Prof. Dr. Ersin Nazif GÜRDOĞAN

Akademisyen

engurdogan@gmail.com

Girişimcilerin Kültürel Dünyasında Risk Rızkın İkiz Kardeşidir

Girişimciler dünyaya en geniş açıdan bakan vizyonları, geçmişten geleceğe uzanan misyonları, ekonominin bütün alanlarını dönüştüren kuruluşlarıyla, kendi ülkeleriyle birlikte, bütün ülkeleri dönüştürmenin, yolunu gösteren kutup yıldızlarıdır. Ürün, hizmet ve bilgi üretmenin büyük bir hız ve yoğunluk kazandığı dünyanın, yeni simyacıları girişimcilerdir. Onlar gönüllerini kazanmayı bildikleri insan kaynaklarıyla, bilinen doğal kaynaklardan, bilinmeyen  ürünler ortaya çıkarırlar.
*
Habil’den ve Kabil’den bu yana bilinen, bilimlerin hem en eskisi, hem en yenisi  ekonomi, kârın ve zararın bir arada olduğu, üretim ve tüketim faaliyetlerinin incelenmesidir. Toplumun üretim gücünü büyütenler, uzun vadeli düşünmesini ve risk almasını bilen girişimci öncülerdir. Risk rızkın ikiz kardeşidir. Anadolu’da denildiği gibi: “Korkak insan ne kâr eder, ne de zarar”. Zarar etmeyi göze almayan, kâr edecek ekonomik fırsatları yakalayamaz.
*
Yönetim ve üretim dünyasındaki  gelişmelerle, kültürel ve ekonomik zenginliğe yeni boyutlar kazandırmada, doğal kaynakların yerine insan kaynakları geçmiştir. Bunun için Japonya gibi, doğal kaynakları yoksul, buna karşılık insan kaynakları zengin ülkeler, ekonominin hem tarım, hem sanayi, hem de hizmet alanında büyük atılımlar yapmışlardır. İnsan kaynaklarıyla doğal kaynakları, dönüştürmesini bilen güçlü  kuruluşların, mimarları her zaman girişimciler olmuştur.
*
Dünyanın her yerinde, üreten eller bütün toplumların yararlandığı, ortak havuza kova kova su taşırken, tüketen eller ortak havuzdan kova kova su alırlar. Ortak havuza yorulmadan su taşıyan eller, havuzdan usanmadan su alan ellerden daha fazla olursa, toplumlar zenginleşir, daha az olursa toplumlar yoksullaşır. Toplumları zenginleştirenler, üreten el olmasını bilen girişimcilerdir. Bunun için, Anadolu insanın kültüründe, üreten el olmak, tüketen el olmaktan üstün tutulur.
*
Girişimcilerin olduğu yerde, zarar etmek yoktur, öğrenmek vardır. Onlar merdivenden düşerek, ayakta durmayı öğrenirler. Ekonomik hayatın ister üretim, ister tüketim yanı olsun, girişimcilikte kazanç riskle doğru orantılı olarak artar.  Girişimciler zarar ederek öğrenmeyi, göze  almayı bildikleri için, toplumların ekonomik, siyasal ve kültürel yapılarında köklü dönüşümlerin mimarları olurlar. Girişimciler her zamanda ve her yerde, yeni olmasını ve buluş yapmasını bilirler.
*
Girişimciler işleri iyi yapmanın değil, iyi işleri yapmanın peşindedirler. Onların doğurganlıklarının kaynağında, iyi olmak, iyiliği aramak ve iyilikte yarışmak vardır. Onlar iyilikte yarışma olmadan hayatın hiçbir alanında gelişme olmayacağını bilirler. Bu yüzden girişimciler, üretimleriyle ve tüketimleriyle, iyilikleri özendirmenin ve kötülükleri önlemenin en güzel örnekleri verirler. Onlar düşünce ve eylemleriyle yarından geride, ancak dünden ileride olmaya büyük önem verirler.
*
Girişimcilikte ve girişim kültüründe, en büyük risk hiç risk almamaktır.
*
Rızk insanların peşinden koşmaz, insanlar rızkın peşinden koşarlar.
*
Risk alanların iki artı ikisi, dörtten daha büyüktür.