Hz. Muhammed s.a.’in komuta ettiği sefer sayısı 27’dir. Kaza umresi de ilave edilirse 28’dir. Bunlardan dokuzunda savaş cereyan etmiştir. İlki Veddan Gazvesi, sonuncusu ise Tebük Gazvesidir.
Sahabenin Medine döneminde komuta ettiği müfreze sayısı ise 35-56 arasındadır. Bu sayıyı 70 çıkaranlar bile vardır.
Müfrezeler, Kureyş kervanlarını taciz etme, güvenlik, istihbarat, keşif, hedef şaşırtma görevleri yapan, destek ve özel görev birlikleridir.
Hz. Muhammed s.a.in, gerekli teşkilatlanmayı, sürpriz hücuma dayalı aksiyonu, güvenliği, hareketliliği, sürati, gücün tasarruflu kullanılmasını, merkezi kumandayı, bölgenin etkin kullanımını, gizliliğin korunmasını, sağlam ve sistemli istihbaratı büyük bir maharetle kullandığı görülmüştür. Düşmana devamlı sürpriz yapmış, büyük askeri seferlerin 6’sında, küçük çaplı seferlerin 9’unda düşman tamamen hazırlıksız yakalanmıştır. Görevlendirdiği müfrezelerin 32’sinde düşman tamamen sürprizle karşılaşmış, direnememiştir.
Bu askeri hareketlilik içinde Müslümanların 10 yılda kaybı 147, karşı tarafın kaybı ise 288’dir.
Bir savaş hukuku ve ahlakı ortaya koymuştur. Meşruiyet gerekçesi bulunmayan savaşlara rıza göstermemiştir. Savaşın keyfililikten uzak tutulmasını ve temel hukuk ilkelerine bağlı kalınması için kurallar koymuş ve uygulama yapmıştır. Çarpışmaya katılmayan çocuk, kadın ve yaşlıların öldürülmesini, hıyanette bulunulmasını, ahde vefasızlık gösterilmesini yasaklamıştır. Sahip olduğu saygıya layık ahlakının içinde bunlar da vardır. Düşmanın kin ve nefretini artıracak davranışlardan sakınılmasını emretmiş, işkence ve benzer uygulamalarını askerlerine men etmiştir.
Savaş hazırlıklarını gizli tutmuş, savaş alanına varıncaya kadar niyetinin, düşman tarafından, hatta askerleri tarafından öğrenilmesine imkan vermemiştir. Düşmanı yanlış hedefe yönlendirmeye özen göstermiştir. Sonuç doğuracak 5.kol faaliyetleri yürütmüştür. Düşmanın direncini kıracak, karşı koymalarını önleyecek taktikler uygulamıştır. Savaşta inisiyatifi devamlı elinde bulundurmuştur. Kendi çağındaki askeri aletleri ve araçları kullanmıştır. Askere Hayber ve Taif önlerinde sahra hastanesi kurdurmuştur.
Kendi dönemine gelinceye kadarki başı bozuk ordu millet sistemini, düzenli ve sistemli ordu-millet düzenine döndürmüştür.
Askeri malzemeleri olmayanlara silah ve araç temin etmiştir. Yeni silahlar ve savaş teknikleri konusunda insanları yetiştirmiştir. Orduya katılacakların her yıl tespitini yapmıştır. Kadınları geri hizmette istihdam etmiştir. Genç ve yetenekli insanları kumandan tayin etmiş, inisiyatif tanımıştır. Komutanlarına, düşmana kendi adlarına taahhütte bulunmalarını, Allah ve Rasülü adına taahhütte bulunmamalarını emretmiştir. Gerekçesini de, Allah ve Rasülü adına verilen taahhütten dönülmesi halinde günaha gireceklerini belirterek söylemiştir. Kale kuşatmalarında kullanılacak zırhlı savaş araçları yaptırmıştır. Parola ve üniforma sayılabilecek belli işaretler kullanmıştır. Ok atma, ata binme konularında yarışlar düzenleyerek eğitimler yaptırmıştır.
Medine devletinin kurulmasından 6 ay sonra askeri seferler düzenleyecek hale gelmiştir. Cahiliye döneminde ganimetten komutana kalan ¼’ü 1/5’e düşürmüş ve hazine gelirleri arasına sokmuştur. Halkın orduya katılma isteğini artırmıştır. Ganimetten pay alacakları liste haline getirmiş, yanında en az 15 divan katibi çalıştırmıştır. Askeri hizmet görevi yapan kadınlara ganimetten tam pay ayırmıştır. Atlı askerlere, at payı ekleyerek ganimet paylarını vermiştir. Zaman zaman sayıları 400’ü bulan eshab-ı suffeye hazır kıta görevi yaptırmıştır. Devamlı elinde askeri gönüllülerin listesini bulundurmuştur. Çevresindeki kabilelerle askeri ittifaklar kurmuştur. Ganimet mallarının yakılmasını yasaklamıştır. Askeri eğitimi teşvik eden bir çok hadisi vardır. Nöbet tutan göze cehennem ateşinin dokunmayacağını açıklamıştır.
Kur’an-ı Kerim’de 129 ayetli koca bir Tevbe Süresi, Enfal ve Fetih Süreleri, Adiyat Süresi, Bakara Süresinin birkaç ayeti askerlikle ilgilidir. Eğitimli askerlerin düşman askerlerine karşı daha başarılı olacağı Enfal 65-66 ayetlerde ifade edilmiştir. Tevbe süresi 90. ayetinde orduya katılmamak için izin isteyenlere Hz. Peygamber s.a.’in niçin izin verdiği sorgulanmaktadır. Yine Enfal’in 60. Ayetinde düşmana karşı gücünün yettiği kadar kuvvet hazırlaması emredilmektedir. Hz. Peygamber s.a.’in savaşlarda kullanılmak için 18 cins atı vardır. Kur’an-ı Kerim’de ki kuvveti tefsir nitelikli bir hadisinde Hz. Peygamber s.a.’in ‘’Dikkat edin kuvvetli olmak, silah kullanabilmek, silaha, silahlı güce sahip olmaktır’’ buyurmaktadır. Bunlar İslami ilimler içinde müslümanın amentüsü kadar açık-seçik anlatılan hakikatlerdir.
Askerlik ve orduyla ilgili ciddi bir bilgiye ve uygulamaya sahip olan bir peygamberin ordusu yok demek, ordusu mu vardı ki, asker ocağı olsun demek, mekteple kazılan katmerli cehalettir. Dini kurallar kadar askeri kurallar ve savaş kuralları koyan ‘’Ben rahmet peygamberiyim, savaş peygamberiyim.’’ buyuran bir peygamberin askere ocak olmasından daha tabii ne olabilir? Neferine “Mehmetçik” diyen bir orduya Peygamber Ocağı”ndan başka ne isim verilebilir?
Sünnetin Anlaşılmasına Doğru . Ahmet TEKİN 3 cilt 3400 sayfa
Peygamberimizin Yol Arkadaşları, Ahmet TEKİN, 2 cilt 2224 sayfa.
Hz. Muhammed s.a.in Savaşları ,Prof. Dr. Muhammed Hamidullah