Kalp damar hastalıklarının en belli başlı risk faktörleri ileri yaş, genetik yatkınlık, erkek birey olmak, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, aşırı kilolu olma, hareketsizlik, yeme içme düzensizliği, sigara içme, aşırı alkol tüketme, yoğun stres ve yüksek kolesterol düzeyi olarak sıralamak mümkün.
Bu risk faktörlerini iyi yönetecek olursak kalp damar hastalıklarına yakalanmama oranı yüzde doksanlara yükselecektir. Bu nedenledir ki;
İş dışındaki zamanlarda uzun süreli televizyon ve bilgisayar karşısında oturmamamız gerekir.
Boy, kilo endeksinin normalin üstüne çıkmaması için özen göstermeliyiz.
Sigara içmemeli ve içilen ortamlarda olmamaya gayret göstermeliyiz.
Devamlı ve fazla miktarda alkol tüketimi kalp adalesi üzerine direk toksik etkiye sahiptir.
Aşırı tuz tüketmemeliyiz.
Yüksek tansiyon hastalığımız var ise düzenli ilaç kullanımına ve doktorumuza en geç 3-6 arasında kontrole gitmeli arada kan basıncında ani yükselmeler olursa doktorumuzu bilgilendirmeli ve önerisine göre davranmamız gereklidir.
Şeker hastalığı olan hastalarımızın diyetlerine çok önem vermeleri ve verilen tedavilerini titizlikle uygulamaları gereklidir. Damar hastalığının en önemli tetikleyici unsurunun kontrol edilemeyen şeker hastalığı olduğunu unutmamalıyız.
Kalp damar hastalığı olan hastalarımızın yapacağı en ideal spor, yaşa ve şartlara göre yürüme sporudur. Haftanın en az beş günü saatte beş kilometre yürümeleri idealdir.
Yeme – içme alışkanlıklarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Tek yönlü beslenme yerine her şeyden yenilip içilmeli ama ölçü kaçırılmamalı.
Vitamin vesaire ilaçların direkt hastalığı iyileştirme üzerine olumlu etkileri yoktur.
Şeker hastalığı, hipertansiyon ve tespit edilmiş kalp –damar hastalığı olan bireylerin, kolesterol düzeyi olumsuz yüksekse, bu hastaların kolesterol ilacı kullanarak kolesterol düzeyini normal çekmeleri daha sağlıklıdır.
Gündelik yaşantısı sırasında, şimdiye kadar hiç yakınması yokken, bugünkü yaşantısı sırasında; yürüme, yokuş çıkma, stresle birlikte göğüste yanma, baskı, boğulma hissi gibi konforsuzluk gelişirse veya nefes darlığı, çarpıntı, karında şişkinlik, gaz olursa veya bulantı hissi, fenalık, terleme ve aşırı halsizlik, baygınlık oluşursa; bu işaretleri kişinin önemsemesi gereklidir. Böyle durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna ulaşmak en doğrusudur.
Halı saha ve sahalarda amatör ve profesyonel sporcuların aniden sorun yaşadıklarını bilmekteyiz. Bu hadiselerin sebebi genellikle genetik kalp adalesi kalınlaşması veya kalp adalesini besleyen damarların anormal seyri nedeniyledir. Bu nedenle genelleme yapmamamız gerekir.
Kırklı yaşlardan sonra yılda bir hekim kontrolü ve beraberinde efor, ekg, ekokardiografi ve rutin kan tetkikleri yapılması, ayrıca hastalığı tespit edilenlerin 3-6 ay ara ile kontrol edilmeleri sağlıklıdır.