Dr. Zülfikar ÖZKAN

Avukat - Yazar - NLP Trainer

zulfikarozkan@hotmail.com

Çevre Değişimi ve Bakış Açısının Genişlemesi

Alışılmış ortamlar, alışılmış düşünceleri güçlendirir. Eğer aynı kişilerle aynı yerlerde bulunursanız , aynı düşünceleri akla getime ihtimaliniz vardır. Çevrenizi değiştirirseniz, yeni fikirleri hayal etmeniz kolaylaşır. Yer değiştirmek kişiyi özgürleştirebilir. 
Uzaklaşmak için bulunduğunuz şehirden ayrılabilirsiniz. Sorununuzu başka bir Mekânda, bir kahvede, kütüphanede veya bir parkta ele alabilirsiniz. Fikirlerinizi arabayla otoyalda giderken bir akadaşınızla konuşabilirsiniz. Her çevre farklı fikirler uyandırır. 
Çocuğunuzu herhangi bir konuda ikna etmek istiyorsanız, öğleden sonra bir parka gidebilir, evdeki gerilimden uzaklaşabilir ve böylece mekanınızı değiştirebilirsiniz. Bir manzaranın değişmesinin bile hangi fikirleri doğurduğuna bizzat şahit olabilirsiniz. 
Herkesin gerçekler karşısında farklı görüşleri vardır. Her bakış açısı farklı bir takım fikirleri belirgin hale getirir veya gözden saklar. Bakış açınızı değiştirmeniz karanlıktaki çözümlerin ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Dar bakış açısı- geniş bakış açısı

Gün boyunca, pek farkında olmadan, yaşadığımız olaylar ya da insanlar hakkında iyi-kötü, güzel-çirkin, anlamlı ya da anlamsız gibi değerlendirmeler yaparız. 
Dar bakış açısı, kişinin doğru diye kabul ettiği bir fikri ısrarla savunup, başka fikirleri reddederek dünyaya dar bir açıdan bakmasıdır. Dar bakış açılı kişi yanılıyor olabileceğini hiç düşünmez. 
Geniş bakış açısı, insanları veya olayları yorumlarken, kullanılan kelimelerin ve yorumların kişiden kişiye değişebileceğini bilmektir. 
Dünyaya bakış açımız, yaşadığımız ilişkilerin kalitesini de derinden etkiler. Dar bakış açısına sahip kimseler, kendilerinden farklı düşünen insanları anlamak ve onlarla iletişim kurmakta zorlanırlar. 
Dünyaya olan bakış açımız hakkında da bir fikir edinebilmek için, insanların bizimle aynı fikirde olmadığı durumlarda onlara verdiğimiz tepkiye bakmamız yeter. 
Bakış açımızı değiştirmek ya da genişletmek demek, dünyayı algılama, yorumlama, değerlendirme alışkanlıklarımızı değiştirmek demektir. Her birimiz dünyayı algılarken gördüklerimizi, duyduklarımızı, hissettiklerimizi kendi zihnimizdeki filtrelerden geçirerek değerlendiririz. Bu değerlendirmeler kendi zihnimizdeki kriterlere göredir. 
Algılama şeklimiz kişiseldir. Biz dünyaya nasıl bakar, nasıl yorumlar, nasıl bir anlam yüklersek, bizim gerçeğimiz o olur. Neyi nasıl algıladığımız ve neye gerçek dediğimiz de tamamen bize, yaptığımız yoruma bağlıdır. Bu, bizim gerçeğimizdir, en doğrusu, en iyisi, en gerçeği değil. 
Doğru ya da yanlışın, iyi ya da kötünün ne olduğu, kendi bakış açımıza göre değişir. Bu da zamana, mekâna ve şartlara bağlıdır.
İnsanlara ve olaylara daha geniş bir açıdan bakabildiğinizde, onlar hakkında ilk verdiğiniz kararın değiştiğini görebiliriz. 
Yeni bir bakış açısına, çevremizi değiştirerek ve zıt görüşleri benimseyerek sahip olabiliriz. Bunun için karşı tarafa geçer, onun bakış açısından aynı olaya bakarız. Bu durumda düşüncemizin değiştiğini ve genişlediğini görebiliriz.
"Hayat olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Bunu değiştirecek olan hayatla mücadele etme biçiminizdir." der Virginia Satir.