Eskiden savaşlar yalnızca birbirleriyle savaşan ülkeleri yakar yıkardı. Şimdi savaşlar birbirleriyle savaşsın savaşmasın, bütün ülkeleri yakıp yıkıyor. Rusya'nın Afganistan'ı, Amerika'nın Irak'ı işgal etmesinden bu yana, İslam dünyasında milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Son önemli Müslüman devleti olan "Büyük Osmanlı Devleti"nin, İstanbul'a çekilmesinden sonra, İslam dünyası paramparça olmuştur. İran ve Irak savaşında olduğu gibi, Ortadoğu ülkeleri savaşlarda, birbirlerine en büyük zararı vermiştir. Petrolden gelen zenginlik, savaşlarla yok olup gitmiştir.
*
İslam medeniyeti, dünyanın yaşayan en köklü, en güçlü medeniyetlerinin başında gelen, iki dünya medeniyetidir. İslam tarihinin dinamikleri kavranılmadan, dünya tarihinin dinamikleri kavranılmaz. Müslüman ülkeler, Endonezya'dan Endülüs'e kadar, dünyanın doğal kaynaklarının toplandığı, bereketli orta kuşağı oluşturur. Ortadoğu dünyanın ekonomik, siyasal ve kültürel “adalet terazisi” dir. İster Rusya, ister Amerika, ister İran, ister İsrail olsun, Ortadoğu'da savaşan, başını arı kovanına sokar, savaşı kendi ülkesine taşır. Peygamberler ülkesi Ortadoğu'da silahla yaşanmaz.
*
Yirmi birinci Yüzyıl'ın başında, yalnızca Ortadoğu değil, bütün dünya zembereğinden boşalmış, mekanik bir saatin, akrebi ve yelkovanı gibi, çılgınca dönüyor, kriz üstüne kriz, savaş üstüne savaş üretiyor. Dünyada krizler, savaşları, savaşlar krizleri tetikliyor. Ne dünya Ortadoğu'yu anlıyor, ne de Ortadoğu dünyayı, dünya Ortadoğu'ya, Ortadoğu da dünyaya uyum sağlamakta, ayak uydurmakta zorlanıyor. Sınav soruları çalışılmayan yerlerden geldi diye, hem dünya, hem de Ortadoğu, “Adalet Terazisi” ne, gereken özeni göstermiyor.
*
Yunan ve Roma'dan beslenen Batı dünyasının, “Bırakınız yaksınlar, bırakınız yıksınlar” ya da “Bırakınız ölsünler, bırakınız öldürsünler” diyen paradigmasıyla, ne dünyaya, ne de Ortadoğu'ya barış getirilir. Bu bağlamda, seküler Batı dünyasının, Ortadoğu'nun kutsal kültürüne, yakıp yıktığı kutlu kentlerine, her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı vardır. Metafizik dünyaya bütünüyle kapalı, seküler Batı'nın, tarihte silinmez izler bırakan, iki Amerika yağmalamasını, Ortadoğu'da tekrarlaması mümkün değildir. İslam medeniyeti, en sonda gelen, ancak en başta olan, yaşayan bir medeniyettir. Ortadoğu savaştan ne kadar etkilenirse, bütün Batı dünyası da o kadar etkilenir.
*
Seküler Batı dünyasının metafizik temel kaynaklarının, ne kadar yüzeysel olduğu, Ortadoğu'da açıkça görülmüştür. Batı dünyasının son yüzyılda, Ortadoğu'nun petrolleriyle ulaştığı zenginlik, güneş karşısındaki kar gibi erimektedir. Göklere isyan edercesine yükselen gökdelenler, büyük alışveriş merkezleri, şehirleri işgal eden fabrikalar, Çin karşısında tek tek boşalıyor. Batı'da finansal krizleri, kültürel krizleri izliyor. Avrupa ülkeleri işgal ettikleri, Ortadoğu ülkeleri tarafından işgal ediliyor. Her Batı ülkesinde, yen bir Ortadoğu inşa ediliyor.
*
“Adalet terazi” si, Pisagor'un ters çana benzeyen, altı delik ancak içindeki su dökülmeyen, “adalet kupası” na benzer. Aç gözlülük yapılır da, su sınır çizgisini aşarsa, kupadaki suyun tamamı dökülür. Batı Ortadoğu'da yol açtığı göç dalgalarına sınırlarını kapamada, sınırları aşarsa, kupada suyun tamamının yitirilmesi gibi, bütün sınırlarını bir bir yitirecektir. İngiltere Pakistanlaşacaktır, Fransa Cezayirleşecektir, Almanya Türkiyeleşecektir, Rusya Tatarlaşacaktır, Suriyeleşecektir.
*
Yirminci Yüzyıl'ın Hitler'i gibi, nerede durulacağını bilmeyen Yirmi birinci yüzyılın Hitler'leri, Ortadoğu'da milyonlarca insanı, ülkelerinden, şehirlerinden, evlerinden ve işyerlerinden kopardılar.
*
Nasıl çürüyen bir dişteki ağrı, bütün bedene yayılırsa, sınırların birbirine karıştığı dünyada, bir ülkenin savaşı da, bütün dünyaya yayılır.
*
Ortadoğu'nun can alıcı sorunları Batı'nın getirdiği çözümlerdir.
*
Adaletin terazisini parçalayan ülkelerin, ülkeleri parçalanır.