Peygamber Efendimiz, iki cihan serveri Hazret-i Muhammed (sav) Hazretleri, iyi bir Müslüman için şaşmaz, değişmez bir örnektir. O halde, iyi bir Müslüman’ın vasıflarını belirtirken, Peygamber Efendimiz’e, yaptıklarına ve söylediklerine bakmamız gerekecektir.
Hemen belirtilmeli ki, tam O’nun gibi olmak zor olmakla birlikte imkânsız değildir. O’nun gibi olmaya karar vermek ve kararı bütün yönleriyle uygulamaya çalışmak iyi bir Müslüman olma yolunda atılan çok mühim bir adımdır.
‘Zor olmakla birlikte…’ sözü kimseyi ümitsizliğe sevketmemeli. Her insan, iyi bir Müslüman olarak dünyaya gelir. Bir başka ifâde ile Cenâb-ı Allah, iyi bir Müslüman olması için gereken özellikleri, her kişinin genlerine yerleştirmiştir. Halk tâbiriyle ‘fabrika ayarları’ değiştirilmezse mesele halledilmiş solacaktır.
‘Fabrika ayarlarını kim nasıl değiştiriyor’ diye sorulabilir.
Bu işin sorumlusu nefsimizdir.
‘Nefis’ olarak da yazılan ‘Nefs’ kavramını ilâhiyatçılar şöyle açıklıyorlar:
Nefs, hem insanın maddî varlığını ve hem de insanda var olan fakat gözle görülmeyen, iyi ve kötüyü arzu eden mânevî varlığını ifâde eder. Birbirinden farklı vazifeler üstlenmiştir. Bulunduğu bedeni, aklı ve arzuları bâzen iyiliğe, bâzen de kötülüğe yönlendirir. Bir görüşe göre de daha çok kötülüğe, zararlı olana yönlendirir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz, sık sık ‘Allah’ım, göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir süre için bile beni nefsimle baş başa bırakma’ diyerek duâ edermiş.
Her hal-ü kârda nefsimize hâkim olmalıyız. İyiyi, güzeli doğruyu bilirsek, aklımızla dâima o tarafa yöneliriz.
Cenab-ı Allah’ın emrettiği, Peygamberimizin tavsiye ettiği her şey bizi iyiye doğruya ve güzele gönderir. Bu emirleri ve tavsiyeleri bilenler ve tatbik edenler için ‘İyi bir Müslüman’ ifâdesi kullanılabilir.