İçimizde nelerin olup bittiğinin sağlığımıza büyük etkisi vardır. Düşüncelerimiz bizim kontrolümüz altındadır. Eğer geçmiş bir yaşantı bize zevk vermişse, bu deneyimi hatırlamak aynı zevk duygusunu beraberinde getirir. Düşünce şeklimizin oluşmasına da bayramlar katkı sağlayabilir.
Bayram, sevinç, mutluluk, neşe, huzur ve kavuşmak anlamına gelmektedir. Bayramlarda, sevdiklerimize kavuşuruz ve mutluluklarımızı paylaşırız. Bayramlar birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesine vesile olurlar. Bayramlar, küskün ve kırgınlar için bir barışma fırsatıdır. Bayramlarda hep güzel ve olumlu şeyler düşünürüz.
Bayramlar, tatil ve dinlenme günleri anlamına gelmez. Günümüzde batı dünyasının etkisiyle hayal gücümüz iyice zayıfladı. Ancak kısa süreli ve karmaşık görselleştirmeler yapabiliyoruz. Bunun başlıca sebebi batı dünyasındaki eğitim tarzı ve iş dünyasında baskın olan rasyonel sol beyin yaklaşımlarını aşırı derecede önemsememizdir. Bu düşünce sol beynin gereğinden fazla kullanılmasından kaynaklanmaktadır ( Harry Alder, Sağ beyin Yöneticisi).
Pek çok insan, bayramlardan ve manevi çalışmalardan ziyade maddi şeylere odaklanmaktadır. Çocukken çok kullandığımız hayal gücünü artık kullanamıyoruz.
Einstein diyor ki, “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar. Hayal gücü güç verir. “
Bayramlarımızdan gereği kadar faydalanamıyoruz. Oysa bu kaynaktan kana kana su içmeliyiz.
Bayramlar olumlu düşüncenin toplumu kuşatmasına yarımcı olabilir. Çünkü bayram mesajlarında hep olumlu düşünce telkinleri yapılır, olumlu düşünce teşvik edilir. Olumlu düşünce, her zaman ve her şartta yapabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan düşünce şeklidir. Bu düşünce insan hayatını pozitif yönde etkiler. Pozitif düşünce, beyin gücünü artırıcı bir faktördür.
Doğada, evrende her şey karşılıklı etkileşim halindedir. Zihindeki olumlu düşüncelerin bedende olumlu bir karşılığı vardır. Mutlu insanların beyninde, endorfin denilen bir çeşit doğal morfin salgılanır. Bu morfin bildiğimiz morfinden en az yüz kez daha güçlüdür. Kişinin üzüntüsünü, acısını dindirmesine yardımcı olur ve mutluluk verir.
Pozitif düşüncenin tedavi edici bir gücü vardır. Bedenimiz, düşünce süreçlerinden doğrudan etkilenir.
Beyin, gerçekte meydana gelenle, net bir şekilde hayal edilen veya hatırlanan düşünceleri birbirinden ayırt edemez. Sevdiğimiz bir meyveyi ister yediğimizi hayal edelim, ister gerçekten yiyelim bedenimiz aynı karşılığı verir.
Eğer rahat ve hoş bir sahneyi net bir şekilde görselleştirebilirsek, bedinimiz de bu duruma uygun karşılıklar verir. Yaşanan bedensel tepkiler de iyi veya kötü sağlığımızı etkiler.
Bu sebeple düşünce süreçlerimizin bilincinde olmalıyız. Aklımızdan geçenlerin, sağlığımıza etkisi midemizden geçenlerden fazladır. Bayramlar, beynimizden rahatlatıcı düşüncelerin geçmesini ister....
İnsanlar ne kadar mutlu ne kadar pozitif olurlarsa, bağışıklık sistemi o kadar çok güçlenir.
“Kardeşim sen düşünceden ibaretsin,
Geriye kalan et ve kemiksin,
Gül düşünür gülüstan olursun,
Diken düşünür dikenlik olursun. “ diyor Mevlana Celaleddin Rumi.