Halil İbrahim KAHRAMAN

Doktor

Enfeksiyon Hastalıkları Covit-19 ve Zinciri kırmak

İnsanın bir başka canlı tarafından hastalandırılması enfeksiyondur. Bu dünyada insanoğlu hayatını diğer canlılarla birlıkte sürdürür. Bakteriler ve virüsler de bunlardandır. Bu birliktelik çoğunlukla karşılıklı faydalanma ve canlılığı birlikte sürdürme şeklindedir. Cildimizdeki, burnumuzdaki, boğazımızdaki ve tüm boşluklarımızdaki trilyonlarca bakterilerle birlikte yaşamaktayız. Son yapılan araştırmalar bağırsaklarımız bu bakterilerimiz sebebiyle  2. beyin  olarak tarif edilmektedir. Vücudumuzdaki bakterilerimiz sağlıklı olmamızı, hatta  hastalıklardan korunmamıza  katkı verdikleri bilinmektedir.
Ne oluyor da hastalık oluyor sorusunun cevabı ise mikrobun olmaması gereken yerde olması, bünyemizin direncinin kırılması veya hastalık yapıcı bir mikropla  fazla  süre ve miktarda karşılaşmış olduğumuzu düşünürüz. Çoğumuzun ağzında bulunan uçuk virüsü sessizce durur  iken bir travma  sonrası (mekanik, psikolojik)  hastalık yapıcı etkisini gösterir ve uçuk ortaya çıkar. Hatta yol bulup kanımıza karışırsa beynimize giderek öldürücü bir hastalığa bile sebep olabilir. Aynen Corona virüslerinin insan tipleri de  zaman zaman nezle dediğimiz basit şikayetlerle atlattığımız hastalıkları yaparlar. Bunun sebebi insan biyolojisinin bu virüsleri tanımasıdır.
Covit-19  virüslerinin  başka özellikleri vardır. Hayvanlarda bulunan  ve onlarda çoğunlukla sessiz duran bu virüs, mutasyon dediğimiz genetik  bir değişime uğrayarak insanlarda hastalık yapma ve insandan insana bulaşma kabiliyeti de kazanmıştır. Halbuki hayvanlardaki corona virüsleri  çoğunlukla insanlarda hastalık yapmayacağı gibi bulaşma özelliğine de sahip değildirler. Bunlar hayvan vücudunda çoğunlukla sessizdirler. Bazen onlarda hastalık yapıcı olabilirler. İşte Covit-19 virüsü Çin'in Wuhan şehrinin  vahşi hayvanlarında   alış verişinin yapıldığı bir pazar yerinden gelen hastalarda tespit edilmiş ve insanlarda  hastalık yapıcı  ve  çok bulaşıcı özelliği sebebiyle orada salgın yapmış, kısa sürede 20 milyonluk şehrin karantinaya alınmasına sebep olmuştur. Bu virüs Çin merkezli olmakla beraber şu anda küresel salgın (pandemi) dediğimiz tüm dünyayı etkisi altına alan bir hastalığın sebebi haline gelmiş bulunmaktadır.
Enfeksiyonlarla mücadelede BULAŞMA HALKASI dediğimiz ZİNCİRİ kırmak, zincire bir parça olmamak en önemli husustur. Bunu becerebildiğimiz oranda bu tür bulaşıcı hastalıklardan korunabilir ve YAYILMASINI  önleyebiliriz. Covit-19 virüsü TEMAS ile bulaşan bir hastalıktır. Hava yolu ile ancak hastalık taşıyan bir insan ile yakın temas içinde olursak  bu mümkün oluyor. 1/1,5 metreden daha az bir  mesafe  ve 10 dakikayı  aşan bir süre şeklinde olursa  hava yolu ile hastalık yapıcı miktarda  virüs alınabiliyor. Çok kısa süreli temaslarda böyle bir riskin olmadığını bilmekteyiz. Bunun için günlük hayatımızda sosyal mesafe dediğimiz 1-1.5 m.'lik mesafeyi koruyarak yaptığımız davranışlar  bizi Covit-19 dahil solunum yolu enfeksiyonları ile hastalanmaktan bulaş zincirini kırarak koruyacaktır. Temasla bulaşma ise bu virüsün bulaşma ihtimali olan her alandan elimize, oradan da ağzımıza,gözümüze  taşınmasıdır. Günlük hayatımızdaki temas ettiğimiz herşey kapı kolundan  asansör düğmesine, telefonumuzdan bilgisayar tuşlarımıza kadar her yer, şayet şüpheli biri tarafından kulanıldı ise böyle bir tehlike vardır. Burada da yine süre önemlidir. Virüsler canlı hücrelere tutunarak yaşadıkları için dış ortamlarda hızla yok olurlar. Temas riskinin olabilmesi için  yüzeylerin kirli olması ve bu kirlenmenin 2-3 saat içinde vuku bulması gerekir.Ayrıca virüsler sağlam deriden geçerek hastalık yapamazlar. Ancak kirlenmiş ellerimizi ağzımıza, gözümüze bulaştırırsak mukoza dediğimiz daha hassas yerlerimizden geçerek  tehlike oluştururlar. TEMAS ZİNCİRİNİ kırmak için el ve yüz temizliğine dikkat etmek yeterlidir.  Bu temizlik için 20-25 saniyelik sabunla dikkatlice yıkamak yeterli olmaktadır.Yine zinciri kırmak için temas ettiğimiz şüpheli zeminlerin 2-3 satte bir 1/10 luk çamaşır suyu ile silinmesi yeterli olmaktadır. Zinciri kırarak hasta olmaktan korunabiliriz. Hastalık belirtisi gösterenlerin ise ayrıca öksürürken tek kullanımlık kağıt mendil kullanmaları veya ağızlarını kolları ile kapatmaları  ve maske  kullanarak çevrelerini korumaları gerekir. Bu tedbirler ve onların kendilerini izole etmeleri yeni ZİNCİR HALKASI olmamalarını sağlar. Bu  basit tedbirler salgının yayılmasını yavaşlatıp azaltarak hastaların ve hastalığın kontrol edilebilir olmasını sağlar.
Önemli bir diğer husus hastalığın olabilmesi için bünyemizin buna fırsat vermesi gerekir. Bünyemizde direnç kırıcı kalp, akciğer, böbrek, diyabet gibi metabolizma hastalığı yoksa bu tür enfeksiyonları daha kolay atlatıyoruz. Riskli gruplar  ve direncimizin azaldığı ileri yaşlardaki insanlarımızın çok daha dikkatli olmaları üzücü sonuçların daha az olmasını  sağlar. Bu salgında herkesin bağışıklık gücünü arttırıcı uygulamalar yapması gerekir. Dengeli beslenme, uygun aktivitelerle, egsersizlerle bedenimizi dinç tutma, sigara gibi vücut direncimizi kıran zararlılardan uzak durma, uyku ve dinlenme ihtiyacımızı ihmal etmemek  şeklinde özetliyebileceğimiz hususlar bizi enfeksiyonlara karşı da güçlü kılar ve korur.Ülkemizde henüz yeni başlayan bu Covit-19 salgın hastalığını daha az zararla atlatmamızın birinci şartı GEVŞEMEDEN VE DİKKATLE bulaş zincirini kırmak ve yeni ZİNCİR olmamaktan geçer. Panik yapmadan, ilgililerin yapılmasını istediği evden çıkmamak dahil tüm tedbirleri bilinçli olarak uygulamamız  bizleri bu ve benzeri hastalıklardan koruyacaktır.
Son olarak  bizim sağlığımızın önemli bir adresi olan, böyle salgınlarda ise her türlü fedakarlıklarla sağlığımız için hizmet veren başta tüm hekimlerimiz olmak üzere  tüm sağlık camiasına tebrik ve şükranlarımı sunarken herkese sağlık ve iyilikler dilerim.