Celal Bayar’ın Genel Başkanlığında kurulan Demokrat Parti, 21 Temmuz 1946 târihinde yapılan milletvekili genel seçiminde 66 milletvekili çıkardı. 14 Mayıs 1950 târihinde yapılan seçimde, tek başına iktidar oldu. Celâl Bayar Cumhurbaşkanı seçilince Genel Başkanlıktan ayrıldı. Genel Başkanlığı, 27 Mayıs İhtilâli’nden sonra parti kapatılıncaya kadar Adnan Menderes yürüttü.
29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilânı ile birlikte oluşturulan tek partili demokrasi rejimi 1940'lı yıllara gelindiğinde artık Türk toplumuna dar gelmeye başlamıştı. Daha önce, çok kısa dönemli olarak iki partili siyâsî hayat yaşandı ise de belli bir rahatlık sağlanamamıştı. Millete dayalı siyâset yapmak isteyenler, hükümetin kararlarını eleştirmek ihtiyacını hissediyorlardı. Bu ihtiyacı hissedenler, Dörtlü Takrir olarak anılan bir önergeyi, dönemin iktidar partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Meclis Grubu'na verdiler. Önergede imzası bulunanlardan Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan partiden ihraç edildiler. Bu ihraçlar üzerine, önergede imzası bulunan Celâl Bayar da hem partiden hem de milletvekilliğinden çekildiğini açıkladı. Tarih: 1945 yılının Temmuz - Ağustos aylarıdır. Dört kişi, yeni bir siyâsî parti kurmak için hazırlıklara giriştiler. Yeni parti, 7 Ocak 1946'da kuruldu. Adı: Demokrat Parti (D.P.)idi.
Türk demokrasi tarihinde ilk çok partili genel seçimler, 21 Temmuz 1946'da yapıldı. Demokrat Parti, bütün illerde teşkilât kuramamıştı. Toplam 465 milletvekilliği için 186 aday gösterebildiler. Bunların 62'si seçildi. Yürürlükteki seçim kanununa göre oylar açık veriliyor, sayım işleri gizli yapılıyordu. Buna rağmen sonuç iyiydi. 16 Şubat 1950'de seçim sistemi değiştirildi. Yargı denetiminde gizli oy açık tasnif esasına dayalı seçim sisteminin uygulanması kabul edildi. 14 Mayıs 1950'de yapılan genel seçimlerde D.P. oyların %53,35'ini aldı, 487 milletvekilliğinin de 408'ini kazandı. Ekseriyet sistemi uygulandığından, oy oranı ile milletvekili oranı arasında dengesizlikler oluyordu. Yine de demokratik bir seçim olmuştu. 22 Mayıs 1950'de, Adnan Menderes'in başbakanlığında ilk DP hükümeti kuruldu. Celâl Bayar Cumhurbaşkanı seçilince, parti genel başkanlığını bıraktı. Partinin Genel İdare Kurulu, genel başkanlığa Adnan Menderes'i seçti.
Demokrat Parti işe hızlı başladı. Ekonominin liberalleşmesi, yabancı sermaye ve yatırımların teşviki ile ilgili kanunlar çıkartıldı. Millet çoğunluğunu rahatsız eden bazı uygulamalara son verildi. Ezanın eskisi gibi Arapça okunması, CHP'nin simgesi olan 6 Ok'taki 6 umdenin Anayasa'dan çıkartılması, Halkevlerinin CHP'ye verilen mallarının geri alınması gibi. Acele ve heyecanla bazı yanlış işler de yapılmadı değil. Fakat millet, kendisini memnun eden uygulamaların sevinci ile yanlışları görmüyor, DP'ye desteğini sürdürüyordu. O hızla 2 Mayıs 1954 tarihinde yeni bir seçim yapıldı. DP bu defa d 541 milletvekilliğinin 503'ünü kazandı. Bu dönemde iktidar-muhalefet ilişkileri iyice gerginleşti. Muhalefet sertleştikçe iktidar baskılarını artırdı. Bu sertlik ve baskı ortamında 27 Ekim 1957 tarihinde, 7 ay erkene çekilen genel seçimler yapıldı. DP oyların % 47,70'ini, milletvekilliğinde ise 610'un 424'ünü kazandı. Sonuçtan cesaret alan muhalefet şiddetini, iktidar da baskılarını artırınca 27 Mayıs 1960 sabahı asker düdük çaldı, parlâmenter hayata ara verildi. DP kongresini zamanında yapmadığı gerekçesiyle 29 Eylül 1960 tarihinde mahkeme kararı ile kapatıldı. 1992 yılında yürürlüğe giren bir kanundan yararlanılarak DP yeniden kuruldu ise de bir varlık gösteremedi.
Demokrat Parti, 10 yıl 12 gün süren iktidarı döneminde Türkiye'nin içe dönük çehresini, dıştaki itibarını olumlu yönde değiştirdi. 1961'den itibaren yapılan seçimlerin hepsinde millet çoğunluğu hep Demokrat Parti çizgisinde olan siyâsî partilere oy verdi. Çoğunluğun yanlış üzerinde ittifak etmesi mümkün olmadığına göre DP, yaptığı bâzı yanlışlara rağmen doğru yolda idi.