Töre, hukuk düzeni demektir. Türkler dâima etrafları düşmanla çevrili bir hayat yaşadıkları için çok disiplinli, dâima birlik ve berâberlik içinde yaşamak mecbûriyetindeydiler. Bu yüzden Türk ülkesinde nizâmı sağlayan töre her şeyden önce gelirdi.
Türk Töresi bugünkü gibi yazılı kanunlar hâlinde değildi; örf ve âdet şeklinde çok sağlam olarak yerleşmişti. Her konuda töre'nin ne olduğunu küçükler büyüklerden öğrenerek yetişirdi. Gerek kağanın başkanlık ettiği siyâsî mahkemelerde, gerek öbür yargıcıların idâre ettiği normal mahkemelerde Töre’nin hükümleri hiç şaşmadan uygulanırdı. Töreye hükümdar da karşı gelemezdi; tersine, töre'ye aykırı düştüğü için kağanlar tahtlarından indirilir, hattâ îdâm edilirlerdi.
Türk töresi oldukça sert ve kesin hükümler ihtiva ederdi. Cezaları ağırdı. Fakat töre, Türk cemiyetinin belkemiğini teşkil ettiği için hiç kimse bu cezaları haksız ve adâletsiz görmezdi. Töre'nin dâima doğru ve adâletli olanı emrettiğini herkes baştan kabul ederdi. Çünkü Töre, milletin yüzlerce yıllık hayat tecrübesinden süzülmüş kaidelerden ibâretti.
Töre üç kaynaktan oluşur. Bunlar halk, kurultay ve han’dır. Töre hükümlerinin önemli bölümü doğrudan doğruya halkın yaşayışından oluşur. Bunlar gelenek şeklinde nesilden nesile intikal eder. Törenin ikinci gurubu, kurultay kararları ile meydana gelir. Üçüncü grup töreler, Han / Kağan tarafından belirlenir. Ancak hanlar / kağanlar, kendileriyle ilgili töre oluşturamazlar.
Türkler, İslâmiyet’i kabul ettikten sonra, İslâmî akidelerle ters olan törelerinden, kurultay kararları ve hâkanların buyruğu ile zaman içerisinde vazgeçmişler, İslâmiyet’e ters düşmeyen hükümleri uygulamaya devam etmişlerdir.
Selçuklular ve Osmanlılar, dedelerinden kalma teamüllere ‘Oğuz Töresi’ derler ve titizlikle tatbik ederlerdi. Ancak töre, yalnız Oğuzların teamüllerinden ibâret değildir. Bütün Türklük âlemi için geçerlidir.
Töre günümüzde de yaşamaktadır. Nitekim (Rahmetli) Prof Dr. Mehmet Eröz, Yörük ve Türkmen oymakları arasında yaptığı araştırmalarında, töre kelimesinin kullanıldığını tesbit etmiştir. Görüşülenlerin hemen hepsi kavramı ‘El âdeti - Türkmen töresi ‘ olarak dile getirmişlerdir.