Toplumları korkuları ve düşmanlıkları büyütenler değil, sevgileri ve dostlukları büyütenler değiştirirler. Sevgiler camilerde, dostluklar da çarşılarda büyütülür. Cami ve çarşı arasında sevgi ve dostluk alışverişinin olmadığı toplumlarda, korkuların ve düşmanlıkların önüne geçmek mümkün değildir. Geçmişte yüzyıllarda olduğu gibi, camilerle çarşılar arasındaki uyum ve dengeyi, camilerden çarşılara, çarşılardan camilere giden yolları bilenler sağlar.
*
Dünyanın her yerinde toplumları, çarşıları insanların ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını, karşılayan ürünlerle dolduran, üretmesini bilenler dönüştürürler. Tarih boyunca el açılan eller, el açan ellerden üstün olmuştur. Şehirlerde nasıl bir dükkanla çarşı olmazsa, ülkelerde de bir üreten elle de ekonomi olmaz. Dükkanlar çarşıya, üreten eller de ekonomiye canlılık kazandırırlar. Güçlü ekonomilerin çarşıları, kovanların ballarla dolu olması gibi, üreten ellerin ürünleriyle doludur.
*
Üretmesini bilen toplumlar, kimseye kötülük yapmadan, herkese iyilik yapmanın çoşkusunu duyarlar. Kültürlerin ve ekonomilerin tarihinde, zenginlik gibi yoksulluk da, kriz kaynağı olmuştur. Bütün ülkelerde üretime ve yönetime yeni açılımlar kazandıranlar, insanların üretim güçlerini geliştirerek, değişik kesimleri arasındaki gelir dengesizliklerini giderirler. Onların ellerinde çorak topraklar, binbir meyvalı ağaçların yetiştiği, kimsenin yoksulluk çekmediği, bereketli topraklara dönüşürler.
*
Üreten ellerle tüketen ellerin, el ele verdikleri bereketli topraklarda, kültürler ekonomilerle, camiler çarşılarla bütünleşirler. Onların ekonomik ve kültürel dünyalarında, kazanç her şeydir, kazanç için her şey yapılır diyenlere kesinlikle yer yoktur. Onlar her zaman ekonomik ve kültürel hayatın her alanında, katılım ve paylaşım her şeydir, katılım ve paylaşım için her şey yapılır denilir. Katılımın ve paylaşımın olmadığı yerde, hiçbir üretimin olmayacağı bilinir.
*
Her yıl yeni boyutlar kazanan ve giderek karmaşık bir yapıya dönüşen ekonomik ve kültürel dünyada, üretime katılım ve tüketimde paylaşım, hayatın bütün boyutlarında, sürükleyici bir işlev kazanmıştır. Bereketli topraklardan yola çıkan üreten eller, geçtikleri toprakları bereketlendirmektedirler. Onların oldukları her yerde, tüketen eller üreten ellere dönüşürler. Onlar çevrelerindeki kötümserlik bulutlarını dağıtarak, iyimserlik rüzgarları estirirler.
*
Üreten ellerin başarılarının temelinde, katılım ve paylaşma vardır. Onlar kültür ve ekonomide, kazancı en büyük sermayenin dürüstlük olduğunu bilirler. Çarşılarda aldatanlar hiçbir zaman başarılı olamazlar. Müşterilerini aldatanlar, müşterisi oldukları satıcılar tarafından aldatılırlar. Bunun için çarşılarda her şey, kimsenin kimseyi aldatmaması için, gün ışığında herkesin gözleri önünde alınır satılır. Çarşıların gizemi insanların tatlı dilli ve güler yüzlü olmalarından kaynaklanır.
*
Çarşılarda binlerce üretici, yüzbinlerce tüketiciyle buluşarak, hem ekonomiye hem kültüre katkıda bulunurlar.
*
Çarşılar ürünlerle birlikte, doğrulukların, iyiliklerin, güzelliklerin alınıp satıldığı çekim merkezleridir.
*
Çarşıların yolları bütün ülkelerde, güler yüzlerle bulunur, kapıları tatlı dillerle açılır.