19 Mayıs Türk’ün Ergenekon’dan Çıkışıdır

“Ses vermez Oğuz illeri,

Niye susmuş bülbülleri?

Ko, tutuşsun gönülleri

Ergenekon odu ile.”

O günler bütün Turan illerinde Türk gözyaşı döküyordu. Geleceğine umutla bakamaz, yaşama sevincini duyamaz olmuştu. Sibirya’da, Doğu Türkistan’da, Batı Türkistan’da, Güney Türkistan’da, Azerbaycan’da, Kafkasya’da, Yemen’de, Kâbe’de, Akdeniz’de, Balkanlarda, en son Anadolu’da yürekler yaralı, ağızlar kapalıydı.

Ne olacaktı?

Cevabı Turan Yazgan hocam veriyor.

-Türklerin iki ulu Başbuğu vardır:

-Biri Bilge Kağan, diğeri Atatürk.

Ve Türk’ün iki Ergenekon çıkışı vardır:

Birincisi 4657 yıl önce,

İkincisi 101 yıl önce yaşanmıştır.

Gereği de yapılmıştır.

Öyleyse,

Ergenekon’dan çıkış, kutsal bir gündür.

Türk’ün yaşama sevincinin çiçek açtığı gündür.

İnsanlık sevgisiyle dolu olmayı gerektirir.

Türk evlâdı, her zaman ve her yerde;

Hür, birlik içinde, başın dik, yabancı emriyle değil kendi aklın ve ruhunla yürüyeceksin demektir.

Yaşanan tarihin Türk’e emri budur.

Tanımı da şudur;

Biz Türkler, Türk milliyetçiyiz, Türkçüyüz.

Her şeyimizle Türk milletinden yanayız.

Bu bir ideoloji değildir, sun’i, masa başında üretilmiş bir fikir de değildir, sakın ha kimse öyle bir şey sanmasın.

Türk çocuğunun doğuştan ölümüne kadar aklında taşıdığı, gönlünde yaşattığı, var olmaktan anladığı, hayat felsefesidir. İç dünyasıdır, hissettikleridir, dilidir, dinidir, bizzat olmak istedikleridir, kendinden daha yüce üst değerleridir, vatanına, milletine baktığı penceresidir, bakınca gördükleridir, ruhunun derinliklerinde ülkesi için yakmayı arzuladığı çoban ateşleridir.

İşte bunun adı Türk milliyetçiliğidir.

Bundan anlayan bilge Türk’ün Bağbuğu’dur.

19 Mayıs bunun için başarılı oldu.

"Kut kurmuştur, kutludur," 

AY-YILDIZ aşığı herkese kutlu olsun.

Merhum aksakalımız Prof. Dr. Turan Yazgan hocamıza, Başbuğ Atatürk’ümüze ve vatana hizmeti geçen, canını veren bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun.