Savurganlığın herkesin gözünü kamaştırdığı toplumlarda, şehirlerin odak noktasını alışveriş merkezleri oluşturmaktadır. Savurganlığı bir yaşama ve düşünme biçimine dönüştüren seküler insanlar, haftada en azından bir defa alışveriş merkezlerine gitmezlerse, kendilerini hem çok yoksul, hem de çok mutsuz hissetmektedirler. Bunun için alışveriş merkezlerinde dolaşmak, vitrinlerin önünde saatlerce durmak seküler insanların, her hafta tekrarladıkları bir törene dönüşmüştür.
*
İnsanlar sürekli satın almayı özendiren pazarlama yöntemleriyle, desteklenen savurganlığın ateş çemberiyle kuşatılmaktadırlar. Ekonomik, siyasal ve kültürel boyutlarıyla, hayatı yaşanır kılan, insanların huzur ve mutluluğunu sağlayan her şey, savurganlığın oluşturduğu ateş çemberinin dışında yer almaktadır. Herkesi baştan çıkaran tüketim sarhoşluğundan ayılmadan, bütün ülkeleri tehdit eden doğal afetlerin ve finansal krizlerin üstesinden gelmek mümkün değildir.
*
Toplumun bütün kesimlerine bir bulaşıcı hastalık gibi yayılan savurganlığı önlemek için, toplumların bütün kesimlerine ve bütün kuruluşlara, büyük görevler düşmektedir. Dünyada bütün toplumları peşinden sürükleyen savurganlık, hayatı zorlaştırmakla kalmıyor, yol açtığı kültürel ve çevresel sorunlarla, şehirleri yaşanmaz hale getiriyor. Dünyanın her ülkesinde, karşı karşıya olunan ekonomik ve kültürel sorunların anaları alkollü içkiler, babaları da savurganlıktır.
*
Dünyada tüketim ve alkol sarhoşluğuna kapılan toplumlar, yalnızca sağlıklarını değil, ekonomik zenginliklerini de yitirmektedirler. Savurganlık toplumların paralarını ceplerinden alırken, alkollü içkiler akıllarını başlarından almaktadır. Savurganlığın ve alkollü içeceklerin tüketimin yaygınlaşması, ülkelerin ekonomik büyümelerine destek olurlarken kültürel gelişmelerine de engel olmaktadırlar. Ancak ekonomik büyüme, aynı zamanda ekonomik gelişme değildir.
*
Bir ülkenin üretiminin ve gelirinin artması, her zaman toplumun zenginliğinin de artması anlamına gelmez. Çünkü savurganlığın ve alkollü içeceklerin topluma ödettiği bedeller, ekonomik büyümeye yaptıkları katkılardan, kat kat daha büyüktür. Her alanda hayatı, toplumsal yararları büyüten ürün ve hizmet üretenler, hem kolaylaştırırlar hem de zenginleştirirler. Bunun için tüketim sarhoşluğunun yol açtığı kaynak savurganlığı, toplumları zenginlik içinde yoksulluğa sürükler.
*
Toplumlarda sağlık sorunlarını ve gelir dengesizliklerini, insanların ihtiyaçlarından daha çok, isteklerini karşılayan ürünleri ve hizmetleri üretenler büyütürler. Onların toplumsal yapıda, yol açtıkları zararlar, çoğu zaman sağladıkları yararları aşar. Onlar toplumsal hayatın bir yanını yaparken, başka bir yanını da yıkarlar. Savurganlıkla haksız kazançlar arasında, doğru orantılı bir bağıntı vardır. Savurganlık insanlığı toptan intihara sürükleyen, en önemli küresel tehdittir.
*
Savurganlık insanların ellerinin emeklerinin, gözlerinin nurlarının ve alınlarının terlerinin karşılığından daha fazlasını istemelerinden kaynaklanır.
*
Savurganlığın yol açtığı küresel ısınmayla, hızlanan doğal afetler bütün insanlığı, adım adım toptan yok oluşa doğru sürüklemektedir.
*
Savurganlığın üstesinden yalınlıkla gelinir. Dünyayı dönüştürecek düşünce ve eylemlerin en büyük kaynağı yalınlıktır.