Özbekistan deyince gönül telimiz titrer, atalar diyarı Ulu Türkistan’ı hatırlarız, Taşkent, Semerkant, Buhara ve Hive’yi düşünürüz, Amuderya ve Sirderya boylarını dile gelir, Maveraünnehir olarak sizlere çok şey söyler…
Sirderya Boylarında Baraj Felaketi
Dünyanın korona virüsle mücadele ettiği sırada atalar diyarından, ata vatanımız Özbekistan’dan gelen felaket haberi ile sarsıldık. Barajın yıkılması ile yaşanan sel felaketi gerçekten üzücü.
1 Mayıs 2020 günü ata vatanımız Buhara, Taşkent, Hive ve Semerkant gibi kadim Türk İslam şehirlerine ev sahipliği yapan kardeş ve dost ülke Özbekistan’da Sirderya Nehri boylarında bir barajın yıkıldığı ile ilgili bir bilgi notu aldık. Bu bilgi, kardeş ülke Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi değerli kültür adamı Abzal Saparbekulı Bey tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Özbekistan Devleti ve Özbek kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, Allah cc yardımcıları olsun.
Kazak Büyükelçisinin Bilgi Notu
Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekulı’nin paylaştığı bilgi notu;
‘’1 Mayıs akşamı Özbekistan'ın Sirdarya Nehri boyundaki Sardaba Barajı’nın yıkılması sonucu büyük bir sel felaketi yaşanmakta. İnşallah insan kaybı yoktur. Şu ana kadar Özbekistan'da 15 bine yakın insanın tahliyesi yapıldığı söyleniyor. Kazakistan'ın Özbekistan sınırındaki ilçelerdeki insanlar da tahliye edilmekte. Her iki ülke vatandaşlarına çok geçmiş olsun.’’
Şanlıurfa Türkistanlılar Derneği’nden Açıklama
Yaşanan bu üzücü olayla ilgili Şanlıurfa Türkistanlılar Derneği’nden bir açıklama geldi.
‘’Geçmiş olsun Atavatan Özbekistan’ım
1.05.2020 yani bugün saat 05.55’de Sirderya Nehri üzerinde bulunan Sardoba Barajı’nda bir felaket yaşanmış ve taşkın olmuştur. Do‘stlik, Paxtakor, Zarbdor, Mirzacho‘l bölgeleri taşkından etkilenmiş, Navbahor, Haqiqat ve Bahoriston bölgeleri kısmen etkilenmiştir. Oqoltin bölgesindeki «Ahillik», «Shodlik», «Saxovat», «Navoiy», «Do‘stlik», «Ko‘rkamdiyor», «Toshkent», «Yangihayot», «Obod» ve «Mustahkam» ilçelerinde yaşayanlar Jizzax'ın Gagarin şehrine vaktinde getirilerek kurtarılmıştır.
Mirzaobod 'da bulunan «Beruniy», «Paxtaobod», «Baliqchi», «Haqiqat», «Bahoriston», «Yangiovul» ve «Do‘ngariq şehirlerinde yaşayanlar Jizzax Arnasoy şehrine getirilmektedir.’’ (Kaynak Şanlıurfa Türkistanlılar Derneği)
Atalar Diyarı Özbekistan’da Devri Alem
Gazetecilik ve belgeselcilik hayatımda Özbekistan’ın çok ayrı yeri var. Özbekistan deyince gönül teliniz titrer. Buhara, Taşkent, Semerkant ve Hive aklımıza gelir, Alimler ve evliyalar diyarı Sirderya boyları gözümüzün önünde canlanır.
Özbekistan’a sürekli gitmek ve araştırma yapıp, atalar diyarının belgeselini çekmek istedim.
İlk kez Özbekistan’a 1996 yılında gitmek nasip oldu. Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’ten kara yolu ile yola çıktık, soğuk bir kış günü. Bişkek’te taksicilik yapan Suriyeli Türkmen Muhammet’le belli bir ücrete anlaşıp üç arkadaşla yola çıktık.
Önce, Kazakistan Çimkent’e ardından Türkistan Yesi’de, Ahmet Yesevi Hz. ziyaret ederek Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e gidip sonra Semerkant’a geçerek geceyi burada geçirdik.
Ertesi gün Buhara’ya gitmek üzere yola çıktık. Cuma namazımızı ünlü hadis alimi İsmail Buhari’nin türbesinin bulunduğu Çelenk Köyü’nde kıldık. Öğle yemeğini yediğimiz yol üzerindeki bir Özbek köyünde ikram edilen yemeklerin parasını güçlükle ödedik.
Buhara’ya geldiğimizde akşam olmuştu. İlk işimiz gönül sultanı Şahı Nakşibend’in türbesini ziyaret edip, Kasr-ı Arifan köyünde bir Özbek köylünün evinde misafir olduk.
Bize gösterilen yakın ilgi ve alakayı hiç unutamıyorum. Sabah erken saatlerde Buhara’dan yola çıkıp Kazakistan üzerinden Kırgızistan’ın Başkenti Bişkek’ten uçakla Türkiye’ye dönmüştük.
Üç günde Kırgızistan, Kazakistan ve Özbekistan’da toplam 4500 km yol yapmış, unutamayacağımız anlar yaşamış, 25 yıl öncenin atalar diyarını ilk kez yakından tanıma imkânım olmuştu. O günlerle ilgili yazı ve fotoğraflarımız halen arşivlerimizde yer alıyor.
24 yıl sonra ikinci kez Özbekistan’a ziyaretimi, değerli arkadaşım Koşukavak Tur firmasının sahibi Rıfat Yakupoğlu’nun düzenlediği kültür turu ile 2018 yılı Eylül ayında gerçekleştirdik. Bu kültür turunda Taşkent, Semerkant, Buhara ve Hive kentlerini adım adım gezip İpek Yolu’nda Özbekistan Belgeseli’ni çekip, kitabını yazdım.
Türkiye ile Özbekistan arasında son dönemde vizelerin kaldırılması ile Türkler için Özbekistan cazibe merkezi haline gelmişti. İki devlet başkanları arasında imzalanan ticaret, yatırım ve kültür anlaşmaları ile kardeşlik ve dostluk pekişti. Türkler, Özbekistan’da birinci sınıf insan muamelesi görüyor. Korona virüs vebası bittiğinde yatırımcılar bu fırsatı değerlendirmeli. Özbekistan’da bir kez daha dünya ekonomik ve ticaret dengesinin ABD’den Çin’e ve Orta Asya’ya kaydığını gördüm. İpek Yolu, deve kervanı heykeli yanında belgesel çekerken, ihtişamlı İpek Yolu kültür tarihinde yaşanan o günleri düşünüp, Özbek çocuklarla sohbet ettim. Temennim, Türk -Özbek kardeşliği hiç bozulmaz.
BELGESEL VE KİTABIMIZ
İpek Yolu’nun İzinde, Özbekistan’da Devri Alem kitabımız E-Kitap olarak, Fotoğraf Sanatçısı Deniz Ayar’ın fotoğrafları, Görsel Sanat Yönetmeni Şengül Geçal’ın grafik tasarımı ile, konusunda özel bir kültür çalışması oldu. “İpek Yolunun İzinde, Özbekistan’da Devri Alem” kitabımız da belgesel tadında. Bu kitap ile Özbekistan’a tarih ve kültür yolculuğuna çıkacak, tarihe not düşüp zamana noterlik yapacaksınız.
Koşukavak Turizm firmasının destek ve katkıları ile İlim Kültür ve Tarih Araştırmaları Merkezi İKTAV Belgesel Yayıncılık www.devrialem.tv tarafından hazırlanan İpek Yolu’nun İzinde Özbekistan’da çektiğimiz belgeselimizin ve kitabımızın linkini sizlerle paylaşıyor, kardeş Özbekistan halkına tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Özbekistan Kitabımız
https://issuu.com/dunyadadevrialem/docs/_zbekistan_kitab_
İpek Yolu’nda Özbekistan Belgeselimiz