Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Aile İlişkileri ve Yalnızlık

İnsanlar, bazen kalabalığa, bazen de yalnızlığa ihtiyaç duyarlar. Kişiliğin gelişmesi, insanın kendisini tanıması ve çok boyutlu düşünebilmesi için, kişisel özgürlük hakkına sahip olması gerekir.
Kişi, pek çok sorununu ancak  tek başına kaldığı anlarda çözebilir. Yalnızlık anlarında kazandığı güçle, insanlar arası ilişkilerini sağlıklı bir  şekilde yürütebilir.
Evlilikte eşler, birbirlerinden kısa bir süre uzaklaşarak, duygularını, kişisel görüşlerini,  inanç ve değerlerini incelemek imkânını kazanmış olurlar. Hiç yalnız kalmayan insan kendini hiç tanıyamaz. Eşlerden biri “Beni yalnız bırak, bir konu üzerinde düşünüyorum” diyorsa yalnızlık ihtiyacını gidermek istiyordur. Bu durumda diğer eşin onu yalnız bırakması  gerekir.
Tek başınalık, eşlerden birinin başını alıp uzaklara gitmesi demek değildir. Gerçekte bir çiftin aynı odada oturup  aynı zamanda tek  başına olmaları  birbirlerine karşı duydukları saygıyı gösterir. Buna “kaliteli beraber olmak” diyebiliriz.
Yalnız olmak, kişisel  gelişmenin  sürekliliğini sağlamak bakımından çok  önemlidir. Ancak kendinden emin olan kişinin, eşine yalnız olma özgürlüğünü verebildiğini de aklımızda tutalım.
Yalnızlık ihtiyacı  insanlardan kaçmak da değildir. Benliğimizi, özümüzü  bulmak için yalnızlığa ihtiyaç duyarız. Bu ihtiyaç,  bazı  sinir hastalıklarında olduğu gibi, insanlardan kaçma ve uzak kalma arzusundan  çok  farklıdır.
Sosyalleşme bir ihtiyaçtır. Irvin Yalom’ un ifade ettiği gibi, “Hiç kimse insanlarla ilişki kurma ihtiyacını aşamaz.” Yalnız yaşamak, insanın kendini  sürgüne göndermesidir. Bugün artık stresin ilaçla değil,  sosyal ilişkilerle  giderildiği  genel kabul  görmektedir. Ancak sosyalleşme içindeki insan öfkesini kontrol edebilir ve stresi  olabilecek en alt  düzeylere çekebilir.
Tek başınalık sağlıklı bir  evlilik için  gerekli bir  faktördür. Ancak ölçüyü  kaçırmamak gerekir. Tek başınalık,  kişinin ailesinden ve onlara olan sorumluluğundan kaçması anlamına gelmez.
Tek başına kalma ihtiyacı bütün insanlar için gereklidir. Eşine olan bağlılığı hastalık durumuna getirmek, aileyi mutluluktan uzaklaştırabiliyor.
Eşlerin birbirlerine tanıdığı  tek başınalık özgürlüğü, onları daha çok birbirlerine yaklaştırabilir. Ancak bu tek başınalık, terk edişmiş duygusu ve ruhsal boşluk  yaratacak düzeyde olmamalıdır. 
Kaynaklar: * Nena O’neil- George O’neil, Açık Evlilik, İstanbul, 1974.
• Zülfikar Özkan, Sosyal İlişkilerin İyileştirici Gücü, Üsküdar Üni. Yayınları, İstanbul, 2018.