Bilindiği üzere, 21 Mart 2020 tarihinde 65 yaş üzerinde bulunan vatandaşlara konulan sokağa çıkma yasağı 3 ay kadar devam eti. Bu süre zarfında yaşlılar evden dışarı adımını dahi atamadı. Bu sebeple de uzun süre kapalı yerde hareketsiz bir şekilde kalmaktan mütevellit birçok vatandaşın psikolojisi bozuldu. Birçokları da tedavilerini dahi yaptıramadı. Muhtemeldir ki, bu sebeple aralarında hayatını kaybedenler dahi oldu. Aradan 3 ay geçtikten sonra insafa gelen yetkililer, yaşlılar için hafta sonu ve diğer vatandaşlara sokağa çıkma yasağı konulduğu günlerde olmak kaydıyla, 12.oo ile 16.oo saatleri arasında sokağa çıkma müsaadesi verildi. Bu şartlar altında müsaade verilen yaşlılar da her tarafın kapalı olduğu, inlerin cinlerin top oynadığı bir günde bomboş sokakları boş boş dolaşarak, gönül kırıklığı içerinde evlerine döndüler. Bu arada mesai saati olmadığı için de hiçbir işlerini halledemediler. Bu suretle de büyük sıkıntıya girdiler ve dertlerini de kimseye anlatamadılar.
Nihayet yaşlılar için sokağa çıkma müsaadesi olarak, her gün olmak üzere, 10.oo – 20.oo saatleri arası olarak kabul edilmiş bulunmaktadır. Verilen bu saatler kış günlerinde pek yeterli olmamakla beraber, iyi kötü idare ediyordu. Fakat yaz ayları gelince durum tamamen değişmiş bulunmaktadır. Zira, yaz aylarında saat 20.oo de henüz güneş dahi batmamış oluyor. Yaz sıcaklarının olanca tesiriyle devam ettiği bu günler de yaşlıdır diyerekten 65 yaşın üstünde bulunan bütün vatandaşları amiyane tabirle tavuk gibi evlerine girmeye mahkum etmek reva mıdır, doğru bir karar mıdır?
Bu yaşlılar, eşlerini çocuklarını veya torunlarını yanına alarak şöyle bir akşam gezmesi yapamayacaklar mı? Sahiller de oturanlar, sabahın serinliğinde veya akşam üzeri denizin imkanlarından faydalanamayacaklar mı? Bu soruları ben soruyorum, cevabını da ben vereyim. Halen uygulanan yasaklar sebebiyle yaşlıların bunların hiç birisini yapma imkanı ve hakkı bulunmaktadırlar. Bu durum yaşlılar için yapılan en büyük zulümdür, adeta bir işkencedir. Bu yasak kararını koyanlar kendilerinin de bir gün bu yaşlılar sınıfına dahil olabileceklerini hiçbir zaman unutmasınlar.
Diğer taraftan şehirlerarası seyahat etmek isteyen vatandaşlar, İçişleri Bakanlığı’nın birkaç ay önce yayımlamış olduğu ve halen yürürlükte olan genelgesine istinaden, internet üzerinden veyahut da 199 No.lu numaraya telefon ederek izin almaları icap etmektedir. Buralara izin almak için müracaat edildiği takdirde ise yerine getirilmesi zor olan talepler de bulunulmaktadır, Yaşlılar sınıfına giren vatandaşların, çoluğunu, çocuğunu arabasına alarak şöyle gönlünce seyahat etme hakkı, istedikleri yerde konaklama imkanı bulunmamaktadır. Yola çıksalar bile sabah saat 10.oo kadar, akşam ise saat 20.oo den sonra karşılarına sokağa çıkma yasağı engeli çıkmaktadır. Takdir edileceği üzere bu şartlar altında yapılan seyahatin ise ne tadı olur, ne de tuzu. Bu suretle, bazı vatandaşların dolaylı olarak seyahat etme hürriyetleri bir nevi elinden alınmış bulunmaktadır.
Diyelim ki, 65 yaş üstünde bulunan bir vatandaş genelgenin bütün icaplarını yerine getirmek suretiyle, Antalya da bulunan bir arkadaşının evinde misafir olamaya hak kazandı. Bütün engelleri aşarak da Antalya’ya geldi. Burada bir hafta kadar kaldıktan sonra, arkadaşına daha fazla yük olmamak için ikamet etmekte olduğu vilayete geri dönmeye karar verdi. Karar verdi de fakat, tam bu noktada karşısına İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi çıkıyor. Genelge diyor ki, yaşlı arkadaşım siz buraya geldiniz, bir hafta kaldınız. Şimdi ise ayrılmak istiyorsunuz. İyi güzel de, Siz genelge hükümlerine göre buradan en az 30 günden önce ayrılamazsınız diyor. Şimdi bu duruma göre yaşlı vatandaş ne yapacak. 30 günü tamamlamak için arkadaşının evinde zoraki olarak kalmaya devam mı edecek, yoksa bir otele mi taşınacak. Bu takdirde masraflarını kim ve nasıl karşılayacak. Bu arkadaşın kendine göre yapmış olduğu programı ne olacak. Şimdi burada ifade etmek istediğim husus şudur. Bir yetkili çıkıp da genelgenin bu hükmünün faydasını izah edebilir mi? Ben düşünüyorum, düşünüyorum da bir türlü, hiçbir faydalı tarafını bulamıyorum. Yaşlı vatandaşlar bu kadar zora sokulmaz ki. Devleti yöneten birçok idarecilerimizin de yaşlarının 65 in üzerinde olduğu hususunu da unutmamak lazım.
Netice itibariyle, yukarıda arz edilen sebeplerle, unutuldukları zehabına kapıldığım 65 yaş üstü vatandaşlara konulan sokağa çıkma yasağının tamamen kaldırılmasının çok isabetli ve faydalı olacağı kanaatinde bulunmaktayım..