Sanat...

Sanatkârların en büyüğü Rabbimizin yanında biz aciz kulları kimdik.. Sonra etrafa bakındım, her şeyi öyle güzel yaratmış ve biz kullarına sunmuştu ki.

Biz kullarından bazıları bu güzellikleri romana dökmüş bazıları da diğer sanat kollarında göstermişlerdi. Açıkçası sanat her bir tarafımızdaydı görebilene.

Kendi açımdan sanatı anlatmaya çalışayım. İnanın büyük bir terapi, Allah’tan size gelen hislerle bir eser meydana getiriyorsunuz ve çocuğunuz gibi oluyor. Size ait...

Sonrada bu eseri başkalarıyla paylaşıyorsunuz.. Paylaşma duygusu ne güzel bir haslettir. Benim derken onu herkesle paylaşmak...

Bu çizgi çok önemli, nefisle savaşta var bunda.. Bilebilene. İnşallah nefsini yenenlerden oluruz... Sanat derken nerelere geldik. Aslında hepimizin uğraşacağı bir sanat dalı illaki vardır... Onu bulup hayatımıza katarsak inanınki ne kadar farklılaştığımızı kendimizde fark ederiz.

Başka türlü bakmaya başlaacağız Rabbimin bizim için yarattıklarına, yeni ufuklara doğru yelken açacağız... Örnek mi ;  40 yıl sonra resme bıraktığı yerden devam eden ben. İç dünyamın canlandığını ve hayat dolu, açıkçası gençleştiğimi hissettim. Sizlerle bir sırrımı paylaşayım; her zaman onur duyduğum Dr. Nuri Bey’in eşi diye tanıştırılmaktan sergide Vildan Hanım’ın beyi cümlesine  geçiş...

O bile ayrı keyifti. Sanatın herhangi bir dalıyla uğraşacak günler hepinize...