Oğuz ÇETİNOĞLU

Ekonomist, Araştırmacı-Yazar

ocetinoglu1@gmail.com

Dünyanın Oluşumu

Üzerinde yaşadığımız dünya, evrenin bir bölümüdür. Evren, var olan şeylerin tamamıdır. ‘Kâinat’, âlem’, ‘kosmos’  olarak da anılır.

İlim insanları, evrenin oluşumu hakkında tarih boyunca değişik görüşler ortaya atmıştır. Bu görüşler iki grupta toplanabilir. Birincisi 1642-1727 yılları arasında yaşayan İngiliz fizik ve matematik âlimi Sir İsaac Newton tarafından ileri sürülen, hareketsiz ve başlangıcı olmayan evren görüşüdür. Bu görüşe göre evren, sonsuzdan beri var olmuştur ve sonsuza kadar da varlığını ve şu anki halini koruyacaktır.

İkincisi görüş günümüzde; çoğu bilim insanı tarafından kabul gören, evrenin bir başlangıcının olduğu görüşüdür.  O başlangıcın günümüzden kaç milyar yıl önce vuku bulduğu konusunda görüş birliği yoktur.  8,5 milyar ile 20 milyar yıl gibi rakamlar söylenmektedir. En güvenilir kaynak olan Kur’an-ı Kerim’de, Secde Sûresi 4. Âyet’te gök ve yer arasındaki her şeyin 6 günde yaratıldığı belirtilmekte ise de yaratılışın ne zaman olduğuna dâir bilgi yoktur.

Hâlen evren bilimcilerin büyük çoğunluğunun kabul ettikleri görüşe göre evren, büyük patlama ile oluşmuştur.

Müthiş bir olay! Hayret ve hayranlık yüklü bir mucize…

Mülk Sûresi’nin 3. ve 4. Âyetleri bu güzelliği şöyle anlatır: ‘Rahman’ın yarattığında bir düzensizlik göremezsin. Gözünü gökyüzüne çevir ve bak! Bir çatlak görebilir misin? Sonra bir daha bak! Nihâyet gözün yorgun ve âciz olarak geri döner.’

Enerji, atom altı parçacıklara dönüştü; elektronlar atom çekirdekleri ile birleşti. Madde ve karşıt madde birbirlerini yok ederken, enerjiden yeni atomlar ortaya çıktı. Atomlar birbirleriyle sımsıkı kenetlendi; moleküller oluştu. Moleküllerden madde, maddelerden yıldızlar meydana geldi. Yıldızlar parladı, ışıldadı; hidrojen yanmaya başladı, helyum oluştu; derken hidrojen yana yana bitti. O zaman insanı iliklerine kadar titreten bir başka evren mucizesi gerçekleşti. Yıldızlar aniden patlayarak, maddeyi uzağa, çok uzağa; uzayın derinliklerine kadar fırlattılar. Süpernova patlamaları sonucunda yeni yıldızlar, yeni güneşler, yeni maddeler meydana geldi. Güneşlerin etrafında gezegenler oluştu. Gezegenlerden birinde, güneşe yakınlık sırasıyla üçüncü olan dünyada hayat filizlendi. Hava oldu, su oldu, toprak oldu! Sonra yaprak oldu! Kuş oldu! Balık oldu! Nihayet insan oldu!

'Ol' dedi, Oldu! ([1])

(1)Taşkın Tuna’nın, ‘Ol Dedi, Oldu’ isimli eserinden faydalanılmıştır. Şûle Yayınları, İstanbul 2012