sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirmek için.
Olgunluğun verdiği tecrübe ve ışık ile, yaşımız ilerledikçe, gençlik yıllarımızdan çok daha fazla çalışmalıyız.
Hem bedenen, hem zihnen hem de ruhen.
Selam ve dualarımla.
Yüceler Yücesine emanet olalım.