Hepimizin doğuştan getirdiği dört muhteşem parçası vardır: Beden, zihin, kalp ve ruh. Dört zeka türümüz de bu dört parçaya karşılık gelir. Bedene bedensel zekâmız, zihne zihinsel zekamız, kalbe duygusal zekamız ve ruha ruhsal zekamız.
Bedenimiz, en ileri bilgisayardan bile üstün çalışan harika bir makinedir. Bedenimiz herhangi bir bilinçli çaba harcamadan solunum, dolaşım ve sinir sistemini çalıştırır.
Zihinsel zeka, çözümleme, akıl yürütme, soyut düşünme, dil kullanımı ve zihinde canlandırma gibi faaliyetleri yürütür.
Duygusal zeka, kişinin kendini tanıması ve insanlarla sağlıklı iletişim kurması ile ilgilidir.
Ruhsal zeka, diğer üç zeka türüne rehberlik eder. Sonsuz olanla bağ kurmamızı ve anlam araştırmalarımızı temsil eder.
Bu dört tür zekayı dengeli ve bütünlük içinde geliştirebiliriz. Aşağıda ifade edildiği gibi uygulamalar yaparak yeni bir güç ve bütünlük kaynağı oluşturabiliriz.
Beden için: Bir kalp krizi geçirdiğinizi varsayın ve şimdi buna göre yaşayın.
Zihin için: Meslek hayatınızın yarısının 2 yıl olduğunu varsayın ve bu duruma göre hazırlanın.
Kalp için: Bir başkasının onun için söylediğiniz her şeye kulak misafiri olduğunu varsayın ve ona göre yaşayın.
Ruh için: Yüce Allah’la her üç ayda bir baş başa görüştüğünüzü varsayın ve ona göre yaşayın.
Bu dört zeka türünü geliştirmek ve kullanmak zamanla size güven, içsel bir güç ve bilgelik kazandıracaktır.
Kaynak: Stephen R. Covey, 8 inci Alışkanlık, çev. Sezer Soner ve Çağlayan Erendağ, Sistem yayıncılık, İstanbul, 2005, s. 70.