Anadolu bin yıllık tarihi boyunca, omuzlarında silahtan daha çok, kitap taşıyan Türklerin ülkesi olmuştur. Anadolu insanının düşünce ve eylem dünyasında, bir insanı öldürmekle, bütün insanlığı öldürmek arasında fark yoktur. Yunus’un şiirleriyle yoğurulan Türkler, dünyayı Cehenneme dönüştürmek için değil, Cennete dönüştürmek için var olduklarına inanmışlar. Onlar hayatı kolaylaştırmayı ve güzelleştirmeyi görev bilmişlerdir.
*
“Sebeb Ey” diyen, Erdem Bayazıt’ın dizeleriyle söylenirse, Anadolu insanının dostluk dünyası: “Hint Okyanusu gibi derin”dir. O Ferhat’a dağı deldiren Şirin, Yahya Kemal’e Süleymaniye’de Bayram Sabahı’nı yazdıran Sinan’dır. Onun yüzünün coğrafyası, Anadolu gibi zengindir. O sevdiklerine Cen- net, sevmediklerine Cehennem'dir. Anadolu insanının simgesi, Cumhuriyet döneminde gelmiş, bir Horasan Ereni olan, Fethi Gemuhluoğlu’dur.
*
Yunus Anadolu insanının dağlarla, taşlarla, ağaçlarla, sularla konuşan dilidir. Onun dünyasında düşmanlığa yer yoktur, ömrünü dostlarını sevmeye ve sevdirmeye adamıştır. Anadolu’da dostluk iman için bilinir, Allah için dost olunur. Allah’ın sev dediklerini sevilir, sevme dediklerini sevilmez. Anadolu’da Mecnun’a Allah’ı bulduran Leyla’nın peşine düşülür. Anadolu’nun Leyla’sı, Türklerin bayrağını üç kıtaya taşıyan Büyük Osmanlı Devleti’dir.
*
İnsanlar görünen dünyada dostlarla, görünmeyen dünyada meleklerle yol alırlar. Anadolu insanının düşünce ve eylem dünyasında, gerçek dostluğun sevgiyle kazanılabileceği sürekli vurgulamıştır. Anadolu’nun dostluk pazarında, sevgi alınır, sevgi satılır, sevgiden terazi tutulur, sevgi sevgiyle tartılır, dünya sevgiyle yaşanır kılınır. Savaşların birbirini izlediği dünyada, barışa giden yolun nefretten değil, sevgiden geçtiğini, Anadolu erenleri büyük bir ustalıkla herkese anlatmışlardır.
*
Anadolu insanının bin yıllık tarihinde açıkça görüldüğü gibi, sevme coşkusu gönülden gönüle, gözden göze, yüzden yüze, sohbetle aktarılır. Bu yüzden Anadolu insanının, hayatı bütün boyutlarıyla, kuşatan kültüründe, sohbetin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Her Anadolu ereni eşsiz bir sohbet ustasıdır. Onlar nerede olurlarsa olsunlar, çevrelerinde soru sorarak öğrenen, öğrenerek soru soran, öğrenir gibi öğreten, öğretir gibi öğrenen, geniş sohbet halkaları oluştururlar.
*
Sohbet düşüncenin, sevgi eylemin şiiridir. Sohbetin olmadığı yerde düşünce, sevginin olmadığı yerde de eylem olmaz. Sohbetlerde kötümserlikler iyimserliklere, düşünceler eylemlere, sözler şiirlere dönüşürler. Sohbetlerin gizemli dünyalarında düşünceler eylemlerin, sözler şiirlerin habercisidir. Düşüncesiz eylemler, şiirsiz sözler temelsiz binalar gibi, yapılmadan yıkılırlar. Anadolu’nun insanları, güzel haberler veren, güzel insanlardır.
*
Anadolu’da yol kardeşliği kadar kader kardeşliği de önemlidir.
*
Anadolu’nun sevgi dünyasında, nefrete kesinlikle yer yoktur.
*
Dünyada nefretin iyisi, sevginin kötüsü olmaz.