Her yılın bir ayı, oruç ayıdır. Oruç ayı sonu bayram olan aydır. Oruç ayında ekilenler, bayram gününde biçilir. Bu yüzden, oruç ayı yardımlaşmanın, dayanışmanın, paylaşmanın doruk noktasına çıktığı aydır. Oruç ayında, bilgiler, hizmetler, ürünler paylaşılır. Bayram günlerinde kapılar, gönüller, sofralar herkese açılır. Bayramlarda, karşılık beklemeden verenlere, karşılıksız verilir.
*
Bayramla bütünleşen oruç günlerinde, iki kere iki dört değil, bin dörttür. Çünkü, oruç ayında paylaşılanlar, büyük bir hızla çoğalır, zenginleşir, yeni boyutlar kazanırlar. Oruç ayı, bereket ayıdır. Oruç ayı, rahmet ayıdır. Oruç ayında gökyüzünün rahmet ve bereket kapıları, sonuna kadar açılır. Yağmurun toprağı canlandırdığı gibi, oruç ayı ekonomiyi canlandırır.
*
Oruç ayı paradan para kazanılan sanal ekonomi ayı değil, ürün ve hizmet üretiminden para kazanılan reel ekonomi ayıdır. Oruç ayında ekonomik hayat, insanların gözlerinden daha çok karınlarını doyurmaya odaklanır. Bütün boyutlarıyla ekonomik hayat, oruç ayında, diğer aylarda görülmeyen, bir büyüklüğe ulaşır. Şehirler, kimseyi dışlamayan, geniş bir sofraya dönüşürler.
*
Anadolu insanı, dünyada oruca ve oruçluya saygı gösterilen şehirleri vatanı olarak görür. Bunun için, bütün bir Türkiye, yerel yönetimleriyle, gönüllü kuruluşlarıyla, oruç tutulan her yerde, herkese açık iftar ve bayram sofraları düzenliyor. Çünkü, Anadolu''da denildiği gibi: “Bir göz ağlarken, diğer göz gülmez”. Bir insanı güldüren, bütün insanlığı güldürür, bir insanı ağlatan bütün insanlığı ağlatır.
*
Oruç ayı, Anadolu insanının, üretim gücünü büyütürken, değerlerini korumaya gösterdiği özenin, göze görünür, en güzel ve en etkili göstergesidir. Türk toplumu sekülerleşmeden, veren el olma yolunda, önemli adımlar atmıştır. Türk dünyası, üreten el olmadan, Türkiye''nin ve dünyanın dönüşmeyeceğini biliyor. Bu yüzden, Anadolu insanı, her gün oruçlu gibi tüketirken, her gün bayram gibi üretmeye çalışıyor.
*
Anadolu insanı, orucu, bayramı iman için bildiği gibi, üretimi, tüketimi de iman için bilir. Petrol denizinin üzerinde, yoksulluk çeken İslam dünyasını, yoksulluğun demir kafesinden, Anadolu insanı çekip çıkaracaktır. Dünyada üretmeden, tüketilmez, veren el olanlar, üreten el olanlardır.
*
Üreten el olmanın coşkusunu duymayanlar, veren el olmanın coşkusunu duyamazlar.
*
Oruçlu günler veren el olmanın coşkusunun, doruk noktasına çıktığı günlerdir.
*
Oruç tutanlar, can taşıyanları öldürmezler.
*
0ruçluların dünyası sevgi dünyasıdır.
*
Oruç günleri bereket günleridir.