Atasözünün farklı târifleri vardır. Bunları birleştirerek şöyle bir açıklama elde edebiliriz:
‘Çok eski zamandan günümüze intikal eden; nerede, ne zaman ve kim tarafından söylendiği bilinmeyen kısa ve öz ifâdeli, fikir, tecrübe ve öğüt ihtiva eden cümlelerdir.’
Atasözlerimiz, bizim kültür mirâsımızdır. Milletimizin târih boyunca elde ettiği tecrübeleri, sosyal yaşayışını, hak-hukuk anlayışını, inanç gücünü, karakter yapısını, ahlâk telakkisini en veciz şekilde özetler.
Bu hakikati bilen Kâşgarlı Mahmud, Dîvânu Lugati’t-Türk’te atasözlerimize de yer vermiştir. Eserde farklı araştırmacıların tespitlerine göre 250-290 adet atasözümüz vardır. Farkın, aynı mânâya gelen atasözünün, geniş Türk dünyasının birbirinden uzak bölgelerinde farklı şekillerde ifâde edilmiş olmasından kaynaklandığı şüphesizdir.
Müellif eserinde ‘atasözü’ yerine ‘sav’ kelimesini kullanıyor. Dil uzmanları ve halk kültürü araştırmacıları ‘sav’ kelimesinin, ‘atasözü’ dışında 9 ayrı mânâsının bulunduğunu belirtiyorlar.
*Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir.
*Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur.
*Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter.
*Yiğit ordu içinde, bilgin mecliste belli olur.
*Yiğitlerle vuruşma, beğlerle iddialaşma
*Arpasız at koşamaz Arkasız kahraman düşman ordusunu bozamaz.
*Kocayan arslan sıçan deliğini gözler.
*Yemeğe tat veren tuzdur. Fakat tuz kaşıkla yenmez.
*Yemek, deve yükü ile olsa aç insana az görünür.
*Tanıdık şeytan yabancıdan iyidir.
*Birer birer bin olur, damlaya damlaya göl olur.
*Bir tilkinin derisi iki defa soyulmaz, yüzülmez.
*Kurt komşusunu yemez.
*Taş üstünde ot olmaz, yanşak kişide ar olmaz
*Yurt gider, töre kalır.
*İyi insanın kemiği erir, adı kalır.
*İyilik et denize at, balık bilmezse Hâlık bilir.
*Sıkıntı ebedîyen sırtda kalmaz.
*Emziren kadın iştahlı olur.
*Şaşkın misâfir ev sâhibini ağırlar.
*Faziletin başı dildir.
*Tembele bulut yük olur.
*Selâmetde acele yoktur.
*Etle tırnak ayrılmaz.
*Hastanın vasiyet etmesi iyilik getirir.
*İki deve itişir, ortada bükelek sineği incinir.
*İtin ısırmayanı, atın tepmeyeni olmaz.
*Yoğun bulutu tipi sürer, karanlık işi rüşvet açar.
*Kaz sürüsü kılavuzsuz olmaz.
*Kanı kan ile yıkamazlar.
*Yaşlı öküz satırdan korkmaz.
*Katılık kayın ağacına mahsustur.
*Kaz giderse ördek göle sâhib çıkar.
*Danışılmış bilgi güzelleşir, danışılmamış bilgi yıpranır.
*Giyimli kişi ıslanmaz, gemli at huysuzluk etmez.
*Kış misâfiri ateştir.
*Kabadayı kimse çalımlı olur.
*İnsanın alacası içinde hayvanın alacası dışındadır.
*Kişi söyleşerek, at koklaşarak anlaşır.
*Misk kutusu misk kokar.
*İki kılıç bir kına sığmaz.
*Ava giden avlanır.
*Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.
*Kuş kanadı ile kişi atı ile muradına -hedefine- erer.
*Kuş tuzağa yem için yakalanır.
*Kısmetliye çift yağar.
*Kötüden şer, iyiden yâr eksik olmaz.
*Güneşe bakan göz kamaşır.
*Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
*Nice eski giyim olsa yine de yağmurda işe yarar.
*Bıçak ne kadar keskin olursa olsun, kendi sapını yontamaz.
*Çocuk işi iş olmaz, oğlak boynuzu sap olmaz.
*Ateş demekle ağız yanmaz.
*Zaman geçer kişi duymaz, insanoğlu ebedî kalmaz.
*Bin düşün, bir söyle.
Kaynak: Kaşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lügati’t-Türk: Oğuz Çetinoğlu. Bilgeoğuz Yayınları, İstanbul 2019