“Yanlış düşünceyi kaldırın ortadan, derdi de kaldırmış olursunuz” der Epiktetos.
Gerçekten insan kendi yanlış düşünceleriyle kendine zarar veriyor. Eskilerin deyimiyle, İnsanın kendisinden başka düşmanı yoktur. Yanlış yargılarımız, boş korkularımız, umutsuzluğumuz ve kendimize çektiğimiz karamsar nutuklar yüzünden kendimizi hasta ediyoruz.
Kan dolaşımını bozuk olması bedeni, fikir dolaşımının bozuk olması akıl sağlığını bozuyor. Normal bir insanda fikir, tıpkı uçuşan sinekler gibi, durmadan yer değiştirir. Düşünce sağlığını korumamız için, aynı düşünce üzerinde hiçbir zaman iki kere durmamalıyız. Beynimize zaman zaman masaj yaptırmalıyız. Bunun için fikirlerimizi değiştirmeli ve beynimizi temizlemeliyiz.
Kendimizi boğan veya zehirleyen tavırlardan ve düşüncelerden kurtulmazsak mutlu olamayız. Sağlığımıza zarar veren şeylerin verdiği kirliliği bedenimizden atmalıyız. İç organlarımızı germek ve onlara masaj yaptırmak elimizde değildir. Ama iç organlarımızı etkileyecek düşünceleri çağırabiliriz. Neşe veren düşüncelerle beynimize ve bedenimize masaj yaptırabiliriz. Neşe, insan bedeninin içini, hiçbir doktorun yapamayacağı şekilde düzenler. Her şeyi daha da kötüleştiren hastalık korkusunu yok eder.
Neşeli ve keyifli bir insan başkalarından bir şeyler almaktan çok, bir şeyler verir onlara.
Beynimizi temizlemek için de iki güvenilir yol vardır: Birinci yol dikkatimizi bizi yatıştıracak manzaralara çevirmektir. İkinci yol ise, sonuçlardan sebebe doğru gitmektir. Bu sebep-sonuç ilişkileri bizi bir yolculuğa çıkarır ve sıkıntılarımızı unutturur.
İşte yanlış düşüncelerden kurtulup mutlu olmamızı sağlayan yöntemlerden bazıları:
• Dertlerimizi hiçbir zaman başkalarına anlatmamalıyız.
• Sıkıntılardan söz etmezsek, az sonra onları unuturuz. Özellikle ufak tefek sıkıntıları başkalarına anlatırsak onları beslemiş oluruz.
• Düşünce sağlığımızı korumalıyız. Aynı düşünce üzerinde hiçbir zaman iki kere durmamalıyız.
• Güzellikleri görmeyi öğrenmeliyiz.
• Dertleri besleyen şey, bizim kendi tutum ve davranışlarımızdır. Bu sebeple olup bitenlerden dış olayları ve insanları suçlamamalıyız. İnsanın kaderi kendi elindedir.
• Mutlu olmanın başkalarına karşı bir görev olduğunu unutmamalıyız. Başkalarına sunabileceğimiz en güzel hediye mutluluğumuzdur.
Kaynaklar:
* Alain, Mutlu Olma Sanatı, Bilgi Yayınevi, Ankara, 1990.
* Zülfikar Özkan, Zihinsel Terapi, Hayat Yayınları, İstanbul, 2015.