İsmail KAHRAMAN

Belgeselci - Gazeteci

belgeselciismail@gmail.com

Analar Anlatılmaz Yaşanır

Anacağazım doğup büyüdüğü, çocukluk yıllarını geçirdiği, gelin olup ilk çocuğunu dünyaya getirip ana olma mutluluğunu tattığı, 4 erkek 3 kız toplam 7 evlat sahibi olduğu tarihi Dikmen Melikliği, Osmanlı döneminde Trabzon vilayetine bağlı, Torul Kazası’nın Nahiye Merkezi Bayramoğlu Nahiyesi bu günkü adı ile Giresun Espiye ilçesi Soğukpınar Köyü ile 800 yıllık tarihi geçmişi olan Karaovacık Yaylası’nı çok sevmekte.

Her yıl Gebze’den yaz aylarında köye ve yaylaya giden anam son iki yıldır Gebze’ye dönemedi. Rahatsızlıkları her geçen gün arttı, hastane ev arasında gidip geldi. Kardeşim Haydar ve eşi Fatma insan üstü gayretle anamıza bakıp bizlerin yokluğunu aratmadı, bizlerde elimizden geleni yapmaya çalıştık.

Araştırmacı gazeteci ve belgeselcilik gibi çok zor bir kamu hizmeti yapmamıza rağmen, her fırsatta anamla vakit geçirmek için Giresun Espiye’ye geldim. 25 Haziran 2019’da yoğun bakıma kaldırıldığı haberini alınca tüm programlarımı iptal edip Espiye’ye geldim. 50 güne yakın anamla zaman geçirdim.

Kurban kesmek için köyden ayrılıp Gebze’ye gelmek üzere vedalaşırken onunla son görüşüp konuşmamız olduğu içime doğmuş gözyaşlarım sel olmuştu.

Bu gün tarihler 30 Ağustos 2019. Bu satırları anamla son görüşüp konuşarak vedalaştığım daha sonrada cansız bedenini getirip bir gece beklediğimiz tarihi evin odasında, yere serip bir gece kaldığım odadan yazıyorum. Duygu yüklüyüm, o anları kayıt altına alarak sizlerle paylaşmak istedim sizlerde anılarınızı yazın, söz uçar yazı kalır.

ÖLÜM GERÇEĞİNİ DE ANAMDAN ÖĞRENDİM

Türkiye’nin en büyük STK’larından olan Yedi Renk Tek Yürek Platformu’nun daveti ile gittiğim Malazgirt zaferleri kutlama törenleri için Van, Bitlis ve Muş bölgesindeyim. Telefon acı acı çalıyor. Arayan kardeşim, anamı hastaneye kaldırdıklarını, durumunun ağır olduğunu söylüyordu.

İstanbul’a döneceğim uçak biletini iptal edip, kara yolu ile Van’dan 13 saatte Espiye’ye geldim. Anacağızımın bize ninni söyleyip nasihat ettiği dili durmuş, bize şefkatle baktığı boncuk gibi gözleri kapalı, bizi şefkatle sarıp okşadığı elleri tutmuyor. Beni her gördüğünde İsmail, sen mi geldin? dediği ağzı açılmıyor, kınalı saçları ile yüzü nur topuna dönmüş. Dost ve akrabalarımız etrafında Yasin’i Şerif okuyorlar. Kandazoğlu aile fertleri TSM bir birlik içinde Çınar’larının etrafında birlik olmuş.

Espiye Devlet Hastanesi’nin başhekiminden hasta bakıcısına özellikle Dr. Özkan Bey 100 yaşındaki anam için seferberlik ilan edip ellerinden geleni yapıyor.

Anam zaman zaman açtığı gözü ile bizleri görüp, duyup, hissediyor. Bazen gözünü açıp boncuk gibi dünyanın en güzel gözünü bir yere dikerek bakıyor. Her geçen gün ağırlaşıyor, gözünün feri soluyor, tüm çabalar boşuna. Anam kararlı ben Hakka gideceğim der gibi tedavilere cevap vermiyor.

Anamın vadesi dolmuş, 28 Ağustos 2019 günü saat 19’da okunan yüzlerce Yasin’i Şerif eşliğinde ruhunu hakka teslim edip, ebediyete yola çıkıp, hakka yürürken bana ölüm gerçeğini de öğretip bir kez daha analık görevini yapıyordu.

Değerli okurlar ben artık garibim ben yetimim.

Yetim ve garipliğin ne olduğunu yine o öğretti.

Hayatı öğrendiğim anam bize veda edip hakka yürürken bile ders verdi.

Bu sabah sizden anamla son görüşüp konuşarak vedalaştığım, son olarak cansız bedenini bir gece misafir ettiğimiz odadan siz değerli arkadaşlarımdan özel bir isteğim var.

Anam Emine Kahraman’ın ruhu için bir Fatiha üç İhlası Şerif okumanız. Beni kırmayacağınızı ümit ediyorum.

Tüm anaları saygı, minnet, şükranla anıyor, ebediyete gidenlere Allah cc rahmet niyaz ediyorum.