Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Tarihçiler Geçmişe Edebiyatçılar Geleceğe Işık Tutarlar

Dünya tarihinin olguları, kuşaktan kuşağa değişmezler, ancak algıları kuşaktan kuşağa değişirler. Bunun için her kuşak insanlık tarihini yeniden yazmak ve yeniden yorumlamak zorundadır. Geçmişin olgularını tarihçiler, geleceğin algılarını edebiyatçılar araştırırlar. Tarihçiler toplumların geçmişlerine, edebiyatçılar toplumların geleceklerine ışık tutarlar. Bu yüzden Paul Valery şairleri, gelecekten haber veren kahinlere benzetir. Edebiyatçılar yüz yıllar sonrasını görürcesine yazarlar.
*
Edebiyatçıların eserlerinde, insanların hem geçmişleri, hem gelecekleri ele alınır. Onların akılları hem başlarındadır, hem gönüllerindedir. Onlar hem ufukların, hem ufuk ötelerinin anlatıcılarıdır. Bütün insanlık için dünya, iyilikleri çoğaltmada, kötülükleri azalmada, birbirleriyle yarışan insanlarla, bir yandan kolaylaştırılır, bir yandan güzelleştirilir. Edebiyatçılar iyilikleri özendirmede, kötülükleri önlemede, düşünce ile eylemi altın oranda harmanlamanın sırlarını verirler.
*
Anadolu insanın bilgi ve bilgelik dünyasında, edebiyat medeniyet, düşünce eylem, şiir iman için bilinir. Şeyh Galip’in diliyle söylenirse, insan dünyanın özü ve özetidir. Dünyadaki yerini bilen insan, Allah’ı bilir. Sezai Karakoç, “Benim güneşimden öteye kimse gidemez. Benim güneşimin, üstüne doğmadığı hayat, hayat değildir” demektedir. Onun güneşi Allah’ın güneşidir, dünyada Allah’ın güneşinden başka güneş yoktur. Allah’ın gündüzünü kimse geceye, gecesini kimse gündüze çeviremez.
*
Edebiyatı iman için bilenlerin, düşünce ve eylem dünyalarında, bir insan için hayatı yaşanır kılmakla, bütün insanlık için hayatı yaşanır kılmak, arasında fark gözetilmez, hiçbir ayrım yapılmaz. Onların düşünce ve eylem dünyalarında, bilgelik alınır bilgelik satılır, bilgelikten terazi tutulur, bilgelik bilgelikle tartılır. Edebiyatçılar nefret ettirmek için değil, sevdirmek için, öldürmek için değil, yaşatmak için yazarlar. Onların silahlarından daha güçlü silah yoktur. Onlar omuzlarında silah değil, kitap taşırlar, kitaplarıyla savaşırlar.
*
Edebiyatçıların düşünceleri İrem bağlarıdır, eylemleri sevgi meyvalarıdır. Edebiyatçıları sevenlerin çevrelerinde geniş çekim alanları oluşur. Onların çevrelerinde halkalanlar, doyma bilmez okuyuculara, durma bilmez eylemcilere dönüşürler.
*
Edebiyatçıların bilgi ve bilgelik bahçesinde, binbir ağaçta, binbir çiçek açar, binbir meyva yetişir. Onların toprağında meyvalar ağaçlara, düşünceler eylemlere, bilgiler bilgeliklere dönüşürler.
*
Edebiyatçılar meyvada ağaçları, düşüncede eylemleri, bilgide bilgelikleri görürler. Onlar ölümsüz kitaplarıyla, karanlıkları aydınlıklara dönüştürürler.