A Milli Futbol Takımımız İzlanda havaalanına indiğinde 2 saat pasaport kontrolünde bekletildi. Oyuncularımızın sinirleri gerildi, Burak Yılmaz’ın sosyal medyada durumu paylaşmasıyla ortalık yıkıldı. Ardından futbolcularımız basın mensuplarına açıklama yaparken Emre Belözoğlu’na mikrofonların arasından biri “Tuvalet fırçası” uzattı. Sonradan bu meczup kişinin Belçika vatandaşı olduğu ve yaptığından pişman olduğuna dair bilgiler geldi. Hatta A Milli Futbol takımımızın formasını giyerek en büyük Türkiye diye bağırdığı söylendi. Birkaç yerde Türkiye formalı fotoğrafını bende gördüm.
Bu olay milletimizi doğal olarak birbirine kenetledi, kutuplaşmanın tavan yaptığı ülkemizde bir türlü bir araya gelemeyen milletimizi “tuvalet fırçası” bir araya getirdi! Milletçe kenetlenmek güzel önemli olan bunu sürekli hale getirebilmektir, maalesef biz son yıllarda bunu başaramadık. Bu bağlamda; Milli takımımızın çok önemli bir misyonu olduğunu düşünüyorum. Ne zaman ülkede bir kutuplaşma ortamı olsa milli takımımız imdadımıza yetişir bizi bir araya getirirdi. Ancak son yıllarda milli takımımız bu misyonunu kaybetmişti.
Türk Milleti olarak milli takıma küsmüş milli duyguları yaşayamaz hale gelmiştik. Bu bağlamda; Şenol Güneş’in takımın başına getirilmesi en büyük kazancımız oldu diye düşünüyorum. Şenol hoca Türk milletiyle, milli takımı yeniden barıştırdı takımı gerçek kimliğine kavuşturdu. A Milli Futbol Takımımızınmücadeleci oyun anlayışı ve üst üste aldığı başarılı sonuçlarmilletimizin yeniden kenetlenmesine vesile oldu gelecek için bize umut oldu.
İzlanda havaalanında A Milli Futbol Takımımızın 2 saat pasaport kuyruğunda bekletilmesi en sert tepkiyi hak edecek bir davranıştı. Diplomatik dille bunun cevabı nota vermekti onu da devletimiz zaten verdi. Ancak fırçalı meczup medyamızda gereğinden fazla gündemi işgal etti bu nedenle maça yeterince konsantre olamadık diye düşünüyorum. Bu olay belki bir yenilgiye mal oldu ama hayırlı bir işe vesile oldu da diyebiliriz. Çünkü milletimiz uzun bir aradan sonra ortak bir noktada birleşti bu olaya tek vücut olarak tepki gösterdi. Ben İzlanda yenilgisini bir yol kazası olarak görüyorum. A Milli Futbol Takımımızın iyi bir jenerasyon yakaladığını ve Şenol Güneş ile bu gruptan lider olarak Euro 2020 Avrupa Futbol şampiyonasına katılacağına yürekten inanıyorum.
Toplumun rol modelleri milleti birleştirmeli…
Duygusal bir milletiz duygularımızı çok yoğun yaşıyoruz. Hayatı güncel yaşıyoruz, gündem çok hızlı değişiyor bizde gündemle birlikte değişebiliyoruz. A Milli Futbol Takımımızın Eylül’e kadar maçı yok 3 ay yine birbirimiz yiyeceğiz öyle görünüyor. Önümüzde 23 Haziranda yenilenecek İstanbul Seçimi var “ Tuvalet Fırçası” etkisi ile kenetlenen milletimiz yine gerilecek. Aslında iyi bir fırsat çıktı önümüze diye düşünüyorum, uzun yıllardır unuttuğumuz “ Liderler tartışıyor “ programı yeniden yapılacak. Cumhur İttifakının adayı Binali Yıldırım ile Millet İttifakının adayı Ekrem İmamoğlu İsmail Küçükkaya’nın moderatörlüğünde bir araya gelecek.
Burada iki adayında milletin huzurunda göstereceği performans, verecekleri mesajlar çok önemli olacak. Çünkü siyasetçiler topluma yön veriyor rol model olarak örnek alınıyor. Onların kullandığı dil sosyal medya denen platformda milyonların dili oluyor. Kutuplaşmaya neden oluyor ve “trollük” denen bir meslek ortaya çıkarıyor. Meslek diyorum çünkü bunu meslek edinen insanlar oluşmaya başladı! Bu nedenle siyasilerimizin kullandığı dil çok önemli diye düşünüyorum. Ben topluma rol model olan örnek siyasetçilerimizin olduğunu biliyorum. Takip ettiğim duruşunu beğendiğim farklı partilere mensup siyaset adamları var. Mesela Ak Partiden Naci Bostancı’nın duruşunu bu anlamda çok beğenirim. CHP’den Akif Hamzaçebi, MHP’den Mevlüt Karakaya, İyi Partiden Yavuz Ağıralioğlu’nu ilk aklıma gelen isimler olarak söyleyebilirim.
Bu saydığım isimler en azından tartışma adabını biliyor farklı görüşlere de sahip olsalar toplumun huzurunda rol model insanlar olduklarının bilinciyle hareket ediyorlar diye düşünüyorum. Sonuç olarak bende her Türk vatandaşı gibi bu ülkenin birliğini ve beraberliği önemsiyorum. Ülkemizin milli birlik içerisinde tek vücut olarak tüm zorlukları aşacağına inanıyorum. Bu bağlamda; duygu ve düşüncelerimi sizlerle paylaşıyorum. Umarım bir “tuvalet fırçası” kadar değerimiz vardır! Samimi duygularla yazdıklarımız yerine ulaşır.
Hemen hemen tüm yazılarımda vurguladığım ve çok önemsediğim İsmail Gaspıralı’nın “ Dilde, fikirde, işde Türk Birliği” sözüyle yazımı sonlandırıyorum. Allaha emanet olun…