Birkaç arkadaş gezerken birinin tuvaleti gelir. "Arkadaşlar en yakın tuvalete doğru yürüyelim" der.
Tuvalete yaklaşınca sıkışan arkadaş lavaboya gidince, hiç sıkışığı olmayan diğer arkadaşların hepsinin de tuvaletleri gelir. İlk giren çıkınca bakar kimse yok. Beklemeye başlar.
Diğerleri değişik aralıklarla geri dönerler. İlk giren:
"Sizi köftehorlar, hani benden başka kimsenin çişi yoktu" der.
O anda çiş, bilincin dışında, bilinçaltımızın uyarması ile sıkıştırır.
Bilinçaltımız bunu nasıl yapar?
Belirli bir sayının üzerinde tekrarladığımız her türlü (olumlu - olumsuz, faydalı - zararlı hiç fark etmez) davranışımızı, bilinçaltımız hafızasına kaydeder. Ondan sonra uyarıcıyı gördüğü anda, bilince hiç danışmadan refleks halinde hemen harekete geçer.
Böyle durumlarda bilinç by-pas edilir.
Sigara da böyledir.
Küfretmek de böyledir.
Öfkelenmek de böyledir.
Araba sürmek de böyledir.
Her çeşit ustalık uygulamaları da böyledir.
Namaz alışkanlığı da böyledir.
Tembellik de böyledir.
Çalışkanlık da böyledir.
Okuma - okumama da böyledir.
Şüphecilik de böyledir.
Spor yapmak - yapmamak da böyledir.
Yardım etmek - etmemek de böyledir.
Bahane bulmak - bulmamak da böyledir.
.......
.......
.......
O halde,
Günlük yaşantımızda neyi çok tekrarladığımıza çok iyi bakalım,
Belirli bir sayının üzerinde (21-41-81-101 ...) tekrarladığımız her eylemimizi bilinçaltımız kaydediyor. Kişinin yapısına göre de, farklı tekrarlar sonucu otomatik pilotuna kaydediyor.
Sonrası, alışkanlık haline geliyor ve huyumuz - kişiliğimiz - şahsiyetimiz oluyor.
Olumsuz olan alışkanlıklarımızın farkına varıp, zararlarını görmeye başlayınca da,
"GEÇTİ BOR'UN PAZARI SÜR SIPANI NİĞDE'ye".
Ondan sonra alışkanlıkları değiştirmek,
Atomu parçalamaktan daha zor.
Peki,
Hiç mi kötü alışkanlıkarımızı değiştiremeyeceğiz?
Müjde
Elbette değiştirebileceğiz.
Ama bu, balığı kavağa çıkarmak gibi bir şey...
Hazır mısınız?
Her bir olumsuz alışkanlığımızı A-4'ün soluna aşağı doğru sıralayacağız.
(inşallah çok değildir)
Karşılarına sağa doğru - (tire) yapıp yerine koyacağımız yeni, doğru ve güzel davranışımızı yazacağız.
Kötünün halatını yapmaktan sürekli vazgeçerek, halatı tiftitip, koparıncaya kadar mücadeleye devam ederken; eş zamanlı olarak yerine koyduğumuz güzel davranışı sürekli tekrarlayarak, yeni bir halat oluşturacağız.
Sabırla, sebatla, aşkla, heyecanla, cesaretle bunu yaparsak eğer, eski - kötüyü bırakıp,
yeni - güzeli alışkanlık haline getirmemize, bilinçaltımız hiç itiraz etmeyecektir.
Çünkü, bilincimiz kaptan, bilinçaltımız tayfadır.
Yani bilinçaltımız bilincimizin emrindedir.
Bu özellik, Yaradan'ımızın insan oğluna hediye ettiği çok önemli bir hikmettir.
Neyin yerine neyi koyacağız?
Bir kaç örnek:
1.Tembelliğin yerine çalışkanlığı.
2.Öfkenin yerine sabır ve sükuneti.
3. Okumamanın yerine okumayı.
4. Küfür yerine güzel sözleri.
5. Sigara yerine tertemiz bir ağız ve mis gibi kokan bir üst baş ve çevreyi.
6. Beddua yerine duayı.
7. Kötü söz yerine güzel sözleri.
8. Atalet yerine hareketi.
9. Su-i zan yerine Hüsn-ü zanı.
10. Kahvehane yerine bahçede çalışmayı veya temiz havada gezmeyi.
11. Şikayet yerine düzeltmeyi.
12. Sorun üretmek yerine çözüm üretmeyi.
13. Panik yerine sabır ve sükuneti.
14. Kaygı yerine önlem almayı.
15. Cahillik yerine öğrenmeyi.
16. Kibir yerine tevazuyu.
17. Asık surat yerine tebessümü.
18. Ego yerine paylaşmayı.
19. Cimrilik yerine yardım etmeyi.
20. Şikayet yerine duayı.
.....
.....
.....
Çok zor.
Ama imkansız değil.
Cesaretle, aşkla, heyecanla, tebessümle...
Karşımızdakilere saygı için.
Dünyamıza borcumuz için.
Çevremize karşı sosyal sorumluğumuz için.
Yaradan'ımıza şükrümüz için.
Yüksek kaliteli yaşamak için....
Haydin kolay gelsin...
Selam, sevgi ve dua ile.
Yüceler Yücesine emanet olalım.