Türkiye’deki milyonlarca Suriyelinin ülkemizde kalmasını kimler istiyor?
ABD istiyor.
AB istiyor.
İsrail istiyor.
Sorosçular istiyor.
PKK istiyor.
HDP istiyor.
Bunların besledikleri sivil toplum kuruluşları istiyor.
Kendilerini “ensar”, gelenleri “muhacir” zannedenler(!) istiyor.
Suriyelilerin ciddi bir kısmı deniz kenarlarında elinde bira şişesi, uzanmış güneşleniyor.
Fakat, Türkiye devleti ve Türk milleti çile çekiyor, aç yaşıyor.
Onlar keyif yaparken, benim Mehmet’im onların ülkesinde şehit oluyor.
Bu mesele bir muhacir-ensar (göçmen-ev sahibi) ilişkisi sayılamaz.
1400 yıl önce yüce bir amaç için yaşayan insanların hayati tehlikesi durumu vardı. 8 yıl sonra tehlike kalkınca tamamı Mekke’ye geri döndü. Üstelik o olay aynı ülke içinde idi. Bugünle hiçbir benzerliği yoktur. Bugünkülerin amacı nedir? Camilerin etrafında bağıranlar boşa bağırıyor. Emperyalizmin parçala-yut politikasının kuklası oluyorlar. Bizim ülkemize zorla itelenip gönderilen bu insanlar sığınmacı değildir, misafir değildir, geçici korunma durumunda olan kitlelerdir. Etnik göçe zorlanan kitlelerdir. Kalıcı olmaları felakettir. İşsizliğin en büyük sayısal sebebidir. Bayram ziyaretine gidebildiklerine ve oralarda birkaç ay kalabildiklerine göre de, ülkelerinde kalma sıkıntıları da yok demektir.
Onların Türkiye’ye zorla kovalanmasıyla Suriye devletinin kuzey yarısı boşaltılmış oldu. Burada çok küçük, yetersiz bir Kürt nüfusu vardı. Hıristiyanlar bile kürtlerden çoktu. Kürt olmayan yerli ahali bölgeden çıkartılınca yerlerine uzaklardan Kürtler getirildi. Şimdi orada saf, Kürt-ulus-etnik-devletinin(!) kurulması için son oyunlar oynanıyor. Her şeyden önce bu kirli oyunu bozmak için bizim ülkemize gelenler kendi köylerine, şehirlerine geri gönderilmelidir. Bu husus en beyinsiz insanın anlayabileceği kadar açık bir sebeptir. Suriyelilerin geri gitmesi hem Suriye devletini hem de Türkiye devletini felaketlerden kurtaracaktır.
Aksine ülkemizde bazıları ümmetin büyüdüğünden bahsediyor! Bu söz asla iyi niyetli olarak kabul edilemez. Millet Türk milletidir, içinde Kürt unsuru var, buna Arap unsurunu da ekleyeceksiniz de ne olacak, federasyon mu kuracaksınız? Turgut Özal’ın abisi “Anadolu Federe Cumhuriyeti” nden bahsetmişti! Şeytan çağrışım yaptırdı galiba!!!
Yandaş tv’ler de bugünlerde Suriyelileri “entegre etmeye” yani bize benzetmeye uğraşalım demeye başladılar. Şüpheniz olmasın, bunlar yukarıdaki listede saydıklarımızın paralı borazanlarıdır!
Efendiler, Arap kültürü egemen kültürdür, entegre olup başka milletlerle kaynaşamazlar. Bunun örneği tarihte görülmemiştir. Tam aksine o bölgelerde çok eski olup Araplaşan Türkler çoktur. Türkçeyi bile unuttu bizimkiler.
Çok iyi bilinmesi gereken bir husus da gelenlerin hepsinin Müslüman Arap olup olmadığıdır. Etnik ve dini durumları önemlidir. O topraklarda çok miktarda Hıristiyan, bol bol da Ermeni vardı. Bilmemiz gerekir ki dış kıyafetleri birbirine benzer olabilir.
Kayıtlı-kayıtsız Suriyeliler, Afganlar vs yaklaşık 6,5 milyon insanın ani göçüne hiçbir devlet uzun süre dayanamaz, dağılır. Bu bir sosyolojik gerçekliktir. Adı var kendisi yok üniversitelerimizin bu konuda söyleyeceği binlerce sayfalık sözleri vardır ama, en azından bugün için, makam sevdası vatan sevdasından daha büyük görünüyor, ne yapsınlar! Susuyorlar!
Oysa milletin % 85-90’ı Suriyelilerin ülkelerine dönmesini istiyor.
Ankara Suriye konusuna yanlış yerden girmişti, yeter artık yanlıştan dönelim.
İşgalcilerle değil, Suriye devletiyle işleri yürütelim.
Zamanı geçiyor!