Şehirler ve kuruluşlar, herşey sürekli değişir. Şehirlerin ve kuruluşların, zaman içinde değişmelerine direnilmez. Çünkü, zamanı gelmiş bir doğum gibi, zamanı gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz. Bu yüzden, değişime karşı durulmaz, değişim yönlendirilir. Değişimi yönlendirmede ana ilke: Değişerek gelişmek, gelişerek değişmektir. Dünyada bir kuruluş, bir şehir, ne kadar değişirse, o kadar gelişir.
*
Ekonomik, siyasal ve kültürel hayatın odak noktasını değişimin hızı ve yönü oluşturur. Her talep kendi kendi arzını oluşturduğu gibi, her arz da kendi talebini oluşturur. Hergün değişerek, yeniden doğmayan kuruluşlar ve şehirler, canlılıklarını koruyamazlar. Değişime direnen, değişme özürlü, kuruluşların ve şehirlerin, uzun ömürlü olmaları mümkün değildir. Değişimin anayasası, arz ve talep yasası, ana yöntemi fayda ve maliyet analizidir.
*
Dünyanın hiçbir ülkesinde, arz ve talep yasası kusursuz işlemediği, fayda ve maliyet analizi eksiksiz yapılmadığı için, kuruluşlar ve şehirler, çözüm yeri oldukları kadar, sorun kaynağı da olurlar. Bunun için, plansız şehirleşme, ilkesiz kurumsallaşma, hayatın bütün boyutlarında, büyük sorunlara yol açar. Denetimden çıkan rant kaynağı büyük şehirler, ileri boyutlara ulaşan çevre kirlenmesi ve her alanda etkilerini gösteren kültürel kirlenmenin ana kaynağıdırlar.
*
Yaşanabilir bir Türkiye için, İstanbul başta olmak üzere, köklü bir değişimle, bütün şehirlerin yıkılıp, insani boyutlarda yeniden inşa edilmeleri gerekir. Yalnızca Türkiye"nin değil, bütün ülkelerin, ağaçlar arasında binaları olan, yeşil ve kolay yaşanılan, akılları gönüllerinde şehirlere ihtiyacı var. Ve akıllı yeşil şehir, aklı başında olan şehir değil, aklı gönlünde olan şehirdir.
*
Yeşil ve akıllı şehirlerin simgesi, göklere isyan edercesine uzanan çok katlı binalar değil, göklerle uyum ve alışveriş içinde olan ağaçlardır. Yeşil ve akıllı şehirlerin, hiçbir binası ağaçlardan daha büyük yapılmaz. Yeşil ve akıllı şehirlerde, binalar arasında ağaçlar yoktur, ağaçlar arasında binalar vardır. Yeşil ve akıllı şehirde, her ağaca bir insan, her insana bir ağaç düşer.
*
Yeşil ve akıllı şehirler, yerel yönetimler ve yapı işletmeleri için, para basan makinalar değildir. İster kamu kuruluşu, isterse özel kuruluş olsun, şehirleri para basan makinalar olarak görenler, önünde ya da sonunda, rant için inşa ettikleri, gökdelenlerin altında kalırlar.
*
Dünyanın hiçbir yerinde, şehirlere karşılıksız para kazandıran, bitmez ve tükenmez rant merkezleri gözüyle bakılmamalıdır.
*
Şehirlerden ihtiyacından daha fazlasını alanlar, kendi ölüm fermanlarını kendileri imzalarlar.
*
Yeşil ve akıllı şehirler, rant paylaşım alanları değil, hizmet sunma alanlarıdır.
*
Yaşanabilir kentlerde, akıl gözünden önce gönül gözüne önem verilir.