Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Koşu Bittikten Sonra da Koşanlar Gösterişe Kapılmaz

Ülkeler arasındaki, uzaklık ve yakınlık farkının önemini yitirdiği kare dünyada, Silikon Vadisi’nin tüketim ürünlerini, gösteriş tutkunu insanların gözlerini kamaştırıyor. Kısa ömürlü, modelleri durmadan değiştirilen teknolojik ürünler, hayatın ekonomik, siyasal ve kültürel boyutlarında, köklü dönüşümlere yol açıyor. Tüketicinin üretimi, üretimin tüketimi büyüttüğü ekonomik yapı ve kültürel dokuda, gösteriş tüketimi, büyük bir hız ve yoğunluk kazanan kazanıyor.
*
Kare dünyada yeni boyutlar tüketim kültüründe, önemli olan ihtiyaçların karşılanması değil, isteklerin karşılanmasıdır. Tüketim kültürü karınların doymasından daha çok gözlerin doymasına odaklanır. Tüketim kültürünün merkezinde, gözlerini topraktan başka bir hiçbir şeyin doyuramadığı, tüketimi baştacı edinmiş, açgözlü insan vardır. Varsa yoksa gösteriş tüketimi diyen insanı, bir tüketim sarhoşudur, bir tüketim körüdür, bir tüketim bağımlısıdır, gözleri tüketimden başka hiç birşey görmez.
*
Tüketime gösterilen sevgi, hayata gösterilen sevgi anlamına gelmez. Hayatın güzelliği, hayattaki insanların güzelliğinden kaynaklanır. Güzel insanların düşünce ve eylemlerinde güzellik aramak, çirkinlikten kaçınmak, herkesin yerine getirmek zorunda olduğu bir sorumluluktur. İyilik peşinde koşmanın, kötülükten kaçınmanın yeri ve zamanı yoktur. Koşu beşikten mezara kadar devam eder. Güzellik ve iyilikte yarışma uzun soluklu bir koşudur. Koşu koşu bittikten sonra da devam eder.
*
Tüketim insanını tüketim, gösteriş insanını gösteriş yıkar. Bir ağaçtan binlerce kibrit üretilir. Ancak bir kibrit binlerce ağaçtan oluşan bir ormanı yok eder. Kare dünya da herkes tüketimine özen göstermek zorundadır. İnsanlar kibritteki ağacı, ağaçtaki kibriti görmezlerse, bir kibritle bütün ormanı yakarlar. Herkes ihtiyaçlarından önce isteklerini karşılamaya kalkarsa, insan kendi bindiği dalı kendisi keser. Dünyanın kaynakları, insanların bütün isteklerini karşılamaya hiçbir zaman yetmez.
*
Bir insanın gösteriş tüketiminden vazgeçmesiyle, yalın yaşama dönüşümü doruk noktasına ulaşmaz. Ancak amacına ulaşan bütün dönüşümler, bir kişinin eyleme geçmesiyle başlar. Dünyayı tehdit eden tüketim zehirlenmesinin, gösteriş sarhoşluğunun önüne geçmek için, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, herkesin kendisine “Ben gösteriş tüketimine, bugün, burada, şiddete başvurmadan direnmezsem, kim, nerede, ne zaman, nasıl karşı çıkacak” sorusunu sürekli sormalıdır.
*
Gösteriş dünyasının, göz boyayıcı tüketim ürünlerini, yeri geldiğinde elinin tersiyle uzaklaştırmayanlar, güç sarhoşluğundan hiçbir zaman ayılmazlar. Beyinleri gösteriş tüketimiyle yıkananları, gözlerini açacak. Hiçbir uyarıcı ilaç yoktur. Onlar, sonu büyük yıkımlarla çıkan bu yolda, aşırı hızla duvara çarpmadan uyanmazlar.
*
Bütün dünyada tüketim sarhoşluğuna karşı çıkanlar, farklı şehirlerde olsalar, gönül gönüle, yan yana birlikte yürürler.
*
Gösteriş yolları sonu ölüme çıkan yollardır.
*
Gösterişte yarışan ölümle yarışır.
*
Gösterişe kapılan sele kapılır.