Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Depresyon: İyi Düşünce = Kötü Düşünce

Pittsburgh Üniversitesi'nden iki psikolog, Greg Garamoni ve Robert Schwartz, farklı insanların akıllarından geçen iyi düşüncelerle kötü düşünceleri saymaya ve bu ikisinin oranına bakmaya karar verdiler.
Bu iki yetkin araştırmacı, "düşünceleri" pek çok farklı biçimde saydılar: Anılar, hayaller, açıklamalar vb. Yirmi yedi farklı çalışmayı kullanarak, depresyondaki insanlarda iyi ve kötü düşüncelerin oranının eşit olduğunu buldular: Her bir iyi düşünceye karşılık bir kötü düşünce. Depresyonda olmayan kişilerin aklında ise, iyi düşüncelerin sayısı, kötü düşüncelerinin sayısının kabaca iki katı kadardı. Bu, basit, ancak güçlü bir fikirdir ve terapi sonuçları da bunu desteklenmektedir: İyileşme gösteren depresyon hastalarında, 1:1 olan özgün oran 2:1'e çıkmaktadır. İyileşme göstermeyen depresyon hastalarında ise oran 1:1 olarak kalmaktadır (Martin  Seligman, Gerçek Mutluluk,  s. 248). 
Karamsar düşünme ve bize faydası dokunmayacak düşünceleri aklımızdan geçirme alışkanlığından kurtulmalıyız.
Endişelenmeye gerek yok. Richard Davidson diyor ki:"  Kaygılı hissetmek tansiyonunuzun yükselmesine ve nabzınızın hızlanmasına neden olur; memnun hissetmekse bağışıklık sisteminizi güçlendirerek kronik olarak mutsuz birisine kıyasla enfeksiyon ve bulaşıcı hastalıklara daha az yakalanmanıza neden olur."
Bilindiği gibi duygularımızı düşüncelerimiz oluşturuyor.
Beynimize amaçlarımız doğrultusunda  hedef gösterelim. Beynimiz hedeflerimize uygun kendi programını yapar. Örneğin; mutlu olmaya karar verdiğimiz zaman beynimiz mutlu olacak şeyleri bulur. Bize doğru yolu gösterir. Biz fark etmesek bile beyin devrelerimiz inancımız ve kararımız doğrultusunda çalışmaya başlar. Unutmayalım: Zihin değişirse, beyin de  değişiyor.